Arap Baharı Ve Türkiye Sempozyumu sona erdi
Öz Orman-İş Sendikası tarafından Ankara'da yapılan 'Arap Baharı ve Türkiye' konulu uluslararası sempozyum, sonuç bildirgesiyle tamamlandı. Ankara Dedeman Otel'deki sempozyuma ABD, Almanya, Mısır, Suriye, Irak ve Cezayir başta olmak üzere, değişik ülk
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-19 12:12:33
Sempozyumun kapanışında bir konuşma yapan Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, Arap Baharı'nın halen devam ettiğini hatırlatarak, "Bizler de bu konu üzerinde düşünmeye devam edeceğiz. Bu sempozyum, konuyla ilgili bilgi ve fikir dünyamıza büyük katkılarda bulundu. İki gün öncesine göre bugün, Arap Baharı ile ilgili daha sağlıklı bir düşünce seviyesine ulaştığımızı düşünüyorum. Sempozyum öğretici olduğu kadar Arap baharına bakışımızı da zenginleştirdi, derinleştirdi." dedi.
Gelişmelerin yaşandığı ülkelerdeki halkların 'emek, özgürlük ve demokrasi' mücadelesinin başarıya ulaşmasını temenni eden Settar Aslan, "Bizler, Arap kardeşlerimizi barış içinde, adil ve kalkınmış toplumlar olarak görmek istiyoruz. Karşılıklı yarar ve kardeşlik temeli üzerinde, eşit ve dayanışmacı, köklü ve güçlü ilişkilerimizi daha da geliştirmek istiyoruz. Bu sempozyum, bu amacımızın ilk ve en önemli adımlarından biridir." şeklinde konuştu.
"KÜRESEL GÜÇLER SÜRECE OLUMLU KATKILAR SUNMALI"
Sempozyum konuşmacıları tarafından dile getirilen konuların ortak bir özeti, sonuç bildirgesi olarak yayınlandı. 'Bölgesel ve Küresel Etkileriyle 1. Yıldönümünde Arap Baharı ve Türkiye' konulu uluslararası sempozyumun sonuç bildirgesinde şu görüşler dile getirildi:
"Bölgesel güçler, Arap halklarının taleplerini dikkate alan ve geçiş sürecinin barışçı bir şekilde tamamlanmasını kolaylaştıran işbirliği ve dayanışma politikaları izlemelidir. Küresel güçler, bu tarihi dönemde çıkar odaklı politikalarını bir yana bırakarak bölgenin ve dünyanın uzun vadeli geleceğini düşünerek sürece olumlu katkılar sunmalıdır. Bu bağlamda, bölgedeki süreci destekleyecek yeni işbirliği ve dayanışmayı esas alan kurumsal alt yapının oluşması için adımlar atılmalıdır. Bütün taraflar, Arap baharı kapsamında ortaya çıkan risk ve fırsatların sadece bölgeyle sınırlı değil küresel etkilerinin de olacağını dikkate alarak büyük bir sorumluluk ve sağduyuyla hareket etmelidir. Arap baharının yaşandığı ülkelerdeki Müslüman halkların ağırlığını göz önünde bulundurarak bölgenin demokratikleşme ve kalkınma imkânı, Batıdaki yaygın İslam karşıtlığı ve ayrımcılığının ortadan kalkması için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Bu şekilde Müslüman toplumların demokratik hukuk devleti tecrübelerinin giderek yeni açılımlarla zenginleşeceği yeni bir vizyon olarak ortaya çıkmıştır. Arap Baharı ile demokratik hukuk devleti ilkesi, artık küresel bir ortak payda haline gelmiştir. Türkiye, tarihi, beşeri ve coğrafi olarak güçlü bağlarının bulunduğu değişim bölgesiyle yakından ilgilenmektedir. Bu ilginin temelinde, Arap kardeşlerimizin değişim taleplerinin gerçekleşmesi arzusu yatmaktadır. Türkiye'nin yeni dış politikasıyla bölgesinde ve bütün dünyada barışın inşa edilmesine verdiği katkı ile öne çıkması memnuniyet vericidir. Türkiye, bölgeyle ilişkilerini karşılıklı işbirliği ve dayanışma çerçevesinde devam ettirmelidir. Bölgede demokrasinin güçlenmesi için bireylerin örgütlenme özgürlüğünün sağlanarak sosyal modellerin ve ekonomik yönetişimin geliştirilmesi bundan sonraki sürecin barışçı ve başarılı olarak ilerlemesini sağlayacaktır. Bu çerçevede Öz Orman-İş Sendikası'nın öncülük ettiği gibi, sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğinin tesis edilmesi ve geliştirilmesi sürecin başarısına büyük katkı sağlayacaktır. Bölgesel ve Küresel Etkileriyle 1. Yıldönümünde Arap Baharı ve Türkiye Uluslararası Sempozyumu katılımcıları olarak bizler, Türkiye'nin ve bölgenin demokratik hukuk devleti idealine ulaşması için karşılıklı işbirliği ve dayanışma ruhu içerisinde çalışmaya devam edeceğimizi uluslararası kamuoyuna duyururuz."
SON VİDEO HABER
Haber Ara