Özer: Karadeniz'in ormanları sadece odun ve kereste deposu görülmemeli
TEMA Vakfı Rize İl Temsilcisi Nevzat Özer, Doğu Karadeniz'deki doğal ormanların yaşayan bir hazine olduğunu, sadece odun ve kereste deposu olarak görülemeyeceğini belirtti.
Özer, yaptığı yazılı açıklamada, Doğu Karadeniz
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-22 11:05:09
Özer, yaptığı yazılı açıklamada, Doğu Karadeniz Bölgesi Ormanları'nın biyolojik çeşitlilik bakımından ülkenin en zengin ormanlarından olduğunu, binlerce bitki türü ve yaban hayatı ile uluslararası öneme sahip olduğunu ifade etti. Dünya Koruma İzleme Merkezi'nin, Doğu Karadeniz ormanlarını "Daha iyi korunmaya acil ihtiyacı olan 100 orman" arasında gösterdiğini vurgulayan Özer, şöyle devam etti:
"Doğu Karadeniz ormanları ayrıca, Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından hazırlanan raporda ise 'dünyadaki savunmasız 200 önemli karasal bölge' arasında belirlenmiştir. Bu çok iyi korunması, yönetilmesi gereken doğal ormanlar ne yazık ki son 20-25 yıldan beri dikkat çekici yanlış uygulamalara maruz kalmaktadır. Özellikle yüksek bölgelerde orman sınırı ve üzerindeki alanlarda yapılan plansız yollar, son derece kontrolsüz işletilen taş ocakları ekolojik yapı içerisinde tahribata neden olmaktadır. Bölgede sayıları 500'ü bulan HES projeleriyle akarsular tünellere alınarak yıllarca hayat verdiği vadilerden uzaklaştırılmaya başlamıştır."
Doğaya telafi edilemeyecek zararların verildiğini iddia eden Özer, şunları kaydetti: "Bugünlerde ise Şimşir ağaçlarına yapılan müdahaleler yanlış uygulamaların sürdüğünü göstermektedir. Şimşirlerin ormandan çıkarılmasında sadece ekonomik gerekçelere göre hareket edilmiş ve gelecek vejetasyon mevsimleri beklenilmeden alelacele müdahalede bulunulmuştur. Doğanın bir süre sonra kendi kendini onarabileceği gerçeği gözden kaçırılmış, bu durum doğaya karşı fırsatçılığa dönüştürülmüştür. 400 yıllık yaşam süresinde çok sayıda çevresel şartların üstesinden gelmiş şimşir ağaçlarının değil kesilmesi, genetik bir rezerv olarak koruma altına alınması gerekirdi."
Ölü ağaçların doğanın yaşam kaynağı olduğunu belirten Özer, açıklamasını şöyle tamamladı: "Şimşirlerin kesilmemesi için daha da önemli gerekçe, biyolojik çeşitliliğin korunması gerekliliğidir. Söz konusu şimşirlerin kuruması halinde bile ormandan çıkarılmaması veya önemli bir kısmının, özellikle kalın gövdeli ağaçların ormanda bırakılması gerekmektedir. Bir ormanın biyolojik çeşitliliğine ölü ağaçların önemli katkıda bulunduğu ve ormanda yaşayan türlerin üçte birine yakınının, yaşamlarını sürdürebilmek için yaşlı ağaçlara ve ölü ağaç gövdelerine bağımlı olduğu bilinmektedir. Ölü ağaçlar, algler, mantarlar, likenler, yosunlar, böcekler, kuşlar ve küçük memelilerin özel yaşam alanlarını oluştururlar. Orman verimliliği ve çevresel hizmetlerin sürdürülmesinde anahtar rolü oynar. Bu çevresel hizmetler arasında ekolojik dengenin devamı ve karbon depolanması da vardır. Yaşayan bir hazine olan Doğu Karadeniz Ormanları odun ve kereste deposu olarak görülmemelidir."
SON VİDEO HABER
Haber Ara