Babacan: Kurun seviyesi dünyadaki gelişmelerin bir yansıması
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kurun seviyesinin ekonominin genel durumunu ifade etmediğini belirterek, "Türkiye'nin ekonomik temelleri sağlam, kur hareketleri ağırlıklı olarak dünya piyasalarındaki gelişmelerin bir yansıması." dedi.
Ali Baba
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-08 14:51:11
Ali Babacan, AK Parti Etimesgut İlçe Teşkilatı'nın 4'üncü Olağan Kongresi'ne katıldı. Babacan burada yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarının 9 yılda çok şey yaptığını ancak bunların yeterli olmadığını vurguladı. "Yapacaklarımız yaptıklarımızdan fazla. Artık yürümeyeceğiz, koşacağız. Durmadan, dinlenmeden hizmete devam edeceğiz." diye konuştu. Türkiye'de gelir dağılımının hızla düzeldiğini söyleyen Babacan, günlük 1 dolar geliri olan vatandaş kalmadığına işaret etti.
Mali disiplinden asla taviz verilmeyeceğini aktaran Başbakan Yardımcısı, 'Borç yiyen kesesinden yer' sözüne atıfta bulunarak "Devlet olarak borcumuzun milli gelire oranı her sene azalıyor." dedi. Gerçek sürdürülebilir büyümenin devletin bütçe açığı vererek, Merkez Bankası'nın para basarak sağlanamayacağını kaydeden Ali Babacan, "Türkiye bunu onlarca yıl yaşadı. 1970'leri, 1990'ları hatırlayın. Memur maaş zammı istiyor, yüzde 50 zam. Emekli maaş zammı istiyor, tamam. Peki, para var mı? Yok. Dönüp, Merkez Bankası bas. Biraz kağıt, biraz mürekkep." diye dert yandı.
"9 YIL BOYUNCA BİR KURUŞLUK KARŞILIKSIZ PARA BASMADIK"
Bir bankonotun maliyetinin 8-9 kuruş olduğunu kaydeden Babacan, "Üzerine 50 yazarsanız 50 oluyor, 100 yazarsanız 100 oluyor. Karşılıksız para basmak 9 kuruşluk kağıdı vatandaşa bu 100 liradır diye vermek, vatandaşı aldatmak, vatandaştan çalmaktır. Biz 9 yıl boyunca tek bir kuruşluk karşılıksız para basmadık. " ifadelerini kullandı.
Gelişmekte olan ülkelerin parasının değer kaybettiğini, kurların yükseldiğini söyleyen Babacan, böyle bir dönemde Merkez Bankası'nın gayet başarılı bir çizgi izlediğinin altını çizdi. Kurumun zaman zaman döviz satış müdahalesinde bulunduğunu aktaran Babacan, şöyle devam etti:
"Ancak satılan döviz yine ülkede kalıyor. Merkez Bankası'nın piyasaya müdahale ettiği ağustostan bu yana toplamda Türkiye'den sermaye çıkışı yok. Tam tersine belli miktarlarda girişler var. Bu süre içerisinde giren döviz, çıkan dövizden fazla. Merkez Bankası'nın satışı Türkiye içinde dövizin el değiştirmesinden ibaret. Yoksa Türkiye'den bir kaçış, ülkeden bir döviz çıkışı söz konusu değil."
Böylesi bir durumda kurun seviyesinin ekonominin genel durumunu ifade etmediğini vurgulayan Bakan Babacan, "Eskiden 1970'lerde, 1990'larda şöyle bir psikoloji vardı: Kur arttı mı işler kötüye gidiyor, kur düştü mü işler iyiye gidiyor. Artık öyle değil. Türkiye'nin ekonomik temelleri sağlam. Kurdaki hareketler ağırlıklı olarak dünya piyasalarındaki gelişmelerin bir yansıması. Evet, bizim ekonomimizde de derin sorunlar var, ancak bu problemlerin ifadesi olarak kur inip çıkıyor değil."yorumunu yaptı.
Türkiye'nin dışa açık bir ekonomi olduğuna işaret eden Babacan, "Dünyada ne olursa olsun biz bunu hissetmeyiz, diye bir şey de yok. Nasıl bir deprem olduğunda deprem merkezde yıkıcı olur, ama uzaklarda da hissedilir... İnşallah göreceksiniz, Avrupa'daki kriz, Avrupa'daki deprem orada ne kadar yıkıcı olursa olsun, biz burada sağlam bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Çünkü biz binamızı sağlamlaştırdık. Depreme karşı daha korunaklı hale getirdik. Temellerini güçlendirdik, kirişlerimizi sağlamlaştırdık. Depreme daha dayanıklı bir bina inşa ettik. İnşallah ekonomimiz, belki sarsıntıları hissedeceğiz ama sapasağlam ayakta devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
"AİLE HEKİMİ GİBİ AİLE SOSYAL DESTEK UZMANLARI ALACAĞIZ"
Alınacak aile sosyal destek uzmanlarına değinen Ali Babacan, konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
"Nasıl herkesin ilk etapta arayacağı, bir şeyler soracağı aile hekimi varsa, aynı o şeklide devletin sağladığı desteklere nereden nasıl ulaşacağım diye sormak istediğinizde adını, soyadını cep telefonunu bildiğiniz bir aile sosyal destek uzmanı olacak. Bunun için sayın bakanımız Fatma Şahin, çalışmaları başlattı. Çok yakında alımlar başlayacak. Bu iş için 7-8 bin civarında yeni personel alacağız. Her aile ile ilgilenen bir uzman görevlendirmiş olacağız."
Türkiye'nin kendi içinde yaptıklarının, sınırlarının ötesinde konuşulduğunu söyleyen Babacan, şunları ifade etti:
"Türkiye bunu başardı biz neden başaramıyoruz, diye soruluyor. Türkiye'de bir zamanlar, 'ileri demokrasi Türkiye'ye büyük gelir, demokrasi ile güvenliği bir arada sağlamak zor, eğer güvenlik istiyorsanız biraz demokrasiden fedakarlık yapacaksınız' deniyordu. Artık bu tezler bitiyor. Türkiye bunun en iyi örneği. Ama biz, bu yetmez diyoruz. Allah korusun, gün gelir tüm bu reformların bakarsınız ki aşındırılması söz konusu olabilir, geriye dönüşler söz konusu olabilir. O eski günleri özleyenler, o eski günlerin özlemini duyanlar hala olabilir. 'Biz ne güzel kafa kafaya veriyorduk, bir şeyler yapıyorduk. Bu AK Parti'de nereden çıktı? Bunlar da nereden çıktı? Bizi bertaraf ediyorlar' diyenler olabilir. Biz halktan güç alan, halkın güveni ile desteği ile icraat yapan bir hükümetiz. Gücünü halktan almayan rejimlerin, gücünü halktan almayan liderlerin varlığını sürdürmeleri bugünün dünyasında mümkün değil. Balkona küçük bir çanak anten takıyorsunuz, yüzlerce televizyon kanalı izliyorsunuz. Gençler cep telefonundan sosyal paylaşım siteleri ile dünya gençleri ile sohbet edebiliyorlar. Arap dünyasına bakıyorsunuz, Arap genci iki satır twit atıyor, yüzbinler okuyor. Böylesine entegre olmuş, böylesine her şeyin en iyisini gören bilen bir toplumda kimseyi kandıramazsınız."
SON VİDEO HABER
Haber Ara