Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Şike yasası bardak kırılan tartışma sonrası kabul edildi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından geri iade edilen ve kamuoyunda şike yasası olarak bilinen kanun teklifi TBMM Genel Kurulu'nda bardak kırılan tartışmalar sonrası kabul edildi.
Görüşmelerde, BDP'li Hasip Kaplan ile AK Partili Nurettin Canikl

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-10 11:20:38

Şike yasası bardak kırılan tartışma sonrası kabul edildi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından geri iade edilen ve kamuoyunda şike yasası olarak bilinen kanun teklifi TBMM Genel Kurulu'nda bardak kırılan tartışmalar sonrası kabul edildi.
Görüşmelerde, BDP'li Hasip Kaplan ile AK Partili Nurettin Canikli arasında sert tartışma yaşandı. Kaplan, iddianamede Canikli'nin adının geçtiğini söyledi. Buna tepki gösteren Canikli, Kaplan'ı 'hukuk teröristi' olmakla suçladı. Tartışmanın büyümesi üzerine kürsüde hırsına hakim olamayan Kaplan, bardağı kırdı.
AK Parti, CHP ve MHP'nin desteklediği kanun bütçe görüşmelerinin ikinci turunun ardından gece yarısından sonra Genel Kurul'da tekrar ele alındı. Kanun maddeleri üzerine ilk söz alan BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, kanun teklifinin Meclis'ten geçmesi ile ilgili daha önce 'sabah namazı' dediğini ancak destek veren partilerin birbirine vurması nedeniyle öğle namazını bulacağını söyledi.
Kaplan, "Yani bu teklifi getirmişler, teklifin sahibi ortada yok, camiye bırakılmış çocuk gibi, Cumhurbaşkanı "Ben tanımıyorum." diyor. Başbakan hasta yatağından oradan ses veriyor, ondan sonra burada birden çatlak sesler kesiliyor ve çocuğun sahibi bulunuyor, Hükûmet, Bakan, AKP ve şimdi, yanlarında da CHP, MHP bu hâle nasıl düştü, artık kendileri sorgular kendilerini ama burada bu sabah vakti bir vicdan muhasebesi yapmak zorundayız hepimiz." diye konuştu.
Teklifin altında 3 partinin imzasının olduğunu belirten Kaplan, şöyle devam etti:
'Bu imzalarınızın arkasında durun, dik durun, net konuşun, açık olun ve çıkın her maddede, her şeyde de görüşlerinizi açıklayın. İsterdim burada herkes konuşsun. Şamil Tayyar, Bülent Arınç, diğer bakanlar bu konuda bunda vicdanen rahatsız olanları AK Parti'nin içinde "Vicdanım rahatsız." diyen çok milletvekili olduğuna ben de inanıyorum. Yalnız bir şeyi uyaracağım ve vaktim var, maddeler çok, her maddede de önergemiz var, sabah namazı demiştim, sayenizde öğlen namazına sarkacak.'
Kaplan, açıklanan iddianamede AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, AK Parti Üsküdar Meclis üyesinin ve Federasyon Başkan yardımcısının adının geçtiğini hatırlatarak, "Hükûmetin tasarruf kullandığı birçok kişinin adı geçiyor." dedi.
Kaplan'ın konuşmasına cevaben söz alan Nurettin Canikli, 401 sayfalık iddianamenin bir yerinde kendisinin isminin geçtiğini, bununda iki eski Giresunspor başkanının telefon konuşmasında geçtiğini ifade etti.

AKP'Lİ CANİKLİ'DEN 'HUKUK TERÖRİSTİ' SUÇLAMASI
Canikli, "Şimdi yani iddia şu: Bunlardan bir tanesi ismi geçen şahıs tarafından dövdürüldüğünü söylüyor, öbürü de diyor ki: "Sen gittin bunu valiye şikâyet ettin, yani bu olayı, senin dövdürüldüğünü valiye gittin şikâyet ettin ve Nurettin Canikli'ye gittin şikâyet ettin." İddia bu. Bu, yani bütün olay bu. Nedir bu şimdi Kaplan? Nedir bu?" şeklinde konuştu. Kaplan'ın 'İddianamede geçiyor.' geçiyor sözlerine Canikli, şu cevabı verdi:
"Çıkıp iddianamede adı karışmak demek hukuken her anlama gelebilir. Onurlu bir insan böyle bir iddiada bulunurken bütün açıklığıyla, çıplaklığıyla ortaya koyar. Ayak oyunlarıyla bu şekilde ali cengiz oyunlarıyla ve onursuz bir şekilde, bu şekilde olmaz, ayıptır. Böyle hukukçu olmaz, böyle ancak hukuk teröristi olur."
    Canikli, Kaplan'dan kürsüye çıkıp 'adınız bu şekilde geçiyor diye söyleyin.' İsteğinde bulundu. Kaplan'da 'Bundan suçlananlar bundan özür dileyecek.' dileyecek sözlerine Canikli, 'Böyle terbiyesizlik olmaz!" olmaz karşılığını verdi.
    BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt'ta Canikli'ye 'Hakaret ediyor, sözünü geri alsın!' çağrısında bulundu. Daha sonra kürsüye gelen Kaplan, 'İddianameye ben Canikli'nin adını yazmadım, savcılar yazdı, bir. Ben bu iddianameyi İnternet'ten okudum, hepiniz açın okuyun, var mı yok mu? Ben vardır diyorum iddianamede. İddianamede sanıktır demedim, şununla suçlanıyor demedim." diye konuştu.
    Canikli, Kaplan'ın bu sözlerinden sonra özür dilemesini istedi. Kaplan da 'Siz kalkıp bu kürsüde hakaret ediyorsunuz, tehdit ediyorsunuz ve bu sözlerinizi geri almanız lazım." karşılığını verdi. Canikli, Kaplan'ın sözlerine "İddianamede böyle mi yer alınır? İddianamede sanık olarak yer alınır." cevabını verdi.
    Canikli'nin hakaret ettiğini belirten Kaplan, disiplin hükümlerinin uygulanmasını istedi. Canikli'nin hakaret etmediğini Kaplan'ın özür dilemesi gerektiğini belirtmesi üzerine Kaplan, 'açık seçik bir şekilde tehdit vardır' diye devam etti.

    BAŞKAN MİKROFONU KAPATTI, KAPLAN DA BARDAĞI KIRDI
    Sinirlerini kontrol edemeyen Kaplan, su bardağını kürsüye vurarak kırdı. Kaplan'ın bardağı kırmasının ardından AKP ve BDP sıralarından bir grup milletvekili kürsü önünde toplandı.
    Oturumda tansiyonun yükselmesi üzerine Meclis Başkan Vekili ve oturuma başkanlık yapan Mehmet Sağlam bileşime ara verdi.
    Oturumun tekrar başlamasının ardından AK Partili milletvekilleri ile Hasip Kaplan arasında bu sefer kırılan bardak nedeniyle tartışma çıktı. AK Parti milletvekilleri Kaplan'ın bardağı kırıp kendilerine fırlattığını savunurken, Kaplan, bardağı hırsından kırdığını söyledi. Kaplan'ın bardak atmadığını söylemesi üzerine AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, 'Benim suratıma attın, buradaydı.' dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da 'Nereye attın sen o bardağı?' diye sordu. Kaplan'ın 'Kırdım. Fırlatmadım, kırdım.' sözlerine oturumu yöneten Başkan Vekili Mehmet Sağlam, 'Bakınız, kırdınız, parçaladınız.' karşılığını verdi. Bunun üzerine Kaplan, 'Fırlatsam kafasına atardım!' dedi. Kaplan'a cevap veren Başkan, 'Kırdınız, parçaladınız; kafasına atmadınız ama kafasına da gelebilirdi herkesin.' dedi.
    AK Partili Mahir Ünal da 'Parçaları üzerime attı.' diye laf attı. Başkan'ın yaptığınız hakaret sözlerine Kaplan, 'Hangi hareket? "Hukuk teröristi" diyor, "terbiyesiz" diyor' diye karşılık verdi. Kaplan'a cevap veren Başkan, 'Bardağı kürsüye vurup kırdınız ve üstüne yürüdünüz. Sizi zorla zaptettiler, üstüne yürüdünüz." diye konuştu. Kaplan'da Başkan'ı olayları seyretmekle suçladı.
    Başkan, Kaplan'dan kınama cezası vermek için savunma isteyerek, kürsüye davet etti. Kaplan, 'Siz burada engizisyon mahkemesini kuramazsınız!' diye cevap verdi.
Tartışmaya katılan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 'Sporda Şiddetin Önlenmesi Yasası'na ilk şiddeti bulaştırdık. Hayırlı uğurlu olsun.' dedi. AK Parti sıralarından "Siz bulaştırdınız" sesleri duyuldu.
    Tartışmalardan sonra söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Nurettin Canikli'ye haksızlık yapıldığını belirterek, "O iddianamede sizin adınız geçmiş sayılmaz. Hepimiz bunları yaşıyoruz. Bizi hırsız da arıyor, üçkağıtçısı da arıyor, ne bilelim biz, bir sürü insan bizi arıyor, bunları yaşıyoruz." diye konuştu.
    İnce, Kaplan'ın sözleriyle amacını aştığını ifade etti. Kaplan'ın bardağı kırdığını ama atmadığını da anlatan İnce, AK Parti sıralarından 'attı' seslerini duyulması üzerine, 'Hayır atmadı, orada da abartmayalım.' dedi.
    İnce'den sonra söz alan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da Canikli'nin sözlerinin maksadı aştığını, Kaplan'ın da yasaya karşı olduğunun herkes tarafın bilindiğini belirterek, sukunete davet etti.
    'Bunu bir cenge dönüştürmenin kime ne faydası var? Kan davasına dönüştürmenin kime ne faydası var Sayın Kaplan?' diyen Şandır, şöyle devam etti:
    'Dolayısıyla, geliniz milletin iradesine, meclisin şahsiyetine de saygı göstererek bu görüşmeleri tamamlayalım, eğer tamamlayamadan böyle kavga yaparak kapatırsak kendimize saygısızlık yapmış oluruz.'
    Şandır, daha sonra da Canikli ve Kaplan'ın özür dileyerek olayın tatlıya bağlanmasını istedi. Şandır'ın sözlerinden sonra söz alan Mustafa Elitaş, "Sayın Kaplan buraya gelmeli "Sayın Nurettin Canikli'yi incittim, AK PARTİ Grubunu incittim. Ben o sözlerimden dolayı özür diliyorum." demeli. Sayın Canikli, arkasından demeli ki: "Bana yapılan bu hareket karşısında amacımı aşan, kastımı aşan söz kullandım." diyebilmeli ve Sayın Kaplan, Türk milletinden burada özür dilemeli." diye konuştu. Kaplan buna 'Başka derdin?' diye karşılık verdi. Ortamın sakinleşmesi için Başkan tekrar oturama ara verdi.
    Oturumun tekrar başlamasından sonra söz alan Hasip Kaplan, şöyle konuştu:
    'Şimdi, çok açık söylüyorum, iddianameyle ilgili dikkat çektiğim husus, Canikli'yi incitmiş olabilir, böyle bir zan durumu doğurduğu için ama ben bir hukukçu olarak ısrarla telefon görüşmeleri, "Yaşanan Anadolu'daki küçük bir şehir ve orada vekil olduğunuz zaman sizi bulur bu telefonlar." ifadesiyle ısrarla bunun altını çizmeye çalıştım ve böyle bir amacımın olmadığını gösterir.
    Buna gelince, ben şunu çok açık söyleyeyim, çok çok açık söyleyeyim: Ben otuz iki yıl hukukçuluk yaptım, avukatlık yaptım, hukukçuluğumu bütün dünya bilir, uluslararası hukukta, Avrupa Hukukçular Birliği'nde de çalıştım. Canikli benim bir terörist hukukçu olmadığımı biliyor, sanıyorum ve terbiyesizlik konusunda da kastını aştığını, diğer arkasından kelimelerin de onu üzdüğünü düşündüğünü bu arada düşünmek istiyorum. Elbette ki o tepki üzerine benim buraya gelip, böyle bir tartışma sürecinde bardağı bakın buraya vurmuşum, kırmışım, doğru olmamıştır; Genel Kurula karşı bu davranışım da doğru olmamıştır. Açık söylüyorum, olmaması gereken, yaşanmaması gereken bir şey.'
    Kaplan'ın konuşmasından sonra söz alan Canikli de şöyle konuştu:
    'Biraz önce Kaplan şahsımı bir şekilde yürüyen ve kamuoyu tarafından bilinen bir davaya ilişkilendirecek tarzda bir ifadesinin yanlış olduğunu biraz önce beyan etti, kesinlikle böyle bir amaç taşımadığını, böyle bir amacı olmadığını beyan etti. Dolayısıyla bu çerçevede benim de kullandığım ve o kayıtlardaki ifadeler de buna yönelik tepkisel bir düşüncenin yansıması olarak ortaya çıkmıştır ve bu çerçevede Kaplan'ın bu ifadeleri ya da bu sözlerini geri alması ve düzeltmesinden sonra ben de bu şekildeki ifadelerimi geri alıyorum aynı şekilde.'
Yapılan görüşmelerin ardından Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önlemeyi Düzenleyen Kanun sabah saat 05.00'de 291 oyla kabul edildi. Oylamada 284 milletvekili kabul, 6 milletvekili red oyu kullanırken, bir milletvekili çekimser kaldı.

Haber Ara