Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Emekli Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Gündel: Tarhan'ın sözleri malumun ilanıdır

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Yargıtay'a 160 tane militan seçtiler' sözlerine tepkiler devam ederken CHP'li Emine Ülker Tarhan'ın "YARSAV'ın militanı olacak adam lazım bize." sözleri tartışma başlattı. Emekli Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gü

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-15 10:24:42

Emekli Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Gündel: Tarhan'ın sözleri malumun ilanıdır
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Yargıtay'a 160 tane militan seçtiler' sözlerine tepkiler devam ederken CHP'li Emine Ülker Tarhan'ın "YARSAV'ın militanı olacak adam lazım bize." sözleri tartışma başlattı. Emekli Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel, açıklamaların kendisini şaşırtmadığını belirterek "Malumun ilanından başka birşey değildir." dedi. Cihan Haber Ajansı muhabirine konuşan Gündel, kendilerinin yıllardan beri bu zihniyetin özellikle yüksek yargıda kadrolaştığının farkında olduklarını ve buna karşıda bir mücadelenin içinde olduklarını ifade etti. Çok uzun yıllar boyunca Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)'nun yetkisini kötü kullanmak suretiyle yüksek yargıda ideolojik atamalar gerçekleştirdiklerini vurgulayan Gündel, uzun yıllar bu tasarruflarda bulundukları için ise Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay'da çok önemli bir taban kazandıklarına dikkat çekti. HSYK'nın özellikle bu seçimlerinin bir kısmında 'militan' tarzı yargıçların yüksek yargıya seçilmesine özen gösterildiğini dile getiren Gündel, şöyle devam etti: "Bütün bunların bir doğal sonucu olarak da geçmiş yıllarda Anayasa Mahkemesinin 367 ve AK Parti kapatma davasıyla ilgili olarak Anayasanın 10 ve 42. maddeleriyle ilgili olarak yapılan değişikliğinin iptali gibi davalarda bilinen sonuçlar ortaya çıktı. Hiçbir kapatma nedeni yokken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kapatma davası açtı. Yargıtay'da 11. Ceza Dairesi ve diğeer bazı üyeler İlhan Cihaner'i kurtarma peşine düştüler. 4. Hukuk Dairesi Ergenekon yargılamasını yapan yargıçları haksız yere tazminata mahkum etti. Danıştay, hükümetin icraatlarının önüne adeta bir set oluşturdu. Bir muhalefet partisi gibi çalıştı. Uzun zaman boyunca Adalet Bakanlığının hakim ve savcı adayı alımını engelledi. HSYK yüksek yargıya çok sayıda ideolojik atamalar gerçekleştirdi. Anayasa ve yasal düzenlemelere aykırı olarak görülmekte olan soruşturma ve yargılamaları etkilemenin gayretlerine girdi. Ergenekon sanıklarını kurtarmaya çabaladı. Sincan'daki bir yargıç Cumhurbaşkanını Anyasaya aykırı olarak yargılanmasına çalıştı. İşte bütün bunlar geçmişteki CHP zihniyetinin kadrolaşması ve siyasallaşmasının bir ürünüydü." CHP YARGI ORGANLARINI KALESİ OLARAK GÖRDÜ CHP zihniyetinin yargı organlarını kalesi olarak gördüğünü ve onları kendi ideolojisi doğrultusunda kullanmaktan çekinmediğinin altını çizen Gündel, bütün bunları gerçekleştiren bir zihniyetin bugün çıkıpta yargının siyasallaştığından bahsetmesinin talihsizlik olduğunu vurguladı. Son bir yıldan bu yana, referandum sonrası oluşan yeni HSYK düzeninde yargının siyasallaştığı, militan savcı ve yargıçlar ortaya çıktığı konusunda hiçbir somut veri bulunmadığını ifade eden Gündel, "Bugün yargıya eleştiri getirenlerde ciddi bir somut olguya dayanmamaktadır. Bugün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı CHP'yi kapatma gibi bir telaşın içinde değil. HSYK yada diğer yüksek yargı organları CHP veya diğer düşüncelere destek verir ve onların karşısında durur bir tavır içinde değildir. Toplumun her kesimiyle aynı mesafeye sahiptir. Gerek yerel gerek yüksek yargı ideolojiden ve siyasetten uzak kendi işlerini yapmanın gayreti içindedirler." diye konuştu. HAKİM VE SAVCI SAYISI ARTIRILMALIDIR Yargıdaki iş yoğunluğunun azaltılması konusunda çözüm arayışlarının sürdürdüğünü anlatan Gündel, "Bu arayışların sonuç vermekte olduğunu ve birikimin mümkün olduğu oranda eritilmekte olduğunu gözlemekteyiz. Yargı mensuplarının bütün gayreti adaletin sağlanması noktasında toplanmaktadır. Bütün bunlara baktığımız zaman yargıda büyük oranda bir normalleşme vardır. Elbette yargının bugün de çok önemli sorunları vardır. Yargıda büyük miktarda savcı ve yargıç açığı vardır. Bugün 12 bin civarında olan savcı ve yargıç sayısının üç dört yıllık süre içinde 20 25 binlere çıkartılması gerekir. Bu sayılara ulaşılması aynı zamanda mahkeme sayısının da aynı oranda artması anlamına gelecektir. Yargıyı hızlandırmanın bundan başka bir yolu yoktur. Kamuoyunun yakınlığının uzun tutukluluk süreleri de ancak bu şekilde yargı sürelerinin hızlanmasıyla indirilebilir. Bu şekilde hem yargı süreci azalmış olacak hem de tutukluluk süresi kısalmış olacaktır. Bu işin başkaca sihirli bir formülüde yoktur. CHP'nin gerçeklere uymayan yargıyla ilgili sözler sarfetmesi yerine yargı süresinin kısalmasıyla ilgili iktidar partisiyle işbirliği yapması ülke yararına bir tavır olacaktır ve toplumda da takdir görecektir." şeklinde konuştu.

Haber Ara