Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.975,32

Bist

10.125,46

Ekonomik kriz 'özgür' Macaristan peşinde koşan hükümeti çark ettirdi

2010 yılının Nisan ayında yapılan seçimleri kazanarak iktidara gelen Viktor Orban yönetimindeki Macaristan'da siyasi ve ekonomik şartlar kötüleşmeye devam ediyor. Özgür Macaristan'ı oluşturma hedefi ile yola çıkan ve muhaliflerin 'Viktatör' adını koy

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-01-08 14:11:20

Ekonomik kriz 'özgür' Macaristan peşinde koşan hükümeti çark ettirdi
2010 yılının Nisan ayında yapılan seçimleri kazanarak iktidara gelen Viktor Orban yönetimindeki Macaristan'da siyasi ve ekonomik şartlar kötüleşmeye devam ediyor. Özgür Macaristan'ı oluşturma hedefi ile yola çıkan ve muhaliflerin 'Viktatör' adını koydukları Başbakan Orban, son günlerde uzlaşmaz tavrından çark etti.
    2011 yılının ilk altı ayında Avrupa Birliği dönem başkanlığını yürüten Macaristan'da, büyük vaatlerle işbaşına gelen Genç Demokratlar Partisi (FİDESZ), merkeziyetçi yeni anayasadan dolayı büyük tepki almıştı. Ülkesindeki muhalifler tarafından "Viktatör" olarak adlandırılan Başbakan Orban, Merkez Bankası'nın özerkliğini ortadan kaldırmış ve özellikle muhalif basın kuruluşlarının yayınlarını durdurma yoluna bile gitmişti. Macaristan Başbakanı Orban'ın Temmuz ayında Çin Başbakanı Wen Jiabao'nun ülkesini ziyaretinden sonra yaptığı "Artık devlet finansmanı konusunda sorunlarımız kalmadı, Macar ekonomisi için endişelenmeye gerek yok" ifadelerinin üstünden beş ay geçmeden, ülke yüksek faizle kredi arar duruma geldi.
    Kredi kuruluşları tarafından kredi notu negatif olarak belirlenen ve iki yıl içerisinde tekrar düşürülme ihtimali yüzde 50 olarak açıklanan ülkede ise Başbakan Orban tüm eleştirilere kulaklarını tıkamış durumdaydı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından atılan adımların şüphe ile karşılandığını içeren mektup ya da AB Komisyon Başkanı Manuel Barroso'nun Merkez Bankası'nın özerkliğinin ortadan kaldırılmasını kritize etmesi ve bunu hukuka aykırı bulması Macaristan hükümetinde makes bulmamıştı. Başbakan Orban televizyonda Barroso'nun ülkesindeki yasaları eleştirme hakkına sahip olmadığını açıklamıştı.
    Seçim kampanyalarında IMF karşıtı sözleri ile tanınan ve "Ülkemde yabancı dikta istemiyorum. IMF bir daha gelirse ben giderim." ifadelerini kullanan Orban, son birkaç gün içerisinde çark etti. AB'ye karşı açtığı bağımsızlık savaşından vazgeçtiği görüntüsü veren Orban hükümetinin özel yetkili bakanı Tamas Fellegi, 'IMF ile şartları kabul ederek anlaşmak istiyoruz. Hükümetimiz durumun ciddiyetinin farkında.' açıklamaları ile popülist politikalarda sona yaklaşıldığının işaretlerini verdi.

    HÜKÜMETİN KRİZ SENARYOSU: HERKESİ KURTARDILAR, BİZİ DE KURTARIRLAR
    100 bin kişinin geçtiğimiz hafta hükümet karşıtı yürüdüğü Macaristan'da ülkenin para birimi Forint, Euro karşısında bir haftada yüzde 10 değer kaybetti ve kurlar 2009 yılı kriz dönemindeki rakamlara ulaştı. 2011 yılında 20 bin 300 firmanın iflas ettiği ülke bir yıllık borçlanma için yüzde 10 faiz ödemeyi kabul etmek zorunda kalmış durumda. Uzmanlar ülkenin acil olarak 15 ila 20 milyar Euro arasında paraya ihtiyacı olduğunu ifade ediyorlar.
    Hükümetin 'Yunanistan, Portekiz ve İspanya'ya kucak açan AB, bizi de kurtarır'şeklinde bir yaklaşıma sahip olduğu artık herkes tarafından konuşuluyor. Macaristan'da yaşanacak olası bir ekonomik deprem, ülkede 41 milyar dolar kredisi olan Avusturya, 23,4 milyar dolar kredisi olan İtalya ve 21,4 milyar dolar kredisi olan Almanya gibi ülkeleri korkutuyor. Özellikle Doğu Avrupa pazarından büyük karlar elde eden endüstri ülkelerinin bu durumdan ne kadar zarar göreceği tahmin edilemiyor. Olası bir borçları ödeyememe durumunda Avusturya gibi ülkeler 'AAA' kredi notlarını kaybedebilir.
    Yeni anayasadan taviz vermeyeceğine vurgu yapan Orban'ın masadaki AB ve IMF ile nasıl bir uzlaşma sağlayacağı belirsizliğini koruyor.

Haber Ara