Diyanet İşleri Başkanı: Cumhuriyet dönemine özgü cami mimarisi geliştiremedik
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Bir ülke düşünün dünyaya cami mimarisi en büyük şaheserlerini armağan etmiş ama onlarca mimarlık fakültesinde Cumhuriyet dönemine özgü bir cami mimarisi geliştirememiş. Bu hepimiz, bu üniversite camiam
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-23 12:27:53
Prof. Dr. Görmez, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile Kocaeli'nin Derince ilçesinde yaptırılan Derince Merkez Camii ve Çenedağ Yatılı Kız Kur'an Kursu'nun açılışına katıldı.
Prof. Dr. Görmez, cami açılışında yaptığı konuşmada, cami mimarisine yönelik eleştiriler yöneltti.
Vatandaşlardan para toplanarak kısıtlı imkanlarla inşa edilen camilerin estetik anlayışından yoksun olarak yapıldığına dikkat çeken Görmez, "Ülkemizin zor zamanlarda fakir olduğumuz zamanlarda köyden kente göç edip mabetsiz şehirlere yerleştiğimiz zaman bizim mümin hassasiyet sahibi büyüklerimiz ellerine birer çanta aldılar, zenginlerin kapısını çaldılar, kuruş kuruş para toplayarak belki çocuğun rızkından keserek muhtelif yerlerde, zaruret hallerde başımızı içine sokabileceğimiz içinde secdeyi eğilebileceğimiz küçük küçük camiler mescitler mekânlar yaptılar. Hiçbir mimari özelliği olmayan, belki şehrin dokusuna da uymayan camiler yaptılar. Her şeyden önce bizim o nesle buradan bakarak onları kınamaya onları üzmeye hakkımız yok. Allah onlardan razı olsun." ifadelerini kullandı.
Bugün cami mimarisiyle ilgili mazeretin bulunmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Görmez, şöyle devam etti: "Camilerimizi tıpkı atalarımızın ecdadımızın yeryüzüne en büyük cami mimarisini armağan eden Sinan'ın çocuklarının derme çatma binaları cami diye yapmaları doğru değildir. Tabii üzücü olan husus, bu sadece Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sadece belediyelerin yapacağı bir iş değil. Düşünebiliyor musunuz bir ülkü düşünün, dünyaya cami mimarisi en büyük şaheserlerini armağan etmiş ama onlarca mimarlık fakültesinde Cumhuriyet dönemine özgü bir cami mimarisi geliştirememiş. Bu hepimiz, bu üniversite camiamız açısından üzücüdür. Üniversitelerimiz mimarlarımız, mimarlık fakültelerimiz, Diyanet İşleri Başkanlığımız belediyelerimiz topyekûn milletimiz gönüllerini düşüncelerini birleştirerek yeni cami mimarileri üzerinde düşünmek ve atalarımıza yakışır bir şekilde en güzel cami mimarilerini yeniden üreterek sadece geçmişin taklitleriyle yetinmeyerek, yeni özgün cami mimarileri geliştirmek zorundayız."
"SADECE MESCİTLERİ VE CAMİLERİ İMAR ETMEKLE MÜKELLEF DEĞİLİZ"
Prof. Dr. Görmez, sadece mescit ve camileri imar etmekle mükellef olunmadıklarını, bütün yeryüzünü imarla mükellef olduklarını dile getirdi.
Prof. Dr. Görmez, şöyle devam etti: "Ancak karıştırdığımız bir şey var, biz inşa etmekle imar etmeyi birbirine karıştırıyoruz. İmar etmek başka bir şeydir, inşa etmek başka bir şeydir. Biz şimdi camiyi inşa ettik, biraz sonra secdeyi rahmana vardığımızda da imar etmeye başlayacağız. Gönül dünyaları harap olanlar, mescitleri imar edemezler, gönül dünyası harap olanlar yeryüzünü de imar edemezler. Yeryüzünü imar edebilmek için camileri imar edebilmek için bizim önce gönül dünyamızı imar etmemiz lazım. Gönül dünyamızı imar etmek içinde yolumuzun mescitlerden camilerden geçmesi lazım. Mescitlerimizi mamur kıldıkça, mescitlerimizde bizi mamur kılar. Biz mescitlerimizde harap bıraktıkça, gönül dünyalarımızda harap kalır."
Camilerin sadece ibadet mekânları olmadığına işaret eden Görmez, "Cami sadece ibadet için yoktur, ibadette kalplerimizi birleştirmek için vardır. Cami birlik mekânıdır, sadece ibadet mekânı değil. Gönüllerimizi birleştirmek için vardır. Camilerin varlık sebeplerinden bir tanesi gönüllerimizi birleştirmek. Gönüllerimizi imar ederek birleştirmek. Gönüllerimizi yüreklerimizi mamur ederek, aramıza birlik oluşturmak camilerin en önemli özelliklerindendir. Sadece ibadet için değil, aynı zamanda birlik içindir." diye konuştu.
Prof. Dr. Görmez, özellikle modern zamanlarda camilerdeki ibadet dahi zaman zaman kalpleri birleştirmediğini belirterek, "Biz camilerde bedenlerimizi buluşturuyoruz ama ruhlarımızı, kalplerimizi buluşturamıyoruz. Bunun için daha özel bir çaba gerekiyor. Cami sadece bedenleri buluşturmak için cem etmiyor bizi, ruhlarımızı gönül dünyalarımızı birleştirmek, birbirimizi sevmek, Rabbimizi sevmek, kâinatı sevmek içindir aynı zamanda." ifadelerini kullandı.
BAKAN ERGÜN: 500 YIL ÖNCEYE GÖRE CAMİLERİMİZ ZAYIF VE GÜZELLİKTEN UZAK
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün de cami mimarilerine değindi. Bakan Ergün, milletlerin yükseliş zamanlarında her şeyin birden yükselip güzelleştiğine, çöküş zamanlarında ise birden çöküp bütün güzelliğini kaybettiğine dikkat çekti.
Ergün, şunları kaydetti: "Yükseliş zamanlarımızda dünyanın en büyük bilim adamlarını, en güzel mimari tarzlarını, en güzel icatlarını ortaya koyduk. Ama çöküş zamanında da bütün bu güzellikleri kaybettik. Son yüz yıl içerisinde baktığımızda camilerimiz 500, bin yıl önceki camilerle mukayese edilemeyecek kadar zayıf ve güzellikten uzak. Evlerimiz, kamu binalarımız, devlet dairelerimiz ve okullarımız da öyle. Niye? Çünkü bir zayıfladınız mı her açıdan zayıflıyorsunuz. Ama şimdi çok şükür yeniden bu millet bir yükseliş dönemine girmiş bulunuyor."
"Artık camilerimiz de, kamu binalarımız da, evlerimiz de daha güzel hale geliyor." diyen Ergün, "Yeniden bilim, adamları, kâşifler, yazarlar bunlar yeniden hayat buluyor. 21 yüzyılda inşallah her şey milletimiz insanımız adına daha güzel olacaktır. Güzel olmaya da başlamıştır. İşte bu camiler bunun en güzel göstergesi. Artık bunların inşaatını tamamladığımızda göre imarını da hep birlikte gerçekleştirmiş olacağız." şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Kocaeli Valisi Ercan Topaca ve Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Bakan Nihat Ergün ve Prof. Dr. Mehmet Görmez'e çini vazo takdim etti.
Kocaeli Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu'nun duasından sonra caminin açılış kurdelesi kesildi. Bakan Ergün ve Diyanet İşleri Başkanı Görmez, açılışı yapılan camide Cuma namazını kıldıktan sonra Çenedağ Yatılı Kız Kur'an Kursu'nun açılışını yaptı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara