Dolar

34,9574

Euro

36,7930

Altın

2.972,58

Bist

10.125,46

EHUDER Başkanı Kayhan: Hukukta 'Bana göre' olmaz

Denizli Eksen Hukuk Derneği (EHUDER) Başkanı Av. Hüdayi Kayhan, eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'un yargılanması ve tutuklanmasıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil herkesin, "Bana göre" diyerek yorumlar yaptığına dikkat çekti. Kay

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-01-13 11:29:59

EHUDER Başkanı Kayhan: Hukukta 'Bana göre' olmaz
Denizli Eksen Hukuk Derneği (EHUDER) Başkanı Av. Hüdayi Kayhan, eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'un yargılanması ve tutuklanmasıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil herkesin, "Bana göre" diyerek yorumlar yaptığına dikkat çekti. Kayhan, "Hukukta, 'Bana göre' diye bir şey olmaz. Yasalar vardır, yasalara göre düşünülür ve yorum yapılır." dedi.
Son günlerde kamuoyunda, yargıya intikal etmiş ve görülmekte olan davalar hakkında çok ciddi tartışmalar yaşandığını ifade eden Av. Kayhan, "Bu tartışmalara, devletin zirvesi Cumhurbaşkanımız da dahil olmuşlardır. Bu durum gösteriyor ki biz devletin tüm kurumları olarak hukuk devleti ilkesini ve yargının bağımsız çalışmasını ya öğrenemedik ya da işimize geldiği gibi davranmakta devam ediyoruz. Öncelikli olarak kim olursa olsun, özellikle devletin önemli mevkilerinde görev almış kişilerin, yargıya intikal etmiş konularda görüş bildirmekten kaçınmaları gerekmektedir." şeklinde konuştu. Zanlı Başbuğ'un yargılanması ve tutuklanması konusunda görüş bildirmeyen kalmadığını vurgulayan EHUDER Başkanı Kayhan, "Son referandumuyla yapılan değişiklikle Anayasamız'ın 145. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde, 'Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar, her halde adliye mahkemelerinde görülür.' denmektedir. Bu hükmü doğru yorumlayabilmek için maddenin gerekçesine baktığımızda, 3. paragrafın son cümlesi, 'Dolayısıyla bu suçların, kim tarafından işlenirse işlensin, adliye mahkemelerinde yargılanacağı hükme bağlanmaktadır.' şeklindedir. Anayasa ve yasalarda konulan hükümlerin yorumlanmasında sıkıntıya düşüldüğünde, o maddenin gerekçesine bakmak gerekmektedir. Gerekçede ise açıkça, 'Kim olursa olsunlar adliye mahkemelerinde yargılanır' denmektedir. Bu durum, tartışmaya mahal bırakmayacak kadar açıktır ve tartışmayı noktalamaktadır." dedi.
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve daha birçok devlet yetkilisinin, İlker Başbuğ'un tutuksuz yargılanması gerektiğini beyan ettiğini hatırlatan Kayhan, "Bu davada yargılanan ve halen tutuklu olanlar arasında birçok üst düzey komutan, hattâ bir hukukçu kişi Genelkurmay eski Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu da bulunmaktadır. Şimdiye kadar bunların nasıl yargılanacağı konusunda fikir beyan etmeyenler, eski Genelkurmay Başkanı tutuklanınca fikir beyan etmeye başladı. Bu durum, hukuk devleti olmanın temel ilkelerinden olan, Anayasa ve yasalar karşısında makam mevki gözetmeksizin herkesin eşit olduğu ilkesiyle taban tabana zıt düşmektedir. Söz konusu davada sanıklar, iddianamede belirtilen suçu kabul etmiş ve bunu en üst düzeyde komutan olan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un bilgisi ve direktifleriyle yaptıklarını mahkeme safahatında beyan etmişlerdir. Bu durumda mahkemenin, tutuklamadan başka hukuki açıdan yapacağı bir şey kalmamaktadır. Ya bu davadaki sanıkların hepsi tutuksuz yargılanmalı ya da birisi tutuklandıysa suça karışanların hepsi tutuklanmalıdır. Kaldı ki sanıkların bazı delilleri yok ettiği ve yok etmeye çalıştığı, mahkemede açıkça ortaya çıkmıştır." diye konuştu.
Türkiye'nin, demokratik hukuk devleti olma yolunda, darbe yapan ve darbeye teşebbüs eden bütün kişi ve olaylarla korkusuzca yüzleşmesi gerektiğini belirten Hüdayi Kayhan, "Bu doğrultuda 28 Şubat olaylarının ve 27 Nisan bildirisi hakkında da savcılar tarafından takibat yapılarak gerekli hukuki işlemlerin başlatılması gerekmektedir." dedi.

Haber Ara