Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbuğ'un tutuklanmasına gazeteciler ne dedi?

Gazeteci ve hukukçular, İlker Başbuğ'un İnternet Andıcı davasından tutuklanmasını değerlendirdi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-01-06 10:51:45

Başbuğ'un tutuklanmasına gazeteciler ne dedi?
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un sivil mahkemece tutuklanması Cumhuriyet tarihinde bir ilk olması ve darbe girişimlerine ilişkin soruşturmalarda en üst düzey tutuklama olması kayıtlara geçti.

Gazeteciler, gün boyu an be an izlediği gelişmeleri değerlendirdi.

RUHAT MENGİ-VATAN

Başbuğ için ‘tutuklama’ kararı!

Dün akşam yazılarımızın çoktan bittiği saatlerde Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un Özdel Yetkili Savcılık tarafından “tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedildiği” haberi verildi. Böylece yılardır süren tutuklama furyasında sonunda ilk kez “Genelkurmay Başkanlığı yapmış” bir ismin de tutuklanmasının istendiği görülmüş oldu.

Öyledir, böyledir,andıçtır, yazıdır, kitaptır, sivildir, askerdir artık kafalarımız bu komplo teorilerini almaz oldu, ben açıkça anlamıyorum artık..Ama böyle olayı, çekişmesi, sıkıntısı bitmez bir ülkede yaşamaktan üzüntü ve mutsuzluk duyuyorum, daha ne zamana kadar huzur bulamayacağız onu düşünüyorum. Bakalım daha neler görecek, neler duyacağız.

MUHARREM SARIKAYA: BEKLEMİYORDUM


Gazete Habertürk Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya, "Ben tutuklanacağını beklemiyordum. Elde demek ki ciddi bazı veriler var. Başbuğ, mevcut hükümetle uzun süre çalıştı, ilginç bir gelişme. Başkanlığı döneminde oldukça demokrat bir görünüm sergilemişti ama akla ilk gelen "boru" açıklamasıydı. İlk operasyonlar, kazılar onun döneminde ortaya çıkmıştı. Kendisi her ne kadar İnternet Andıcından tutuklansa da kendi başkanlığı döneminde ilginç gelişmeler olmuştu" dedi.

MAHMUT ÖVÜR: TARİHE TANIKLIK EDİYORUZ


Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, "Tarihe tanıklık ediyoruz. Bundan sonra kimse kolay kolay bu teşebbüslerde bulunmaz" dedi.

ALİ SİRMEN: DARBELERLE YÜZLEŞME ANLAMINA GELMEZ

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ali Sirmen, tutuklamanın "darbelerle yüzleşme anlamına gelmeyeceğini" savunurken yargılamanın özel yetkili mahkemece yapılmasını eleştirdi.

MEHMET ALTAN: TUTUKLANMASAYDI GARİPSERDİM

Kararın sivilleşme yolunda önemli bir adım olduğunu kaydeden Star Gazetesi Yazarı Mehmet Altan, "Tutuklanmasaydı garipserdim" dedi. Altan, 27 Nisan'ın da yargılanması gerektiğini söyledi.

NAZLI ILICAK: BAŞBUĞ MODELİ 28 ŞUBAT GİBİ

Sabah Gazetesi Yazarı Nazlı Ilıcak, "Cumhuriyeti korumak ve kollamak düşüncesi TSK'nın hastalığı. İlker Başbuğ modeli 28 Şubat'ın devamı gibi. O internet siteleri 28 Şubat'taki medya yayınlarını bize hatırlatıyor" dedi.

FİKRET BİLA: YARGILAMA TUTUKSUZ DA YAPILABİLİRDİ

Milliyet Gazetesi Yazarı Fikret Bila, uzun tutukluluk sürelerini hatırlatarak yargılamanın tutuksuz da yapılabileceğini, bu kadar uzun süren bir davada delilleri karartmak gibi bir durumun olamayacağını söyledi.

ÜMİT KOCASAKAL: YENİ SUÇLAR ÜRETİLİYOR

Ceza hukukçusu ve İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal, kararı eleştirdi. Kocasakal, "Çok daha demokratik oluyoruz, sivilleşiyoruz yorumları yapılıyor. Ne kadar kişiyi tutuklarsak, bu tutuklananlar arasında ne kadar üst düzey kişi olursa... gibi bir mantık oluyor. Her yerde bir örgüt, herkes örgüt üyesi. Öğrenci pankart açarsa örgüt üyesi... Bu savcılarımıza, bu hakimlerimize sormak isterim. Bu örgüt nedir? Darbeye teşebbüsün hukukta birtakım şartları yok mudur? Yeni yeni suçlar üretiliyor. Kara propaganda ceza hukukunda yoktur. Olsa olsa görevi kötüye kullanma suçudur" şeklinde konuştu.

FİKRET BİLA

(Milliyet Gazetesi Ankara temsilcisi)

Tutuksuz yargılanmalıydı. Delillerin karartılması söz konusu değil çünkü zaten aylardır süren bir davanın ortasında bir süreç. Ancak yargıçın böyle düşünmediği anlaşılıyor. Tabii genelkurmay başkanının sembolik değeri de vardır. Silahlı kuvvetlerin bir numarasını terör örgütü kurmakla suçlamak da önemli bir ithamdır. Tutuksuz yargılama yoluna gidilmesi bence uygundu ama yargıcın kararı başka oldu.

Nazlı Ilıcak - Gazeteci

Örgüt yöneticisi olmak, terör örgütü kurmak gibi cümlelerin İlker Başbuğ'un durumuna oturmadığını düşünüyorum. Bu ne yazık ki Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Cumhuriyeti koruma hastalığı. Burada İlker Başbuğ'un modeli 28 Şubat modelinin bir devamı gibi. Bu metot emir komuta zinciri içerisinde gerçekleşti. Bu komutanlar görevlerini yaptıklarını sanıyorlar. Terör örgütü kurmak gibi bir şey değil bu. Özetle söylemek gerekirse İlker Başbuğ kendisini suçlu görmeyebilir. Çünkü o bunu vazifesi olarak görüyor. Başka komutanlarda bu dava kapsamında tutukluyken emir komuta kapsamında İlker Başbuğ'un tutuklanması normal

İsmail Küçükkaya-Gazeteci

Şimdi bugün gazete yöneticileri ile birlikte bir istihbarat teşkilatındaydık. Sayın müsteşar Hakan Fidan ile uzun bir brifing oldu. Konular uzun uzun konuşuldu.Asker sivil ilişkilerinde tarihi bir dönem yaşıyoruz dedi. Necdet Özel'in bugün gazetelere yansıyan demeçleri vardı. İlginç bulduğum bir kısım vardı.Genelkurmay başkanı son aylarda emniyet güçleriyle ifadesini kullandı.Tarihi önemde bir cümle bu. İlginç ve dramatik bir durum ve üzücü bir taraftan. Bu durumun bazı çevreler tarafından sevinçle karşılandığını görüyorum ama bence üzüntü verici bir durum orgeneral birinin tutuklanması. Ben yaşadıklarını şahsen anladım. Hukukun verdiği karar önemlidir. Herkes gibi saygılı olmak durumundayız.

Vatan

Haber Ara