'Sen amiralsin, yaparsın koçum benim' dediler, gittik'
''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının tutuklu sanığı emekli Tuğamiral Alaettin Sevim, İstihbarat Daire Başkanlığı görevine kendi kendine gelmediğini, general, amiral atamalarının devletin en üst düzey makamlarınca yapıldığını belirtti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-28 10:51:41
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesindeki küçük salonda görülen davanın 48. duruşmasında savunması alınan Sevim, dava konusu ''İnternet Andıcı''nda paraf ya da imzası olmadığınısöyledi.
Gölcük'te 6 Aralık 2010'da bulunan ''Proje'' adlı dijital belgenin ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı''nın taslak metni olduğu ve Dursun Çiçek tarafından plan haline getirildiği, bu planda yer alan bazı konuların internet siteleriyle hayata geçirildiğine ilişkin hakkında suçlamalar bulunduğuna dikkati çeken Sevim, ''Bu dijital belgelerle ilişkili olduğum iddiasını tamamen reddediyorum. Ben Albay Dursun Çiçek'i bir subay olarak bilirim. Ancak kendisiyle herhangi bir ailevi ve sosyal ilişkim olmadığı gibi, hiçbir zaman emir komuta bağlantımız da olmadı. Ortak bir çalışma grubu içinde de hiç bulunmadık'' diye konuştu.
-''İddiaya göre genelkurmay başkanlarını bile yönlendirmiş oluyorum''-
Sevim, dava konusu internet sitelerinin yayınlarının, ''Proje'' ve ''İnternet Andıcı''nın ilk hazırlanma tarihlerinden yıllar önce başladığına işaret ederek, şöyle devam etti:
''İddianamede sözde tarafımdan hazırlanan 'Proje' isimli dijital belge ile 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' ve 'İnternet Andıcı'nın hazırlanmasında yönlendirici olduğum iddia edilmektedir. Bu durumda özellikle 'İnternet Andıcı'nın altında parafı bulunan orgeneral, korgeneral, koramiral ve tümgeneraller ile 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' ile ilişkilendirilen ve aralarında orgeneral rütbesindeki komutanların da bulunduğu birçok benden üst rütbeli subayı ve hatta genelkurmay başkanlarını bile yönlendirmiş oluyorum ki, bu TSK'da asla mümkün olabilecek bir husus değildir.''
''Proje'' adlı belgenin sahte olduğunu savunan Sevim, ''İrtica İle Mücadele Eylem Planı''nın ve ''İnternet Andıcı''nın dayandığı iddia edilen ''Proje'' belgesinin son kaydetme tarihinin 21 Mart 2009 olduğuna işaret etti.
Sevim, andıcın ilk hazırlanma tarihinin 12 Şubat 2009 ve son kayıt tarihinin ise Nisan 2009 olduğunu belirterek, ''Bu durumda 'İnternet Andıcı', 'Proje' isimli belgenin son kaydetme tarihinden önce yazılmaya başlanmış demektir. Bu çelişki de bu sözde belgenin sonradan hazırlanarak, kurgunun içine sıkıştırılmaya çalışıldığı yorumumuzu kuvvetlendiren bir tespittir'' dedi.
''Kitleşim'' adlı belgenin ilk yazılım tarihinin 8 Nisan 2003, son kaydetme tarihin ise 4 Mayıs 2008 olduğunu vurgulayana Sevim, ''Ben Ağustos 2002-Ağustos 2005 tarihleri arasında yurt dışında ataşe olarak görevliydim ve bu tarihler arasında hiç Türkiye'ye girmedim. Bu nedenle belgenin hazırlayıcısı olmam mümkün değildir'' diye konuştu.
-YAŞ kararları-
2007'de YAŞ kararlarıyla amiralliğe terfi ettiğini ve İstihbarat Daire Başkanlığına atandığını ifade eden Sevim, şunları söyledi:
''Ben İstihbarat Daire Başkanlığı görevine kendi kendime gelip oturmadım. General, amiral atamaları devletin en üst düzeyinde yapılan atamalardandır. Belirtilen dönem en az 3 deniz kuvvetleri komutanı, 2 veya 3 genelkurmay başkanını kapsamaktadır. Ayrıca general-amiral atamalarının kararname ile yapıldığını, milli savunma bakanı ve başbakan imzasını müteakip, cumhurbaşkanı onayı gerektiğini de hatırlatmak istiyorum. Bu atamaların örgüt tarafından yapıldığını söylemek, bütün bu devlet yetkililerinin örgüt stratejisi içerisinde hareket ettiğini söylemek olur ki, bunun da mantıksızlığını izaha gerek yoktur.''
-Çapraz sorgu-
Alaettin Sevim'in savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Sevim'e, ''Dursun Çiçek'i daha önce görmedim, beraber oturup yemek yemedim demiştiniz. Ancak Çiçek, karargah toplantılarında sizinle görüştüğünü daha önceki ifadelerinde beyan etmişti. Buna açıklık getirir misiniz?'' sorusunu yöneltti. Sevim de karargah toplantısı diye bir şey olmadığını, karargahta haftalık bilgilendirme toplantılarının yapıldığını söyledi.
Söz konusu toplantıların yaklaşık 200 kişiyle gerçekleştirildiğini belirten Sevim, toplantıların rutin olduğunu ve söz verilmeden kimseyle konuşulamayacağını, Dursun Çiçek ile ilk kez Hasdal Cezaevinde konuştuğunu anlattı.
Bu sırada söz alan Dursun Çiçek'in avukatı İrem Çiçek, savcı Pekgüzel'i ''kelime oyunu oynamakla'' itham etti.
Müvekkilinin ''karargah toplantıları yaparız'' gibi bir söylemi olmadığını kaydeden avukat Çiçek, ''Alaettin Sevim hakkındaki bilgileri, davaya katılmasından sonra araştırarak öğrendik'' dedi.
Ardından Savcı Pekgüzel, Sevim'e, ''İddianameyi satır satır okudum'' sözünü hatırlatarak, ''Satır satır okudum dediniz. Ancak savunmanızda sadece internet sitelerine yer verdiniz. 'Proje'de yer alan 'AK Parti içinde ayrışmalar çıkarılacak. Ekranlara bazı kişiler çıkarılarak irticai ve Fethullah Gülen aleyhine konuşturulacak. Bazı evlere silah ve doküman yerleştirilip baskın düzenlenecek' ibareleri, İrticai Eylem Planı'nı, Erzincan soruşturmasını, Batı Çalışma Grubunun faaliyetlerini, Cumhuriyet Çalışma Grubunun faaliyetlerini, Yakamoz ve Ayışığı darbe planlarını hatırlatıyor. Bu bağlamda bakıldığında başka dava tutukluları Hurşit Tolon ya da Şener Eruygur'u tanıyor musunuz?'' diye sordu.
Söz konusu şahısları basında çıkan haberlerden ve üst düzey komutan oldukları için ismen tanıdığını dile getiren Sevim, ''Proje'' isimli belgenin faaliyete geçtiğine dair bir delil olmadığını kaydetti.
Savcı Pekgüzel'in sorularının ardından sanık ve avukatlara soru hakkı tanındı.
Emekli Albay Dursun Çiçek, Sevim'e, ''İftira ya da ihbarlarla mağdur duruma düşürüldünüz. Mahkeme heyeti ya da savcılar hakkında bu konu için suç duyurusunda bulunacak mısınız?'' sorusunu yöneltti.
Soruşturma sırasında savcıya mağdur olduğunu söylediğini belirten Sevim ise gereğinin yapılması için sözlü talepte bulunduğunu kaydetti.
-''Sen amiralsin, yaparsın koçum benim' dediler, gittik''-
Savcı Pekgüzel'in, İstihbarat Daire Başkanlığına atanmasında kendi talebinin olup olmadığını sorması üzerine, bulunduğu göreve Genelkurmay Başkanlığı, Savunma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı'nın imzasıyla geldiğini hatırlatan Sevim, ''Benim herhangi bir talebim olmadı. Tecrübem de yoktu. 'Sen amiralsin, yaparsın koçum benim' dediler, gittik'' ifadelerini kullandı.
Duruşma, tutuklu sanık sivil memur Mehmet Bülent Sarıkahya'nın savcılık ifadesinin okunmasının ardından 29 Aralık Perşembe gününe ertelendi.
(AA)
Haber Ara