Filistinli gençler vatanlarını terk ediyor
Filistin'de çeşitli kesimlerden önemli şahsiyetler Filistinli gençlerin ve yetenek sahiplerinin ülkeyi terk ettiklerini belirterek bu göçün durdurulması için uyarıda bulundu. Gençlerin göçü ülkede iş imkanlarının bulunamamasına ve siyasi çözümsüzlüğe bağlandı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-19 01:50:48
Betül Akyüz / TIMETURK
Bir grup ulusal, dini ve akademik şahsiyet Filistinliler; özellikle de gençler ve vatana faydalı olabilecek yetenek sahipleri arasında göçün giderek arttığı hususunda uyarıda bulundu. Bu uyarı, 18 Aralık’ta düzenlenen Uluslararası Göçmenler Günü ile eş zamanlı geldi.
Olgunun ciddiyeti ve genişlemesine rağmen İsrail’deki hükümet yönetimi ele geçirdiğinden bu yana –her sene binlerce olduğu tahmin edilen- göç oranları ile ilgili resmi istatistik ve veriler bulunmuyor.
Farklı çevrelerden birçoğu bu olgunun işgal altındaki Batı Yaka ve Kudüs’te giderek büyümesinden yana duyduğu endişeyi dile getirdi. Zira İsrail kuruluşu, bir yandan Filistinliler için itici bir yaşam ortamı oluşturup alanlarını daraltırken diğer yandan da dünyanın dört bir yanından Yahudileri getirtip tarihi Filistin topraklarında yerleştirerek bir yaşam ortamı oluşturma konusunda kararlı davranıyor.
İstatistiklere göre Batı Yaka, Gazze, Kudüs ve 48 topraklarında yaşayan Filistinlilerin sayısı yaklaşık 5 buçuk milyon. Yahudilerin sayısı ise 5 milyon yedi yüz bin.
Göçün yasaklanması
Göç olgusu, Yüksek İslami Heyet Başkanı ve Aksa Mescidi Hatibi Şeyh İkrime Sabri’yi Filistinlilerin isteğe bağlı olarak ülke dışına göç etmesini, grupların, ailelerin ve bireylerin sürekli surette Filistin dışında yaşamasını yasaklayan fetvasını yenilemeye itti. Şeyh Sabri bu olgunun özellikle genç ve yetenekliler arasında yayılması hususunda uyarıda bulundu.
Şeyh Sabri basına yaptığı açıklamada fetvasını yenilemeye kendini iten sebepleri şöyle sıraladı: ‘Eğitim ya da çalışma amaçlı yurtdışına çıkan gençlerin vatana dönmedikleri dikkatimi çekti. Aksine göç ettikleri ülkede kalıyorlar. Oralarda sürekli olarak ikamet etmeye niyetli görünüyorlar.’
Aksa Mescidi hatibi, Filistin’i gençlerden, beyinlerden ve yetenek sahiplerinden yoksun bırakıp boşaltmak ve böylece daha fazla toprağa ve gayrimenkule el koymak için uğraşan işgalci İsrail’e fırsat verilmemesi adına bu yaklaşımın yasaklanmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Filistinli kurumlardan da maaşları artırıp toplumsal bir ortam oluşturarak bilimsel yetenek sahiplerini ve gençleri çekip, ülkelerinde çalışmaya teşvik etmeye çağırdı.
Şeyh Sabri, son olarak yurtdışına göç eden Filistinlilerin birçoğunun üstün ve seçkin mevkilere geldiklerine dikkat çekerek Arap Birliği’ni bu gençlerin ve yeteneklerin ülkeye döndürülüp kalkınma projelerinde kendilerinden faydalanılması için bir plan yapmaya çağırdı.
Göçler İsrail’in zulmünü artırıyor
Öte yandan Kudüs Üniversitesi’nden Siyaset Bilimi Profesörü Mahmut Meharib de bu olgunun genişlemesinin, işgalci İsrail’in Filistin halkına zulüm ve baskısında daha da ileri gitmesine neden olduğunu belirtti. Meharib buna karşılık vatan topraklarında gençlerin taleplerini karşılayacak türden hiçbir siyasi-toplumsal projenin bulunmadığına dikkat çekti.
Meharib şöyle konuştu: ‘İşgal altındaki Filistin topraklarında işsizlik ve fakirlik olgusunun yayılması, çalışma fırsatlarının, yetenek sahiplerini imkanlar tanıyacak çevrelerin bulunmaması buna mukabil Körfez Ülkeleri’ndeki pazarların önlerinde açılması ve Avrupa Ülkelerinden bazılarının kendilerini özümsemesi gençleri hatta aileleri göçe itiyor.’
Gençlerin ülkeden göçmelerini stratejik bir mesele olarak gören Meharib, Filistin Ulusal Hareketi’ni göç kapılarını kapamak ve Filistin’i halkından boşaltmak için uğraşan İsrail’e karşı koymak adına açık bir görüş ve çalışma planı ortaya çağırdı.
Gençler bunalım yaşıyor
Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi’nden Kudüs dosyası sorumlusu Hatim Abdulkadir ise konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu: ‘Filistinli gençler, siyasi çözüm yoksunluğu ve bağımsızlık ve bir devlet kurma hayallerinin gerçekleşememesinden ötürü bunalım yaşıyor. Bu nedenle de bazıları göç etmeyi tercih ediyor. Bazılarına göç dayatılıyor, bazıları da kovularak kendini evsiz barksız buluyor. Bunda en büyük etken ise ardı ardına gelen Filistin hükümetlerinin bu mesele için bir çözüm getirmemiş olmasıdır.’
Hatim Abdulkadir, işgalci İsrail’in itici bir ortam oluşturduğunu ifade ederek bunun neticesinde Filistinlilerin; özellikle de işgal altındaki Kudüs topraklarında yaşayanların en temel gereksinimlerini karşılayamaz duruma geldiğine, direnip hayatta kalmanın ve yaşamanın maliyetinin çok yüksek olduğuna işaret etti.
Abdulkadir son olarak şöyle dedi: ‘Endişe verici bir olaydan bahsediyoruz. İşgalcinin Filistin halkına karşı izlediği programlı etnik temizlik politikası ve uygulamasının önüne geçilebilmesi için tehlike alarmının çalınması gerekir.’
SON VİDEO HABER
Haber Ara