Suriye’deki Arap Birliği heyetinin hedefleri
Bazı Arap ve Avrupalı kaynaklar, Suriye’ye giden Arap Birliği heyetinin görevinin hedeflerini ortaya koydu. Kaynaklar ayrıca Esad’ı Arap Birliği’nin protokolünü imzalamak zorunda bırakan dört önemli etkeni sıraladı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-23 11:44:14
Paris’teki Arap ve Avrupalı bilgili kaynaklar, Suriye’deki gözlemcilerin başlıca yerine getirmeyi planladıkları hedefleri açıkladı. Bu hedefler şöyle: öncelikle krizin askeri ve güvenlik yoluyla çözülmeye kalkılmasına son verilmesi. Bu bağlamda gözlemcilerin görevlerini yerine getirmelerinin, şiddet ve askeri operasyonların durdurulması, ordu güçlerinin ve silahlı unsurların şehirlerden ve mahallelerden çekilmesi, tüm tutukluların salınması ile eş zamanlı olması gerekiyor.
İkinci olarak Suriye’deki durumların gerçeğinin incelenmesi, bugüne kadar olmuş ve olmaya devam eden her şeyin kaydedildiği doğru ve detaylı raporların Arap Birliği’ne sunulması, vatandaşlardan ve tutuklanmış kimselerden ülkede terör olayları değil bir halk ayaklanması yaşandığını gösterir tanıklıkların dinlenip toplanması.
Kaynaklar şöyle konuştu: ‘Üçüncü hedef ise barışçıl gösteriler yapma ve rejime karşı bugüne kadar görülmemiş düzeyde büyük gösterilerin yapılmasına imkan verecek şekilde sivillere ve protestoculara koruma sağlamak. Dördüncü hedef ise çatışma bölgelerine insani, tıbbi, gıda yardımlarının ulaştırılmasını güvence altına almak. Zira Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre 3 milyonun üzerinde Suriyeli trajik koşullarla karşı karşıya. Beşincisi: gözlemcilerin görevi aslında Arap Birliği’nin sahibi olduğu girişime dayanan siyasi sürecin bir parçasıdır. Bu süreç ise yönetimin intikalini, yeni, demokrat, çoklu siyasi bir düzenin kurulmasını hedeflemektedir.’
Esad neden boyun eğdi
Diplomatik kaynaklar daha sonra şu açıklamalarda bulundu: ‘Suriye rejimini Arap Birliği’ne boyun eğmeye iten dört temel faktör bulunmaktadır. Bunların ilki Suriye Başkanı Beşşar Esad’ın Arap grup içinde ayrılık çıkarma girişimlerinde başarısız kalması.
Öyle ki ülkelerden büyük kısmı, Suriye rejiminin halkına karşı uygulamaları ve politikası karşıtı aldığı konuma kesin bir tavırla bağlı kaldı.
Bunun ardından ikinci etken olarak Esad rejiminin protokolü imzalamadığı takdirde, Arap ülkelerinin büyük çoğunluğunun birlik olup Suriye dosyasını Güvenlik Konseyi’ne taşımasından yana duyduğu endişe gelmektedir. Zira Arap Birliği’nin dosyayı taşıyıp bu konseyden Suriye hakkındaki Arap girişimini ve uygulamaları benimsemesini talep etmesi rejimi hem içten hem de dıştan iyice zayıflatacaktır.’
Kaynakların ifadesine göre Esad rejimine boyun eğdiren diğer bir etken ise Moskova’nın karşıt konumunun ilerlemesinden yana duyduğu ciddi tedirginlikti. Öyle ki Rusya liderliği Suriye rejimine Arap protokolünü imzalaması ve katı şartlarından vazgeçmesi için baskı yaptığı gibi resmi ve açık bir şekilde Suriye sorununun Yemen usulü çözülmesini destekledi.
Bu çözüm yöntemine göre kapsamlı çözüm çerçevesinde Suriye devlet başkanının istifa etmesi gerekiyor.’
Kaynaklar son olarak şöyle konuştu: ‘Yemen çözümü Ali Abdullah Salih’in istifa etmesini kapsıyordu. Ruslar, Güvenlik Konseyi’ne aşırı güç kullanımını kınayan bir tasarı sundu. Tasarının metninin konseyin diğer üyeleri açısından makbul olması için de değişiklikler yaptı. Rus yetkililer, Esad rejiminin çökme yolunda olduğuna, uzun süre direnemeyeceğine ikna olmuş durumda. Bu nedenle önemli diğer ülkelerle Suriye’deki mevcut liderliğin gitmesini kapsayan bir geçiş formülü üzerinde anlaşmaya varmak istiyorlar.
SON VİDEO HABER
Haber Ara