MHP Genel Başkanı Bahçeli: Terörle mücadele sürdürülmeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Şırnak'ın Uludere ilçesindeki operasyonda 35 kişinin hayatını kaybetmesi olayının üstünün örtülmemesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, "Sağın, solun propagandasının tesiri altında kalarak terörle mücadelede erteleme, gecikme, öteleme gibi hatalara düşülmemelidir. Terörle mücadele kesin olarak sonuç alıncaya kadar sürdürülmeli, bu tür yanlışlıklar varsa düzeltilerek gerçek halkla paylaşılmalıdır." diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cuma namazını Keçiören'deki Pir-i Türkistan Camii'nde kıldı. Ardından taksi durağı ve esnaf ziyareti yaptı. Bahçeli, partisinin Keçiören İlçe Teşkilatı önünde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kuzey Irak sınırında 35 kişinin hayatını kaybetmesi ile ilgili bir soru üzerine Bahçeli, "Dün akşam geç saatlerde, Güneydoğu Anadolu'da devam etmekte olan terörle mücadelenin bir aşamasında 35 vatandaşımız hayatlarını kaybetmiştir. O saatten itibaren çok yönlü değerlendirmeler yapılmaktadır. Bunlar hangi bilgilere dayalı olarak yapılıyor, o belirli değildir. Özellikle televizyonlarımızın her akşam sürekli kadrosu haline dönüşmüş program konuşmacıları yine çok ilgi çekici, TSK'yi, Türkiye Cumhuriyete devletini ve terörle mücadeleye katılan herkesi suçlayacak ifadelerle olayları gündeme taşımışlardır. Şimdi hala, bunlar konuşulmakta." dedi.

"BU ANİ GELİŞME NEREDEN ÇIKMIŞTIR?"
Hükümetin 2009 da başlattığı demokratik açılıma değinen Bahçeli, "Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 1 Ağustos 2009 tarihinde demokratik açılım adı altında bir zırva ile başlatmış olduğu PKK'nın siyasallaşması süreci PKK'yı cesaretlendirmiş, PKK'nın başı olan cani ile İmralı'daki görüşmeler sürdürülmüş ve terör ani bir tırmanma içine girmiştir." diye konuştu. Bunun tabi sonucu olarak çok sayıda Mehmetçiğin şehit düştüğünü savunan Bahçeli, şöyle devam etti: "Öyle bir dönem gelmiştir ki, 24 tane Mehmetçiğimizin bir anda şehit olarak hakka yürümesi sonucu bunların cenaze merasimlerinin halkımız tarafından gerçekleştirilmesi sırasında öfke yüklü bir topluluk ortaya çıkmıştır ve bu cinayetlerin bir son bulmasını arzulamıştır. Zannediyorum siyasi iktidar halkın bu milli ve öz tepkisi karşısında terörle mücadele üzerinde biraz yoğunlaşma göstermiştir. Bahar aylarında başlayan terörle mücadele her defasında sonbahar da son bulurken, bu kez kış aylarına kadar devam etmiştir. Cudi Dağı'nda yakın bir tarihte çok sayıda terörist öldürülmüştür. Şimdi terörle mücadelenin böyle bir yoğunluk kazandığı bir ortamda, özellikle de bir bölgede sıcak temasların devam ettiği bir süreçte bir yerden bazı genç, çocuk yaşta ve bir ailenin mensubu olarak bilinen yöre insanlarından Türkiye'ye Kuzey Irak'tan giriş sırasında, terörle mücadelenin yoğunluk kazanmış olduğu bir alanda terörist olarak görülüp, gerekli mücadele sürdürülmüştür. Şimdi bunun arkasında ne vardır? Bu ani gelişme nereden çıkmıştır?"

"KARDEŞÇE YAŞAYABİLECEK BİR YOLU MUTLAKA BULMALIYIZ"
Siyasi iktidarın terörle mücadelede bir operasyon yanılgısından, operasyon kusurundan bahsedeceğine olayları çok yönde araştırması gerektiğini söyleyen Bahçeli, "Türk milletine gerçeği anlatmalı. Her zaman bu gerçek anlatılmadığı için devletimiz, milletimiz, silahlı kuvvetlerimiz, terörle mücadele eden kim varsa malum şahıslar tarafından aniden televizyonlarda yer alarak kötülemeye, karalamaya ve hatta hatta ihanet cümleleri kullanmaya kadar cesaretlenmektedirler." dedi.
Bahçeli, "Sigara kaçakçısı olarak kullanılan kişiler oraya nasıl gelmişlerdir? Kim yönlendirmiştir? Bu konuda sağlıklı bir istihbarat neden temin edilememiştir. Bütün bunları bir çok yönüyle incelenmesinde yarar vardır." şeklinde konuştu. Konunun üstünün örtülmemesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Ancak gerçeği mutlaka Türkiye Cumhuriyeti Devleti bulmalıdır. Sağın, solun propagandasının tesiri altında kalarak terörle mücadelede erteleme, gecikme, öteleme gibi hatalara düşülmemelidir. Terörle mücadele kesin olarak sonuç alıncaya kadar sürdürülmeli, bu tür yanlışlıklar varsa düzeltilerek gerçek halkla paylaşılmalıdır." diye konuştu.
Hükümet yetkililerinin gelişigüzel parti yöneticisi sıfatıyla televizyona çıkıp halkın zihnini karıştırmaması, terörle mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Çünkü bunun arkasında yarın böyle bir terörle mücadelenin Türkiye'de durdurulması yönünde kurulan bir tuzakta herkes kullanılır hale gelecek, arkasından da Batı ülkeleri Ortadoğu'daki projeler doğrultusunda Türkiye üzerine yönelerek, bu defa da Türkiye üzerinde hesaplarını derinleştireceklerdir. O bakımdan millet olarak, bütün siyasi kurumlar olarak her hangi bir şekilde bu tür yalan propagandaların tesiri altında kalmamalıyız. Gerçeği öğrenmenin gayreti içinde olmalıyız, soğuk kanlılığımızı korumalıyız. Bin yıllık kardeşliğimizi bozarak bir etnik temelde çatışmaya ülkeyi sokturmamalıyız. Kardeşçe yaşayabilecek bir yolu mutlaka bulmalıyız."