Bütçe açığı ‘gücün’ göstergesi imiş!
Maliye Bakanı Şimşek, 2011’deki güçlü performansının bütçede de kendini gösterdiğini belirtti. “Bütçe açığının GSYH’ye oranı 2002’de yüzde 11.5 düzeyindeydi. Bu, krizdeki Avrupa ülkelerinin bugünkü düzeyinden yüksektir. Şimdi yüzde 1.4’e indi. Yüzde 2.8’lik hedefin tam yarısı” dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-17 13:07:20
2011 yılı bütçe gerçekleşmelerini açıklayan Şimşek, şöyle konuştu: “En önemli getirisi, faiz yükündeki azalıştır. Bugün ülkemiz bu kadar çok altyapıya sahipse, bir çok anlamda mesafe kat ediyorsa aslında bütçenin yapısındaki iyileşmeden kaynaklanıyor. 2002 yılında ülkemiz bütçenin yüzde 43.2’sini faize harcıyordu. Vergi gelirlerinin yüzde 86’sını faize harcıyordu. Bugün 2011 sonu itibariyle bütçenin sadece yüzde 13.5’i faize gidiyor. Eskiden vergi gelirlerinin yüzde 86’sı faize giderken bugün 16.6’sı faize gidiyor. Bugün ülkemiz, özürlüsüne, çiftçisine, bütün vatandaşlarına yatırım anlamında, maaş anlamında bu imkanları sağlayabiliyorsa aslında bunda faiz giderlerindeki düşüş çok önemli rol oynamıştır. İşte sırf bu nedenle 2012 yılında bu disiplini devam ettirmemiz lazım.”
Affın etkisi 5-6 milyar lira
Şimşek, özellikle vergi geliri hedefinin, başlangıç hedefine göre yüzde 109’un üzerinde gerçekleştiğini kaydetti. 2010 yılında 40.8 milyar olan bütçe açığının, 2011 yılında yüzde 56.5 azalarak 17.4 milyar TL’ye gerilediğini vurgulayan Şimşek, şunları anlattı: “Bütçe gelirlerimiz yüzde 16.4 arttı. Bunda vergi borçlarının yeniden yapılandırmasının da etkisi oldu ama geçmiş yıllarda da borç stokunun tahsiline yönelik adımlar atarak, tahsilat yapıyorduk. Dolayısıyla bunu çıkardığımızda yeniden yapılandırmadan gelen net etkinin 5-6 milyar TL civarında olduğu görülüyor. Bunu dikkate alsanız bile bütçe açığının çok güçlü şekilde aşağı çekildiğini görürsünüz. Yapılandırmayla ilgili 2011 yılında 13.3 milyar TL tahsilat yaptık. 2011 yılında bütçe ödeneklerine ilave 11.1 milyar ödenek aktardık. İlave ödeneğin ulaştırma, eğitim, sağlık ve Van depremi gibi alanlara harcandı. Van’ın yeniden yapılandırılması için Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına 2 milyar aktardık.”
Şimşek, bütçe sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “2002 yılında bu ülkede bütçe açığının GSYH’ya oranı yüzde 11.5 idi. Yani bugün borç krizi ile cebelleşen AB ülkelerinin bile çok çok üzerindeydi. Küresel krizin hemen sonrasında bütçe açığı nereye gelmiş diye sorarsanız, 2011’de biz muhtemelen GSYH’ya oran olarak yüzde 1.4’lük açık ile karşı karşıyayız. Hedefimiz yüzde 2.8’di. Hatta Orta Vadeli Programda revize ettiğimiz yüzde 1.7’lik açığın da epey altında bir açık. Bu açık daha düşük olabilir miydi?. Kesinlikle. Çünkü biz bütçe ödeneklerine ilave olarak özellikle alt yapı ve Van’daki depremin yaralarının sarılması için AFAD’a ilave toplamda 11.7 milyar lira kaynak aktardık. Bütün bunları dikkate aldığınız zaman aslında açık binde 5 olacaktı. Özellikle aralık ayında biz, bu ilave harcamaları yapmamış olsaydık bütçe açığının GSYH’ye oranı binde 5 civarında olacaktı.”
‘İntibak’ olsun olmasın enflasyon farkı ödenir
MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, İntibak Yasası’yla ilgili şu açıklamayı yaptı: “İntibak Yasası devreye girse de girmese de işçi ve Bağ-Kur emeklileri 2011 yılının ikinci yarısında gerçekleşen enflasyon oranı (yüzde 6.79) kadar zammı otomatik olacak alacak. Memur emeklilerine ise memurlara yapılacak zam oranını kadar artış yapılacak.Gecikmelerden dolayı mağduriyet olmayacak.”
Enflasyonu vergi ve kur yükseltti hedefe iner
MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, 2011’de cari açığın ciddi şekilde artarak GSYİH’nin yüzde 10’u civarına yükseldiğini anımsatarak, alınan önlemler ve TL’de yaşanan değer kaybı ile kredi artışının, iç talebin makul düzeylere gerilemesiyle daha makul seviyelere döneceğini belirtti. Kur ve vergi artışlarının etkisiyle enflasyonun da yükseldiğini ifade eden Şimşek, yılın sonuna doğru enflasyonun da Merkez Bankası hedefleri ile uyumlu seviyeye gerileyeceğini vurguladı. Kamu borç stoku, bankacılık sektörü açısından bakıldığında Türkiye’nin temellerinin sağlam olduğunun altını çizen Şimşek, olası şoklar karşısında gerekli önlemleri alacak siyasi istikrarın da varlığına işaret etti.
3’üncü köprü için ‘gider kısarak ya da yeni gelir yaratarak’ kaynak bulunur
MALİYE Bakanı Mehmet Şimşek, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın, “3’üncü köprü ve bağlantı otoyolları bütçeden yapacağız” açıklamasının hatırlatılması üzerine şunları söyledi: “Bütçe performansı, mali anlamda manevra alanı ortada. Öncelikli tercihimiz kendini finanse eden projelerin özel sektör eliyle yapılması. Bu olmaz ise ikinci tercihimiz kamu-özel sektör eliyle yapılması. Son tercihimiz ise kamunun yapması. 3’üncü köprü ile iligili 2012 bütçesinde bir ödenek yok. 2-B’den gelecek para ağırlıklı olarak kentsel dönüşüme aktarılacak. ‘2-B parası gelsin, köprüye aktaralım’ diye bir düşüncemiz yok. Bütçede öngörülemeyen bir harcama ortaya çıkarsa bunun için ya bazı giderler kısılarak ödenek yaratılır ya da yeni gelir yaratılır. Ancak 3’üncü köprü için henüz erken. Şimdilik bir niyet ifade ediliyor. Detaylar daha sonra konuşulur.”
Borsa, bütçe moraliyle yüzde 2.4 prim yaptı
ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşu Standart and Poor’s’un (S&P) 9 Avrupa ülkesinin notunu indirmesinin ardından dün Avrupa borsalarında temkinli yükseliş yaşanırken, İMKB yüzde 2.4 prim yaptı. 2011 yılı bütçe verilerinin yarattığı iyimserlikle bankacılık hisselerinin öncülüğünde Ulusal 100 Endeksi günü yüzde 2.4 primle 52.797 puandan tamamladı. Euro dış piyasalarda 1.26 dolar seviyesinde işlem görürken, dolar içerde 1.85 liradan satıldı.
Hürriyet
SON VİDEO HABER
Haber Ara