Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kantar'ın avukatı: Kıbrıs'taki bütün komutanların işkenceden haberi vardı

KKTC'de gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden er Uğur Kantar'ın avukatı Selçuk Kozağaçlı, Kıbrıs'ta teşekkül etmiş askeri garnizondaki bütün sıralı komutanlarını Uğur Kantar'a işkence yapıldığından haberdar olduğunu öne sürdü. Kozağaçlı, "Bir aske

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-16 12:16:30

Kantar'ın avukatı: Kıbrıs'taki bütün komutanların işkenceden haberi vardı
KKTC'de gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden er Uğur Kantar'ın avukatı Selçuk Kozağaçlı, Kıbrıs'ta teşekkül etmiş askeri garnizondaki bütün sıralı komutanlarını Uğur Kantar'a işkence yapıldığından haberdar olduğunu öne sürdü. Kozağaçlı, "Bir askerî hastanede işkence yapılıp garnizon komutanının, tabur komutanının bunu bilmemesi ihtimali yoktur. Eğer bilmiyorlarsa zaten görevlerini suistimal ediyorlar demektir. Görevden alınmaları gerekir. Zaten biliyorlarsa ve buna göz yumuyorlarsa bu da ayrı bir suçtur." dedi. KKTC'de işkence sonrasında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden er Uğur Kantar davasının ikinci duruşması Girne Askeri Mahkemesi'nde devam ediyor. Dava sürecini takip eden Kantar'ın avukatı Selçuk Kozağaçlı, Uğur Kantar'a yapılan işkenceden tüm komutanların haberdar olduğunu iddia etti. Kozağaçlı, "Bugün tarif ettiğimiz ve ısrar ettiğimiz ısrar suretiyle işkenceyle ölüme iştirak etmek suçudur." ifadelerini kullandı. Kozağaçlı, suçun er, erbaş ya da astsubayların üzerine yıkılarak yüksek rütbelilerin sorumluluğun saklanmasına izin vermeyeceklerini ifade etti. GARDİYANLAR SİVİL MAHKEMEDE YARGILANACAK Askeri mahkemenin bugün vermiş olduğu kararın taleplerine kısmen uygun olduğuna değinen Kozağaçlı, şöyle devam etti: "Bu karara göre sanıklardan üç tanesi er gardiyanlardı. Özellikle Uğur'un katledilmesinde tanık beyanlarıyla en çok bu kişilerin etkisi olduğu bugüne kadar belirtilmişti. Bu üç sanık hakkında, işkence suçu askeri ceza kanununda bulunmadığı için, ve bu sanıklardan Ayhan, ayın 13'ü itibariyle terhis olup artık sivil kişi olduğu için sivil mahkemeye sevk edilmesine karar verdi. Bu üç sanığın işkence suçuyla sivil mahkemede yargılanacak olması çok önemlidir. Bu nedenle savcının bu yöndeki talebini doğru buluyoruz. Mahkemenin verdiği karar da doğrudur. Artık sivil olan Ayhan'ın davasına ikametgahı olan Elazığ Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanacak. Sivil olan sanıklar askeri mahkemeden sivil mahkemeye sevk edilecekler." Mahkemenin verdiği doğru kararlardan birisinin de sanıklar hakkındaki tutukluluk hallerinin devam etmesi olduğunu belirten Kozağaçlı, "Yine başka önemli bir karar bu sanıkların tutukluluk devamına karar verdi. Bu da doğru bir karardır. Çünkü henüz yargılamaya başlanmadı. Kendi sorguları alınmadı. Tanık beyanları alınmadı." dedi. "HAPİSHANE KOMUTANININ SUÇU MÜEBBET HAPİS CEZASI GEREKTİRİR" O dönemde hapishane komutanı olan Ayhan ismindeki astsubayın işkence suçuyla adam öldürme suçuna iştirak ettiğini savunan avukat Serdar Kozağaçlı, "Mahkemenin kararlarındaki katılmadığımız kısmına gelecek olursak, burada bir hapishane komutanı bir astsubay var. Çok basit bir suçla yargılanıyor. Görevi ihmal suçuyla yargılanıyor. Alt sınırı bir yıl olan bir suçla yargılanıyor. Bunu kabul etmek mümkün değildir." açıklamalarında bulundu. "Bu kişi hapishaneye gelip gitmeyerek, müdürü ve ya komutanı olduğu hapishaneye gereği gibi gelip gitmeyerek, buradaki gardiyan erleri kontrol etmeyerek, görevini ihmal etmiştir." diyen Kozağaçlı, "Ama ihmal sureyle işkence suçuna ve işkenceyle adam öldürme suçuna da iştirak etmiştir. Ve bu kişi bu nedenle ihmal suretiyle işkenceyle ölüme iştirak etmiş sayılır. Bu da müebbet hapis cezası gerektiren bir suçtur.Bu hapishane komutanı olan bu astsubayın bugün hala tutuksuz olması, hiçbir yargılamaya katılmamış olması kabul edilemez şeylerdir." ifadelerine yer verdi. "İŞKENCE SİSTEMLİ BİR ŞEKİLDE YAPILIYORDU" Uğur'Kantar'a yapılan işkencenin sistemli olduğunu vurgulana Kozağaçlı, "Bu davanın tanıkları dinlenirken askeri savcının ortaya çıkarttığı başka eylemler vardı. Bunlar çok kapsamlı eylemlerdi.Bu hapishane de sistemli olarak işkence yapıldığını gösteriyordu. Çünkü Uğur'un ölümüyle ilgili tanık dinleyen savcı bir de bakmıştı ki tanıkların her birisinin bir işkence hikayesi var. Yani sadece Uğur'un ölümüne ilişkin tanıklıklarını anlatmıyorlar.Aynı zamanda bu kişilerin kendilerine yaptıklarını da anlatıyorlar." diye konuştu. "ASKERİ MAHKEME İŞKENCE İDDİALARINI KABUL ETMEDİ" Askeri mahkemenin Uğur ve arkadaşlarına yapılan işkenceleri kabul etmediğini iddia eden Kozağaçlı sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bunlar arasında korkunç fiiller var. Sıcakta ayakta susuz bekletmek saatlerce esas duruşta bekletmek, bir taşın üzerinde oturmayı emretmek, imkansız fiziksel hareketlere zorlamak, kaba dayak gibi tamamı Türk Ceza Kanunu'nda işkence olan uluslar arası sözleşmelere aykırı fiillerdir. Bugün mahkeme bu fiilleri işkence kabul etmediğini gösterdi. Hapishane komutanını işkence fiiline katılmış olan diğer gardiyan erleri ve onbaşıları askeri mahkemede yargılamaya devam edeceğini söyledi. Bunları basit yaralama fiilleriyle v ya görevi ihmal fiilleriyle yargılıyorlar. Bunlar üst sınırı üç yıla kadar olan fiiller. Yani mahkemeye bu askeri cezaevinde sistematik olarak işkence yapıldığı iddiamızı şu aşamada kabul ettirememiş görünüyoruz."

Haber Ara