Bakan Yıldırım: Şike varsa biz müdahale ederiz, topu taca atmak yok

İzmir Ticaret Odası (İZTO), İzmir Şehrine Katkı Ödülü'nü ikinci defa Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'a verdi. İZTO, 1999 yılından bu yana verilen ödülü, 2009 yılında olduğu gibi 2011 ödülüne de İzmir'e yaptığı büyük katkılardan dolayı Bakan Yıldırım'ı layık gördü.
    Hilton Otel'de düzenlenen ödül töreninde konuşan Bakan Binali Yıldırım, "2020 EXPO'su, önümüzde bir hedef ve fırsattır. Bundan sonra işin çoğu size düşüyor. Biz de tezahürat lazımsa tezahürat, hizmet lazımsa hizmet, ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Şike varsa biz müdahale ederiz. Topu taca atmak yok. Bu, EXPO'nun içinde herkes olacak." dedi.
    Demirtaş, 2009'da olduğu gibi 2011'de de İzmir Şehrine Katkı Ödülü'nü Bakan Binali Yıldırım'a verme gerekçelerini açıkladı. Demirtaş, "Yönetim Kurulu olarak ödülün kime verileceği konusunda uzun toplantılar yaptık. Sayın bakanımızın İzmirimize kazandırdığı projeler, EXPO'ya verdiği destek, Alsancak kuruvaziyer limanı projesi, Aliağa-Menderes hafif raylı sistemin Torbalı'ya kadar uzanması için başlanan çalışmalar, İzmir-Manisa Sabuncubeli projesinin başlaması, Adnan Menderes Havalimanı'na yeni bir iç hatlar terminali yapılmasınin ihale edilmesi, Seferihisar yat limanının hizmete açılması, İzmir'e siyaset değil, hizmet gözüyle bakması, 35 İzmir 35 Proje diyerek, bizim yıllardır dile getirdiğimiz ve istediğimiz projeleri hayata geçirmesi, bunun gibi kentimize yaptığı birçok hizmet nedeniyle 2011 yılı ödülümüzü de sayın bakanımız Binali Yıldırım'a vermeyi uygun gördük." diye konuştu.
    Demirtaş, konuşmasının ardından, İZTO yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Bakan Binali Yıldırım'a İzmir Şehrine Katkı Ödülü'nü verdi. Ödül aldıktan sonra konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Hizmet yapmak güzel bir şey, arada bir taltif edilmek de güzel. Başkan Demirtaş, işin kolayını buldu, ödülleri veriyor sonra bizi yarış atı gibi koşturuyor. İzmir için bundan büyük mutluluk duyuyoruz. İzmir'e hizmet için buradayız. Hizmet yapmaya geldik. 2020 EXPO'su önümüzde bir hedef ve fırsattır. Bunu, birlikte çalışarak, daha çok çalışarak gerçekleştireceğiz. Bundan sonra işin çoğu size düşüyor. Biz de tezahürat lazımsa tezahürat, hizmet lazımsa hizmet, ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Sonuna kadar arkanızdayız. Şike varsa biz müdahale ederiz. Topu taca atmak yok. Bu EXPO'nun içinde herkes olacak." dedi.

    "İZMİR'İN GERGİNLİĞE İHTİYACI YOK"
    İzmir'in siyasi ve ideolojik çekişmelerden çok çektiğini, kentin artık bu tip gerginliklere ihtiyacı olmadığını dile getiren Bakan Yıldırım, şöyle dedi: "Bugün İzmir için ne yaptık, yarın ne yapabiliriz, önümüzdeki yıl ne yapabiliriz bizim bunları düşünmemiz lazım. Bazıları, hala vay efendim EXPO'nun yeri hakkında ne düşünüyorsunuz diye soruyor. Geçin kardeşim bunları. Bu iş halloldu neden ısıtıp ısıtıp gündeme getiriyorsunuz? Bazıları, adeta EXPO'yu engellemek için karar vericilere mesaj yolluyor. Yapmayın yazıktır, günahtır. EXPO'nun yeri bellidir, orası da İnciraltı'dır. Efendim bir iki meslek odası mahkemeye gidecekmiş, varsın gitsin. Koca bir İzmir'i bir meslek odası esir alacaksa ben bunu size havale ediyorum. Artık şehrimize sahip çıkalım. Bu şehir sahipsiz değil. Biz, İzmir'in projelerini asla siyasete alet etmeyeceğiz."
    Siyasetin, seçim meydanlarında yapıldığını, onun dışında siyaset yerine hizmet yapılması gerektiğini aktaran Bakan Yıldırım, "35 İzmir 35 Proje dedik. Adım adım projeleri gerçekleştiriyoruz. Daha şimdiden yaptığımız, karara bağladığımız, başladığımız projelerin tutarı 20 milyar lirayı aştı. Bu ödül, bize önemli bir sorumluluk getiriyor. Bu sorumluluğu yerine getirmek için arkadaşlarımızla birlikte çalışacağız. Biz bir ekibiz, iyi bir ekibiz. Kaptanımız Recep Tayyip Erdoğan, biz de onun mürettebatlarıyız. Bakanlıklarda bizim de mürettebatlarımız var ve o arkadaşlarımızla gece gündüz çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
    Bakan Yıldırım, Amerika ve Avrupa'nın yaşadığı ekonomik krizle ilgili olarak da "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyoruz. İnsana hizmet etmeyen, insanı önemsemeyen hiçbir işin bereketi ve faydası yoktur. İşte bugün Amerika ve Avrupa'nın yaşadığı krizin temelinde bu var. İnsanı bir makina, bir üretim aracı olarak görmüş olduklarından böyle bir krizle karşı karşıya geldiler." diye ifade etti.
    Konuşmaların ardından, İZTO'da 25, 20, 15 ve 10 yılını dolduran üyelere çeşitli plaketler verildi.