Bakan Çelik kan davalı aşiretleri barıştırdı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kan davalı iki aşireti barıştırdı. Barış abasını giyerek barış törenine katılan Bakan Çelik, kan davalarının bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.
        Şanlıurfa'da 3 ay önce aralarında husumet başlayan Naimi ve Kermeli aşiretleri arasındaki husumet barış yemeği ile son buldu. Dr. Feridun Öncel aracılığı ile iki aşiret, Şehitlik Çamlık düğün salonunda verilen yemekle barıştı. Barış yemeğine Bakan Faruk Çelik de katıldı. Bakan Çelik, iki aşiretin büyüklerini önce kapıda tokalaştırdı. Aile büyükleri ile kendisi de tek tek tokalaşan Çelik, iki aşiretin reisini yanına aldı, diğer aile fertlerinin ayrı ayrı maslarda karışık oturmasını istedi.
        Faruk Çelik, Şanlıurfa'da çok küçük hadiselerin büyük olaylara neden olduğunu vurgulayarak sabır tavsiye etti. Sabrın önemine işaret eden Çelik, dinde sabrın namazdan bile önce geldiğini söyledi. "Keşke dünyada olumsuzluklar olmasa, yanlışlıklar haksızlıklar olmasa, dünya günah yeri olmasa" diyen Bakan Çelik, ancak insanın zayıf yaratıldığını dile getirdi. Çelik, zaafiyetlerin tamamlanması için okunduğunu, nasihat yapıldığını da belirterek mükemmel insan olmak için çalışılması gerektiğini ifade etti.
Dünyada önemli olan yanlışları azaltmak, güzellikleri de çoğaltmak olduğunu kaydeden Çelik, böyle bir hayatı yaşamak gibi bir zorunluluğu olduğunu aktardı. "Olan olmuştur, geri gelmiyor" ifadelerini kullanan Çelik, barış tablosunun gelecek açısından ümit verici olduğunu anlattı. Çelik, şunları söyledi: "Bunlar bir daha olmayacak şekilde nesillerimize, ailelerimize, eşimize dostumuza barışı, sevgiyi, kardeşliği, dayanışmayı ve en önemlisi sabrı tavsiye etmek zorundayız. 'Sabır her şeyin önündedir' ayetini aklınıza getirin, önce sabır sonra namaz olmadan hiçbir şey olmaz. 'Ecdatlarımız sabredenin zafere ulaşacağını' söylüyor. " dedi.
        Bütün sorunları çözmeye hazır olduklarını ifade eden Çelik, şöyle konuştu: "Ne istiyorsanız... yol, su, elektirk, hepsini biliyorum. Ama insanı yaşatmasak, insanlığı yaşatmasak gerisi boş, ne yapılacak hastaneye, ne yola ne de başka hizmetlere gerek olur. İnsan merkezli bakmak zorundayız. O nedenle bu tablo çok önemli bir tablo ve geleceğe yansıması açısından da son derece güzel bir tablo. Biz Şanlıurfa'da hem hizmetleri hem gönülleri kazanacağız." şeklinde konuştu.
         Barış elçisi Dr. Feridun Öncel ise törende yaptığı konuşmada sorunların silahla, sopa ile değil de diyalog ile çözülmesi gerektiğini belirtti.
            Konuşmaların ardından Faruk Çelik, Barış abasını giydi. Sancakları arkasına aldı. Her iki aşiretin reisini yanına alarak tokalaştırdı. Çelik her iki aile büyüğüne beyaz çarşafa sarılı Kur'an-ı kerim'i hediye etti. Yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı barış töreni verilen yemek ile son buldu.