Dolar

36,4315

Euro

39,0601

Altın

3.420,07

Bist

10.014,85

AB Bakanı Bağış: Fransa'da Sarkozy yeniden seçilememe derdine düştü

Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin ülkede yapılacak seçimler öncesi yeniden göreve gelememe telaşı yaşadığını söyledi.
    Bakan Bağış, Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu'nu makamında ziyare

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-14 11:40:47

AB Bakanı Bağış: Fransa'da Sarkozy yeniden seçilememe derdine düştü
Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin ülkede yapılacak seçimler öncesi yeniden göreve gelememe telaşı yaşadığını söyledi.
    Bakan Bağış, Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu'nu makamında ziyaret ederek, kent hakkında bilgi aldı. Bağış, burada yaptığı konuşmada, Başbakan'ın selamını getirdiğini ifade ederek, 'Rizelilerin merak ettiğini biliyorum. Hamdolsun sağlığı çok iyi. Türkiye'de ve dünyada yaşanan gelişmeleri çok yakından takip etmiş, olaylara çok hakim. Evladınız, kardeşiniz, abiniz Türkiye'yi daha uzun yıllar, inşallah çok daha başarılı noktalara götürme konusunda hepimize öncülük etmeye devam edecek.' dedi.
    Her zaman şuna inandığını belirten Bağış, 'Antep ne kadar gazi ise Maraş ne kadar kahraman ise Urfa ne kadar şanlı ise Rize, Siirt ve İstanbul da o kadar mübarek ve demokrattır. Çünkü, Türkiye'nin, kronikleşmiş sorunlarını çözen bir lideri ortaya çıkardı. Rize, evladı ile Türkiye Cumhuriyeti'nin gelmiş geçmiş en başarılı Başbakanı ile ne kadar övünse azdır. Hepimiz de Türkiye'yi dünyanın en güçlü 10 ülkesinden biri yapma hedefine yardımcı olmaya çalışan mesai arkadaşları olarak, ne kadar gururlansak azdır.' diye konuştu.
    Daha sonra Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı'yı makamında ziyaret eden bağış, Başkan Bakırcı'nın AB sürecinde Rize halkının heyecanının azaldığını söylediğini dile getirerek, şunları söyledi: 'Avrupa'da kendini bilmez birtakım siyasiler, Türkiye aleyhinde bir takım şeyler geliştirebilirler. Bu, halkımızın heyecanı üzerine belki olumsuz bir etki yaratabilir. Ama biz bunların hiçbirine kulak asmamalıyız. Çünkü biz AB sürecinde attığımız reform adımlarını Avrupalılar için atmıyoruz, kendimiz için yapıyoruz. Zaten bizim yaptığımız çalışmalarda da halkımızın yüzde 92'si AB'yi ikiyüzlü bulurken, yüzde 73'ü de AB yolunda atılan reform adımlarının bu ülke için yararlı olduğuna inanıyor. Bugün bir oylama yapılsa yüzde 50'nin üzerinde üye olma yolunda ilgi, bütün bu zorluklara rağmen hala var. Ama bir güvensizlik de var. Ona katılıyorum. Onları da halkımızı doğru bilgilendirerek aşacağız. AB fonlarından sadece 2006-2013 yılları arasında 5 milyar avro fon ayrılmış durumda. Yani AB'nin aday ve potansiyel aday ülkelere ayırdığı fonun yarısını Türkiye, diğer yarısını diğer bütün ülkeler paylaşıyor. Bu da Türkiye'nin azminin, kararlılığının bir göstergesidir.'
    Türkiye'de 35 ilde katı atık ayıklama ve su arıtma tesislerini AB fonları ile gerçekleştirdiklerini anlatan Bağış, şöyle devam etti: 'Yani biz AB üyesi ülkelerin bilimini, teknolojisini, imkanlarını ülkemizde seferber edip ülkemizin standartlarını yükseltelim müzakere sürecini tamamlayalım, reform sürecini tamamlayalım, ülkemiz hak ettiği yere geldikten sonra biz zaten vatandaşa sonracağız, üye olalım mı olmayalım mı ona vatandaşımız karar verecek. Bugün, o kararı verme günü değil. Bugün, sürece odaklanma, Türkiye'nin standartlarını yükseltme günü. Hamdolsun, o konuda Cumhuriyet tarihinde hiç kimsenin uğraşmadığı kadar uğraşan bir Başbakanımız var. Vatandaşlarımızın yaşam standardını yükseltebilmek için çok uğraşan bir başbakanımız var. Eğer kişi başına düşen geliri 9 yıl gibi bir sürede 3 katı artırmasa idik, iç hatlarda kullanılan uçak bileti miktarını yüzde bin artırmasa idik, üretilen yeni yol, okul, baraj, havaalanı gibi günlük hayatta çok daha modern yaşamamızı sağlayan imkanlara kavuşturmasa idi zaten 12 Haziran seçimlerinde Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarak üçüncü kez oyunu artırarak seçilme onuruna erişmezdi. Demek ki bu milletin mesajı çok net. AB bizim için ilerleme raporu yazıyormuş, biz onu çok önemsemiyoruz. Asıl ilerleme raporunu millet sandıkta veriyor. Sandıkta herkes alması gereken mesajı aldı diye düşünüyorum."
    Bakan Bağış, bir gazetecinin, Ermeni soykırımı iddialarını inkârının cezalandırılmasına yönelik Fransız parlamentosunda yapılacak oylama ile ilgili görüşlerini sorması üzerine, şöyle konuştu: "Dün, Dışişleri Bakanlığı'nda bu konu ile ilgili kapsamlı bir toplantı yapıldı ve yapılması gereken çalışmalarla ilgili yol haritası belirlendi. Fransa'nın AB Bakanlığı nezdinde girişimlerimizi yürütüyoruz. Ama ben bu tasarıları bu bölgede sıkça görülen fafatura kelebeklerine benzetiyorum. Bunlar kısa ömürlüdür ama belli zamanlarda ortaya çıkar. Fransa'da malum bir seçim yaklaşıyor. Sayın Sarkozy de yeniden seçilememe derdine düştü. Nereden ne yaparım endişesi içinde. Birilerine şirinlik yapmaya çalışıyor ama inanıyorum ki Türkiye ile iş yapan Fransız iş adamları bu konuda ağırlıklarını koyacaklarladır. Çünkü Türk milletinin bu konuda ne kadar hassas olduğunu onlar çok iyi bilirler. Biz Fransa ile ikili ilişkilerimizi hep önemsemişizdir. Bizim Paris'teki ilk büyükelçiliğimiz 1400'lü yıllardan itibaren faaliyet gösteriyor. Bu kadar uzun kapsamlı detaylı bir ilişki içerisinde birçok krallar, birçok padişahlar, başkanlar birçok başbakanlar, bakanlar gelip geçti. Ama Türk Fransız dostluğu baki kalmıştır. Ama böyle bir tasarının geçmesi bu dostluğa zarar verebilir. Bu yüzden Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin önemseyen özellikle iş dünyasının ağırlığını koyacağına inanıyorum."
    Fransa parlamentosunu kastederek, "Türkiye'yi anlamakta zorlananlar varsa onlara da Rize'den bir çağrıda bulunmak istiyorum." diyen Bakan Bağış, "Anzer Balı yesinler, Rize çayı içsinler. Rahatlarlar, keyifleri yerine gelir, stresleri de azalır. Yaklaşan seçimlerin yolaçtığı stresi aşma açısından Anzer Balı ve Rize çayının faydasını onlar da görecek. Bizim şimdi bir ihracat hedefimiz var. 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefini yakalamak için Anzer Balı ve Rize çayını dünyaya satacağız. Fransa'ya da satarız. Onlar da bundan yararlanıp rahatlarlar. Böyle fafatura kelebekleri gibi ortaya çıkan tasarılara da çok fazla kulak asmazlar. Çünkü onlar Fransa'ya, Fransız ekonomisine zarar verir." ifadelerini kullandı.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara