Sigarayı neden bırakamıyoruz?
Yeni yılla birlikte kim bilir kaç kişi daha sigarayı bırakma kararı aldı. Elbette başaranlar var. Ancak hedefleri hüsranla sonuçlananlar az değil. Oysa hazırdınız, yine neden başaramadınız? Bu soruya tiryakilerin cevabı aşağı yukarı aynı, uzmanların tespitlerinde ise 'kararlılık' düşüncesi saklı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-14 10:00:54
Nefsine hâkim olup başaranları tenzih ederek soralım: Bu kadar hazırlığın sonu neden hüsran olur? Tek bir cevabı yok elbet. Ama kendimizce haklı sebeplerimiz var. Tiryakilerden birkaçının sözleri hepsinin hislerine tercüman oluyor. Ne de olsa gerekçeler aynı: "Çocuk yaşlarda başladım, sigarayı bırakmak benim için imkânsızı başarmak gibi. Daha önce bırakmak için bitkisel haplardan aldım ama dengeyi sağlayamadım. Hap atıyorum canım istemiyor bir süre sonra kendime hâkim olamıyor, hap içmek yerine sigara yakıyorum." gibi...
Gerçekten istemeyen bırakamaz
Görünen o ki dumansız bir hayata geçmek için kararlı adımlarla ilerlemek önemli. Eş, dost, arkadaş, yaşam tarzı, hayat şartları kısacası her şey etkilese de yol dönüp dolaşıp kişinin kendisine varıyor. Uzmanların "Neden sigarayı bırakamıyoruz?" sorusuna cevapları da bu doğrultuda. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tunçalp Demir, (Aynı zamanda sigarayibitirin.com'da danışman doktor) gerçekten istemeyen bir kişiye sigarayı bıraktırmanın mümkün olmadığını söylüyor. Dünyada insanların sigarayı en çok kendi kendilerine bıraktığını hatırlatması diğer bütün etkenleri saf dışı bırakan bir detay gibi. Kararlılık aşamasında en zor yokuş ise ne psikolojik ne de sosyolojik etkenler. Önemli olan işin fizyolojik boyutunu atlatmak. Zira tiryakileri bu süreçte zorlayan birinci etken nikotin bağımlılığı.
Söylenebilecekler bu kadarla sınırlı değil tabii. "Neden sigarayı bırakamıyoruz?" sorusuna cevabı Psikiyatrist Prof. Dr. Orhan Doğan ve Prof. Dr. Tunçalp Demir veriyor, "Sigaraya son" demek isteyen tiryakilere can suyu olması ümidiyle...
Hastalık olduğunu kabul etmiyoruz
Bu dönemde en önemli yanlış yargı, bağımlılığın yalnızca iradeyle ilgili olduğu düşüncesi. Her şeyden önce bunun bir hastalık olduğu, diğer hastalıkların tedavisi gibi kendine özgü tedavinin gerekli olduğu kabul edilmeli.
Bitkisel ürünlerden fazla medet umuyoruz!
Son yıllarda bitkisel ilaçlar, tozlar tiryakilere tez zamanda sigarayı bıraktırmayı vaat ediyor. Oysa hepsine güvenmemek gerekiyor. Uzmanlar sadece Sağlık Bakanlığı'nın ruhsatlandırdığı ürünlerin kullanımını öneriyor.
Her an elimizin altında
Fizyolojik belirtiler kadar etkili olmasa da sigaraya ulaşmanın kolay olması bırakmayı engelleyen bir durum. Aynı şekilde içme davranışının rahat yapılabilmesi de. Kapalı alan sınırlamasının sigarayı bırakma eğilimini artırması buna en bariz örnek.
Arkadaş çevresinden etkileniyoruz
Yakın çevrede sigara içmeyi sürdürenlerin oluşturduğu baskı, bırakmak isteyenler üzerinde zorlaştırıcı bir etken oluyor. "Sen de yak bir sigara!" teklifi reddedilemiyor çoğu zaman.
Mantıkla şiddetini hafifletiyoruz
Her ne kadar kendimize ve çevremize olan zararlarının farkında olsak da iş bırakmaya gelince kendimizce mantık üreterek içimizdeki sesi bastırmaya çalışıyoruz, "Benim şunca yıllık dostum. Hiç yalnız bırakmadı. Tam bırakacaktım, dertler bitmiyor ki." gibi...
Geçici belirtilerden korkuyoruz
Nikotin içeren tüm tütün ürünleri (puro, pipo, sigara, nargile) hem psikolojik hem de fizyolojik bağımlılık yapıyor. Bundan dolayı bırakılmaya çalışıldığında şiddetli yoksunluk belirtileri ortaya çıkıyor. Nikotin arayışı içinde olmak, düşünceleri toplamada zorluk çekmek, sinir, gerginlik gibi. Her ne kadar karar verdiğimizi zannetsek de ortaya çıkan bu belirtilerden korkuyor, bırakmakta zorlanıyor hatta maalesef pes ediyoruz.
Zaman
SON VİDEO HABER
Haber Ara