Genelkurmayın savcılığa verdiği cevapta Çiçek'in adı sehven unutulmuş
İnternet andıcı davasında Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu'nun, savcı Pekgüzel'in sorusuna verdiği cevap dikkat çekti. Savcı Pekgüzel, TSK bünyesinde faaliyet yürüten internet sitelerinin basında yer alması üzerine bu sit
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-23 11:56:52
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen İnternet andıcı davasının 46. duruşmasında Hasan Iğsız, Mehmet Otuzbiroğlu, Mehmet Eröz, Hıfzı Çubuklu, Dursun Çiçek ve Mehmet Deniz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 15 tutuklu sanık hazır bulundu. 4 tutuksuz sanığında hazır bulunduğu duruşmada, hakkında yakalama kararı bulunan Hüseyin Nusret Taşdeler ve Mustafa Bakıcı ile Bedrettin Dalan ise duruşmaya katılmadı. İkinci Ergenekon davasında tutuklu ancak bu davadan tutuksuz yargılanan Hasan Ataman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 11 tutuksuz sanıktan 7'si duruşmaya katılmadı.
Tutuklu sanık Hıfzı Çubuklu'nun çapraz sorgusu ile başlayan duruşmada ilk sorular, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel tarafından yöneltildi. Pekgüzel, "TSK içerisinde var olduğu iddia edilen illegal Ergenekon diye bir yapılanma iddiasına ilişkin MİT'ten gönderilen yazılar var. Bu konuda bir çalışmanız oldu mu?" diye sordu. Sanık Çubuklu, dün yapılan duruşmada 2003 ve 2006 yıllarında gelen belgeler olduğunun geçtiğini belirterek bu belgelerden ve dolayısıyla yapılanma iddiasından da haberi olmadığını söyledi. Çubuklu, "2007 yılından sonra savcılığın bu konuda yaptığı yazışmalar üzerine bu iddialardan haberim oldu. Ayrıca bu konuda bir çalışma yapılacak olsa bu çalışmayı, İstihbarat Başkanlığı bünyesinde yapılır." diye konuştu.
'CUMHURİYET ÇALIŞMA GURUBU'NDAN DERGİLERDE YAYINLANDIKTAN SONRA HABERİM OLDU'
Hıfzı Çubuklu, Savcı Pekgüzel'in "Cumhuriyet Çalışma Gurubu'nu duydunuz mu?" şeklindeki sorusuna da, "Dergilerde yayınlandıktan sonra haberim oldu." cevabını verdi. Bu konuda herhangi bir çalışma ya da soruşturma başlatılıp başlatılmadığı şeklindeki soruya da Çubuklu, "Dönemin Genelkurmay Başkanına soruşturma açılmasına ilişkin görüşümü sundum. Ancak soruşturma emri vermedi." cevabını verdi.
Savcı Pekgüzel, MİT'ten gönderilen yazıda Hava Kuvvetleri Komutanlığı içinde İşçi Partisinin illegal bir yapılanması olduğuna ilişkin iddiaların yer aldığı bir evrak gönderildiğini hatırlattı. Pekgüzel, "MİT bu yazıyı Mart 2007'de gönderdiğinde bir soruşturma açılmıyor. Savcılık 2008 yılı Mayıs ayında bu konuyu sorana kadar da bir soruşturma söz konusu değil. Savcılığın yazısı üzerine 2008 yılı Mayıs ayının 28'inde soruşturma emri veriliyor. Yani 14 ay boyunca soruşturma açılmamış. Doğru mu anladım." diye sordu. Sanık Çubuklu ise MİT'ten bu belge geldikten sonra gereğinin yapılması için Genelkurmay Başkanı tarafından ilgili olan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bir suretinin gönderilmesinin istediğini söyledi. Ancak Çubuklu, soruşturma emrinin verilip verilmediği yönünde net bir cevap vermedi. Çubuklu, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderilen bu suretin fotokopisinin İşçi Partisi'nin İzmir'deki merkezinde ele geçirilmesi konusunda da belge sızdırılması konusunda da bir soruşturma açıldığını söylemedi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, dava konusu internet andıcının bazı gazetelerde haber olarak yayınlanmasının ardından soruşturmayı yürüten savcılık tarafından 4 Ekim 2010 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliğinden ayrıntı sorulduğunu hatırlattı. Pekgüzel'in, "Sitelerin kim tarafından, hangi tarihte, ne amaçla açıldığı, faaliyet alanları, yöneticileri gibi konular sorulmuş. Gelen cevapta site yöneticileri arasında Dursun Çiçek'in ismi bulunmuyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz. Bu durum normal bir yanlışlık mı?" diye sordu. Çubuklu, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği olarak kendilerine bir konu ile alakalı yazı ulaştığında, sorulan sorular hangi komutanlığı ya da komutanlıkları ilgilendiriyorsa o komutanlıklara da kendilerinin açıklama göndermelerini isteyen yazı yolladıklarını söyledi. Gelen yazıların tamamının incelenmesi ile gelen bilgilerin tahlil edilip buna göre cevap verildiğini ifade eden Çubuklu, "Bizim bu gönderilen yazıları en ince detaylarına kadar bilmemiz mümkün değil. Sizin sorduğunuz yazışma konusu da hakikaten çok manidar. 'Kör gözüne' gibi kabul edilebilir bir konu değil. Hatta bu konuda dönemin Genelkurmay Başkanı da 'Nasıl görmezsiniz' diyerek rahatsızlığını dile getirip ilgili komutanlıkları uyardı. Sonra da bu durum düzeltildi. Bu soruşturmanın ardından Bilgi Destek Dairesi, Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliğine bağlandı ve birçok personel de farklı birliklere atandı. Bu nedenle Bilgi Destek Dairesinden gelen açıklamalarda bu konu atlanmış olabilir. Ben bu durumun sehven olduğunu değerlendiriyorum. Başka bir anlamı da yok. Adli Müşavirliği, tepeden bakıp her şeyi bilen bir kurum olarak değerlendirmeyin." diye konuştu.
Savcı Pekgüzel, Çubuklu'ya, üzerinde Dursun Çiçek'in ıslak imzası bulunduğu açıklanan ıslak imzalı belgeyle ilgili soruşturma savcılığına bir ihbar mektubu geldiğini hatırlattı. Pekgüzel, bu mektupta geçen bazı konularla ilgili soruları olduğunu söyledi. Savcı Pekgüzel'in, sorusu ile ilgili olarak ihbarcı subayın mektupta yer alan iddialarını okuduğu sırada sanık Serdar Öztürk bu konuda açıklama yapacağını belirterek söz istedi.
SAVCI, SERDAR ÖZTÜRK'ÜN 'HAKARET' SUÇUNDAN TUTUKLANMASINI İSTEDİ
Öztürk, "Bu ihbar mektubunun Cumhuriyet Savcılarının da içinde olduğu birileri tarafından yazıldığına ilişkin HSYK'ya yapılmış bir suç duyurusu var. Bunu dikkatinize sunmak isterim." dedi. Bunun üzerine Savcı Pekgüzel ise, "Bugüne kadar bunları dinledik ama bu sözler hakarete vardı. Bu nedenle suç duyurusunda bulunuyor ve Serdar Öztürk'ün tutuklanmasını talep ediyorum. Bu konuda bir karar verilene kadar da sorularımı sormayacağım." dedi. Savcının talebinin değerlendirilmesi için duruşmaya ara verildi.
Yaklaşık yarım saat sonra başlayan duruşmada, Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık Öztürk'ün tutuklanması yönündeki tutuklanma talebinin reddine karar verdiklerini açıkladı. Başkan Özese, mahkeme tarafından daha önce de sık sık uyarılmasına rağmen duruşma düzenini bozan konuşma tarzına devam ettiği gerekçesiyle Serdar Öztürk'ün bu duruşmada sarf ettiği sözlerle ilgili suç duyurusunda bulunulmasına karar verdiklerini açıkladı. Öztürk'ün bu duruşma dahil, 16 duruşmaya katılmasının yasaklandığının da açıklanmasının ardından Çubuklu'nun çapraz sorgusuna devam edildi..
SON VİDEO HABER
Haber Ara