Dolar

34,8750

Euro

36,7040

Altın

3.037,15

Bist

10.132,32

Behçet Oktay'ın öldürüldüğüne dair ihbar mektubu ve telefonun sırrı çözülemedi

İntihar ettiği ileri sürülen eski Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ın ölümüyle ilgili yapılan ihbarların sırrı iki yıldır çözülemiyor. Oktay ailesine gönderilen isimsiz mektup ile jandarmaya açılan telefon konusunda şimdiye kadar bir gelişme o

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-25 08:59:32

Behçet Oktay'ın öldürüldüğüne dair ihbar mektubu ve telefonun sırrı çözülemedi
İntihar ettiği ileri sürülen eski Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ın ölümüyle ilgili yapılan ihbarların sırrı iki yıldır çözülemiyor. Oktay ailesine gönderilen isimsiz mektup ile jandarmaya açılan telefon konusunda şimdiye kadar bir gelişme olmadı.
Behçet Oktay'ın ölümünden 8 ay sonra 19 Ekim 2009 tarihinde jandarmaya bir ihbar geldi. Adını açıklamayan bir kişi, jandarmaya açtığı telefonda, Oktay'ın ölümünün intihar olmadığını bir suikast olduğunu ve kendisinin de bu olayda gözcü olduğunu söyledi. Ertesi gün saat 14.30'da tekrar arayacağını ifade eden ihbarcı, telefonu kapattı ve bir daha aramadı.     
        Oktay'ın ölümünden hemen sonra ise ailesine gönderilen bir mektupta, baygın halde yatan Oktay'ın 4 kişi tarafından vurulduğu yazıyordu. Oktay ailesi de bu delilleri savcılık ve mahkemeye sundu. Ancak aradan iki yıl geçmesine karşın ihbar mektubu ve telefon konusunda bir gelişme yaşanmadı. Oktay ailesi, mektubu gönderen ve jandarmaya telefon açanın bulunmasını istiyor.

İŞTE O MEKTUP
Mektupta, Oktay'ın bulunduğu arabada 4 kişi olduğu ve Oktay'ın araçtan indirilirken "ya baygın ya da yaralı" olduğu belirtiliyor. Oktay'ın bu kişilere direnmeye çalıştığı ancak yanındaki kişilerin Oktay'ı yere yatırıp öldürdüğü ileri sürülüyor. Üç sayfadan oluşan mektubun ilk sayfasına "Behçet Oktay'ın ailesine verilmek üzere" yazılmış. "O gece orada olanları gördük. Arabayı sanki birileri bile bile kara sapladı. Apartmandan çıkan bir kişi arabayı bekliyordu. Arabadan dört kişi indi. Arabanın arkasından iki kişinin arasında ya baygın ya yaralı biri vardı. İki kişi arasına almıştı." denilen mektupta, şöyle devam edildi: "O perişan kişi bir ara direnmeye kalkışınca arabanın sağ tarafında bir arbede çıktı. Yerde bir boğuşma oldu. Sonra o perişan görünümlü kişiyi sürükleyerek arabanın sol tarafına götürdüler. Hepsi birden eğilip bir süre bir şeyler yaptılar. İki kişi hızla uzaklaştı. Biri apartmana diğeri başka bir yöne gitti. Çok kısa bir süre sonra bir silah sesi duyduk. Silah sesi bir değişikti. Sanki biraz daha uzaktan geldi gibi. Silah sesinden sonra oradaki iki kişi ayağa kalktı. Elleriyle ayaklarıyla sanki orada bir şeyler yaptılar."
Silah sesinden yarım dakika sonra bir ambulans ve bir polis arabasının geldiğinin anlatıldığı mektupta, "Orada bulunanlar hiçbir yere telefon etmedi. Ama birine telefon geldi. Ambulans ve polis arabasının sokağın başında bekliyor olması lazımdı. Yoksa bu kadar kısa süre içinde gelmesi mümkün değildi. Sadece yarım dakika içinde geldiler. Orada bekleyenlerden uzun boylu bıyıklı olanı polis arabasına bindi. Bu kişi dışarıda arabanın biraz uzağında duran bir poşetin içinde bir hediye paketi alıp kazağının altına koydu. Poşet boş olarak orada bırakıldı. Bir kişiyi sedyeye koydular. Sedyeye koymadan önce yatan kişinin iki koluna iğne yaptı. Ambulans da polis arabası da bir garip geldi bize, apartmanda oturan çocuğu da ambulansa bindirdiler. Ambulansın ve polis arabasının olay yerinden ayrılışında saat bir buçuktu. Bu araçlar hareket ederken diğer araçlar geldi. Bu polisler de yarım saat kaldılar. Ayak izine etrafa hiç bakmadılar, hiç inceleme yapmadılar. Savcı gelmedi. Sonra öğrendik ki o kişi Özel Harekât Daire Başkanı Behçet Oktay'mış. O kişi asla intihar etmedi, oraya getirildiğinde durumu iyi değildi. Ayakta o iki kişi (tarafından) zorla tutuluyordu. Sonra yere yatırıp öldürdüler. Polis yarım saat sonra arabayı çekiciyle çekti. Bir polis de kürekle her şeyi alabora etti. O gece oraya gelen polisler bizim bildiğimiz polislere benzemiyordu. Gazete haberlerinin hepsi yalan. Böyle büyük bir adamı öldürdüler, göz göre göre gözümüzün önünde bir adam öldürüldü. Cinayet var. Katillerin ikisi elini kolunu sallaya sallaya ambulansa polisin arabasına bindi." ifadeleri kullanıldı.

Haber Ara