Sapanca Gölü son 6 yılın en düşük seviyesinde

Adapazarı'nın tek içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü kuraklık sebebiyle son 6 yılın en düşük su seviyesine geriledi. Göldeki yatay çekilme 20 metreye yaklaştı. Kuraklık sürdüğü takdirde gölde 6 aylık su kaldı. Suların çekilmesi kuş ve balıkların üreme ve saklanma alanı olan sazlıkları da susuz bırakarak biyolojik yaşamı tehdit eder hale geldi.
    Yuvacık Barajı'nda yeterli su bulunmaması sebebiyle Kocaeli'nin de su çektiği Sapanca Gölü'ndeki su seviyesi tehlikeli boyutlarda geriliyor. Geçen seneye nazaran yağışların yüzde 40 azalması göldeki biyolojik yaşamı da tehdit ediyor. Devlet Su İşleri(DSİ)'nin önümüzdeki iki yıl kuraklık uyarısı yapması yetkilileri kara kara düşündürüyor.
DSİ'nin verilerine göre Sapanca Gölü'nden emniyetli olarak su kullanımı yıllık 120 milyon metreküpü geçmemesi gerekiyor. Ancak gölden, kapasitenin üzerinde su çekimi yapılıyor. Sakarya Büyükşehir Belediyesi gölden içme suyu olarak yıllık ortalama 70 milyon metreküp su alıyor. Bunun yanında göl kenarı ve yakınlarında bulunan sanayi tesisleri yılık 40–50 milyon metreküp su tüketiyor. Ayrıca Kocaeli'nde Yuvacık Barajı'nın yetersiz kalması üzerine önemli ölçüde gölden içme suyu temin ediyor. Dolayısıyla güvenli kapasite azalarak gölden 150–160 milyon metreküpün üzerinde su çekiliyor. Kuraklıkla birlikte yağışların azalması ve kullanımın giderek artmasıyla göldeki su seviyesi her gün biraz daha azalıyor.
    Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürü Rüstem Keleş, gölden sadece içme suyu olarak faydalanılması ve endüstriyel alanda içme suyunun kullanılmamasının hayati önem taşıdığını söyledi.
    Göldeki su seviyesinin giderek azaldığını belirten Keleş, "Şu anda Sapanca Gölü son 6 yılın en düşük seviyesinde bulunuyor. 6 ay daha sorunsuz su çekebiliriz. Sakarya'nın tek içme su kaynağı olan ayrıca Yuvacık Barajı'ndaki su seviyesinin düşmesiyle birlikte Kocaeli'nin içme suyu ihtiyacını karşılayan Sapanca Gölü mutlaka korunmalı. Çünkü başka içme suyu alternatifimiz yok. En azından sanayi kullanımının önüne geçilmeli." diye konuştu.
    Bu arada göldeki dikey su seviyesi 30,50 metreye düşerek kritik eşik olan 30 metreye yaklaştı. Gölün kendi kendini temizlenmesi için açılan Çark Deresi tahliye kapakları da 1 ay önce kapatılmıştı.

    GÖLDEKİ 4 BALIĞIN NESLİ TÜKENDİ
    Bu arada İstanbul Üniversitesi Sapanca Su Ürünleri Meslek Yüksekokulu'nun yaptığı son araştırmaya göre, kirlilik ve yıllara göre su seviyesindeki azalma göldeki tatlı su levreği, kadife balığı, kaya uskumrusu, yılan balığı, gökmen balığı ve ıstakozun neslini tüketti.
    Sakarya Avcılar ve Balıkçılar Spor Kulübü Derneği Başkanı Sedat Bıçakçı, göldeki kızılkanat, turna, yayın ve sazan balıklarının da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, "Önceden gölde elle balık tutardık. Şimdi balıkların yaşam alanı ve yumurta bıraktıkları sazlıklar yavaş yavaş yok oldu. Dolayısıyla her geçen gün göldeki balık çeşitliliğinde büyük bir azalma var. Bazen tüple dalıyoruz, gölde balık göremiyoruz " şeklinde konuştu.
    Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu da gölün dip ve çevresindeki derelerden beslendiğini, ancak gölü besleyen dereler üzerinde kurulan su fabrikaları ve açılan kuyuların gölün beslenmesini engellediğine dikkat çekti.
    Gümrükçüoğlu, gölde kontrolsüz su çekimi yapıldığını ve kimin ne kadar su çekimi yaptığının sağlıklı olarak belirlenemediğini dile getirerek, "Göldeki su seviyesinin azalmasına paralel olarak kirlilik oranı da artacaktır. Bu da göldeki ekolojik yaşamı tehlikeye atacaktır." uyarısında bulundu.