Milletin gönlündeki Cumhurbaşkanı
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Ben milletin gönlündeki cumhurbaşkanını iyi kötü tahmin edebiliyorum. Ama ona daha vaktimiz var. Sayın cumhurbaşkanımız Meclis tarafından seçilmiş her cumhurbaşkanı gibi 7 yıllığına seçilmiştir'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-28 22:28:21
Bağlarbaşı Kültür Merkezinde düzenlenen AK Parti Siyaset Akademisi Güz Dönemi ''Deneyimlerimizi Paylaşıyoruz'' dersine konuşmacı olarak katılan Bağış, AK Parti'nin siyasete yeni bir nefes getirdiğini belirterek, kendilerini yenilemeyenlerin eskimeye mahkum olduğunu dile getirdi.
Bağış, Morton Abramowitz'in The National Interest adlı dergideki makalesinde, ''2011 yılı Erdoğan yılı oldu. Erdoğan ülkesini iyi bir sürücü gibi hiçbir çukura sokmadan ilerletmeyi başardı. Erdoğan, Türkiye'nin Ortadoğu, Balkanlar ve tüm bölgede çok önemli bir oyuncu haline gelmesini sağladı. Bu sayede Türkiye, ABD'nin ve İsrail'in ilişkilerini bozmak isteyemeyeceği bir ülke haline geldi'' dediğini kaydetti.
2012 yılı için önemli hedeflerin olduğunu ifade eden Bağış, ''2012 kolay bir yıl olmayacak. 2012 yılı için Türkiye'nin en önemli hedefi yeni bir anayasa olmalı'' dedi.
Bağış, 12 Haziran seçimlerinde halkın yüzde 87'sinin sandıklara gittiğini ve kullanılan oyun yüzde 95'inin Meclise yansıdığını kaydetti.
Mecliste her partinin 3'er temsilciyle hazır bulunduğu ve başkanlığını TBMM Başkanı Cemil Çicek'in yaptığı bir uzlaşı komisyonunun bulunduğunu anımsatan Bağış, bu komisyonun yeni bir anayasa konusunda kurulduğunu ifade etti.
Bağış, konuşmasında cumhurbaşkanlığı seçimine de işaret ederek, şunları kaydetti:
''Bir sonraki cumhurbaşkanını 2014 yılında halkımız seçecek. 2 turlu bir seçimde vatandaşımız önüne çıkan adaylar arasından tercihini yapacak. Eğer adaylardan bir tanesi yüzde 50'nin üzerinde oy alırsa otomatikman seçilmiş olacak. Hiçbir aday yüzde 50'nin üzerine çıkamazsa, en çok oyu alan 2 aday, bir hafta sonra ikinci turdaki seçime gidecekler ve iki adaydan bir tanesi yüzde 50'nin üzerine çıkacağı için o cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. Zaten o Türkiye'nin kendini yenilemesi adına çok önemli bir gelişme. 300 küsur milletvekilinin seçtiği bir cumhurbaşkanıyla, 25 milyon seçmenin oyunu almış bir cumhurbaşkanının olaya bakışı da farklı olacaktır. Sistemin o cumhurbaşkanı ile kuracağı diyalog da farklı olacaktır. Ben milletin gönlündeki cumhurbaşkanını iyi kötü tahmin edebiliyorum. Ama ona daha vaktimiz var. Sayın cumhurbaşkanımız Meclis tarafından seçilmiş her cumhurbaşkanı gibi 7 yıllığına seçilmiştir.''
Bağış, 7 yıllığına seçilip, biraz daha uzun görev yapan cumhurbaşkanları olduğunu anımsatarak, 7 yıllığına seçilip, daha az görev yapan cumhurbaşkanı olmadığını dile getirdi.
''Halk oyuyla seçilecek bir sonraki cumhurbaşkanı, anayasa gereğince 5 yıllığına seçilecektir. Ama Meclis tarafından seçilen her cumhurbaşkanı gibi sayın cumhurbaşkanımız da çok başarılı bir şekilde yürüttüğü görevini 2014'ün yazına kadar inşallah yürütecektir'' diyen Bağış, yeni anayasa sürecinde bunları da değerlendirme imkanı olacağını söyledi.
-Fransa Meclisindeki tasarı-
Fransa'da çok farklı bir siyasi süreç yaşandığını dile getiren Bağış, ifade özgürlüğünü kısıtlayarak oyunu artırabileceğine inanan Fransız siyasetinin var olduğunu belirtti.
Bağış, Fransız Meclisinde kabul edilen tasarının ''Ermeni'' tasarısı değil, ifade özgürlüğünü kısıtlama tasarısı olduğunu kaydederek, Sarkozy'nin, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aşırı sağın oyunu kendine çekmek için böyle bir çaba içerisine girdiğini dile getirdi.
Tasarıyı ''akla ziyan'' bir tasarı olarak da nitelendiren Bağış, ''Önümüzdeki 5 aylık süreç kritik. Fransa'da seçimler var. O seçimlere kadar bakalım başka hangi tavşanları çıkaracaklar şapkadan'' diye konuştu.
Türkiye'nin AB sürecini de anlatan Bağış, Türkiye'nin müzakere sürecini ayrı, reform sürecini ayrı değerlendirdiklerini kaydetti.
Reformların devam ettiğine de işaret eden Bağış, ombudsmanlık kurumu ile ilgili yasa tasarısının Mecliste olduğunu, ayrımcılıkla mücadele kurumu ile özerk bir insan hakları kurumu kurulacağını da söyledi.
Bağış, Türkiye'nin AB sürecine ilişkin de ''Papaza kızıp oruç bozmamak'' gerektiğini ifade etti.
Türkiye'deki küresel yatırımın büyük kısmının AB ülkelerinden geldiğinin altını çizen Bağış, Avrupa'da bir ekonomik kriz olduğunu, ancak Avrupa'nın bu krizi aşacağını söyledi.
Türkiye'nin, Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi olduğunu da anımsatan Bağış, 2050 yılında Türkiye'nin, Avrupa'nın Almanya'dan sonra en çok büyüyen ekonomisi olacağına ilişkin OECD'nin öngörüsü bulunduğunu da kaydetti.
-''Tasarı yasalaşırsa, ilk 'soykırım olmamıştır' diyen ben olacağım''-
Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını da yanıtlayan Bağış, Fransa Meclisinde kabul edilen tasarının yasalaşması durumunda Fransa'ya gidip ''soykırım olmamıştır'' diyenin de ilk kendisi olacağını söyledi.
Türkiye'nin batı için önemli bir ülke olduğunu, bunda da Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olmasıyla, enerji kaynaklarına olan yakınlığının etkili olduğunu anlatan Bağış, Türkiye'nin hem coğrafyası, hem insanları, hem de azmiyle kritik bir ülke olduğunu ifade etti.
Başörtüsüyle ilgili bir soru üzerine de Bağış, Türkiye'de başörtüsüyle ilgili engellerin adım adım kalktığını söyledi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara