Psikolog Turunç: Umutlarınızı piyangoya bağlamayın (Özel)

Milli Piyango İdaresi yılbaşı çekilişinde büyük ikramiyenin miktarını bu yıl 40 milyon TL olarak belirledi. Milyonlarca kişi yılbaşı öncesinde 'bana çıkar' umuduyla aldığı bilete hayallerini bağlıyor. Ancak ikramiye kazanan 'talihlilerin' yüzü her zaman gülmüyor. Geçmiş yıllarda ikramiye kazanan piyango zenginlerinin kimi şimdi ayakkabı boyacılığı yapıyor kimi de emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. Uzmanlar şans oyunlarının getirdiği mutluluğun geçici olabileceği uyarısında bulunarak mutluluğun parada aranmaması gerektiğini belirtti.
    Yılbaşı çekilişi için belirlenen büyük ikramiye kısa yoldan zengin olmak isteyenlerin hayalini süslüyor. İnsanlar daha önce büyük ikramiye çıkan biletlerin satıldığı bayiler önünde kuyruklar oluşturuyor.
    Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli psikolog Mehmet Nuri Turunç, hayallerin bir bilete bağlanmasının doğru olmadığını söyledi. Talih kuşunun getirdiği mutluluğun çoğu zaman kısa sürdüğünü ifade eden Turunç, "Biletler umutla alınıyor. Kişi çalışmadığı ve emek vermediği bir parayı bir gecede alabiliyor. Aniden dipten zirveye çıkanların düşüşü de kısa sürede oluyor. Hem de aynı hızla düşüyor. Geçmişte yaşananlardan da bunları anlayabiliriz." dedi.
    Şans oyunlarından gelen zenginliğin mutluluk vermediğini anlatan Turunç, şunları söyledi: "Bu kişinin çevresinde mutluluk dalgaları oluşmuyor. Ailesinden ve yakınlarından başlamak üzere büyük sıkıntılar yaşamaya başlıyor. Ailesi ve çevresiyle ilişkileri zedeleniyor. Kısa sürede başka çevreler bulmaya çalışıyor. Adaptasyonda zorlanıyor. Mutluluğu parada aradığı için haliyle tüketiyor. Yuvası dağılıyor. Ardından yalnızlık, depresyon ve ruhsal problemler başlıyor."
    İnsanların paraya ulaşmak için Milli Piyango, Sayısal Loto, Şans Topu, On Numara ve Süper Loto ve İddia gibi şans oyunlarına yöneldiğini dile getiren Turunç, pek çok kişinin zamanlarının büyük bir bölümünü şans oyunlarına harcadığını belirtti.
    Alınteri ve belli bir emeğin ürünü olmayan bu tür kazançlara yönenilmemesi tavsiyesinde bulunan Turunç, "Paraya ulaşmak için birçok yol deneniyor. Hatta bütün yollar meşru görülüyor. Paranın güç olması doğru olmakla birlikte para kazanmak bir araçtır. Amaç haline dönüştüğü zaman facia başlıyor. Günümüz toplumlarının en büyük sıkıntılardan birisi bu. Para kazanma amaç haline geldi. Para bir güçtür. Herkes elinin altında önemli bir miktarda para olmasını arzu eder. Bu normaldir. Para kazanmak için çok makul gerekçelerimiz vardır. Çocuğunuzun eğitimi ve ailenizin geçimi gibi. Bu araç olmaktan çıkıp amaç haline dönüştüğü zaman sıkıntı başlıyor. Bu sorunun ekonomik, sosyal ve eğitim boyutu var." diye konuştu
    Maddi durumu iyi olan kişilerin bile daha fazlasına sahip olabilmek için şans oyunlarına yönelebildiğine dikkati çeken Turunç, "Bunda bir doyum yok. Daha yükseğe daha yükseğe çıkmak için bir beklenti var. Çok yükseğe çıkınca ekonomik anlamda sanki mutluluğu orada yakalayacakmış gibi. Aslında kişilik zaafiyetinin dışa vurumudur. Olgun, oturaklı, vakur, ortalama bir gelir standardına sahip bir insanın çok fazla tenezzül etmeyeceği bir şeydir. Problem bir yönüyle bireysel olarak görünse de toplumsal ve sosyal boyutu var. Devletin bunu problem olarak kabul etmesi gerekir. Ancak devlet şans oyunlarını kendisi teşvik ediyor." şeklinde konuştu.
"Milli Piyango İdaresi'nin başında millilik var. Bu nasıl bir millilik anlayışı?" diye soran Turunç, "Bu bir kazanç değildir. Şiddetle bu tür şeylerden kaçınmamız gerekir. Belli bir emeğin ürünü olmayan adına kazanç denilen bu tür şans oyunlarına tevessül edilmemesi için bilinçli bir neslin yetiştirilmesi gerekiyor. Anne ve babalar buna özen göstermeli." tavsiyesinde bulundu.