Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Suriye'yle ilgili kaygıya kapılmayın'

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Suriye ile yaşanan gelişmeleri hatırlatarak, sanayicilerin ve Türk halkının herhangi bir kaygıya kapılmamasını istedi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-09 23:04:53

'Suriye'yle ilgili kaygıya kapılmayın'
Türkiye’de, insanlarımız için istenilen refah seviyesini komşu ülke hakları içinde istediklerini aktaran Yazıcı, “Sınır kapılarında yaşanan sorunların çözümü için alternatifler geliştirdik. Bunları uygulamaya koyuyoruz. Hiçbir sorun yok” dedi.

Bakan Hayati Yazıcı, Kayseri Sanayi Odası’nın düzenlediği sanayi gecesi ve ödül törenine katıldı. Törende konuşma yapan Bakan, iş adamlarının üretimden, yaptığı ticaretten herkesin sinerji aldığını ve bunun mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. “Bu toprakların mayasında ticaret ve sanayi var” diyen Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tarihimizi irdelediğinde M.Ö. 2000’de Karum’da elde edilen tabletlerde ticaretin nasıl cereyan ettiğinin belgelerini görüyoruz. Bizim tarih ve kültürümüzde Hoca Ahmet Yesevi’nin önemli uygulamalar bıraktığını, onun talebesi Ahi Evran’ın bu coğrafyada kültür ve sanat, ticaret açısından önemli ilkeleri yerleştirdiğini görürüz. İlk kadın örgütü Ahi Evran’ın eşi Fatma Sultanın kurduğunu görürüz. Kayserilinin ticaretle adaptesi öyle sıradan bir iş değildir. Sınırlarımızı aşmış ticaret kabiliyetimiz için bir ulusun bireyi buraya gelmiş. Nasıl ticaret yapıyorlar bunu gözlemlemek istemiş. Çarşıyı dolaşırken, bir kedinin kapta mamasını yediğini görmüş. Kap çok güzel. Gözü orada kalmış. Dolaşmış gelmiş ve kedinin sahibine 'bunu bana satar mısın?' demiş. Kediyi satmış. Birkaç tur daha atarak çanak için gelmiş. 'Kediyi aldım. Kedinin gözü çanakta kaldı.' demiş. Bu çanağı bana da sat demiş. Kayserili demiş ki; 'Sen ne diyorsun ben o çanak sayesinde günlük 7 kedi satıyorum.' demiş. Kayserili özetleyen fıkra bu.”

Hayati Yazıcı, hükümetlerinin ortaya koyduğu istikrar ve dik duruşun ülkenin 4 yılı için değil Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına hedeflendiklerini aktardı. İleri demokrasi, güçlü ekonomi, güçlü toplum ve yaşanabilir çevre hedefleri arasında olduğun anlatarak, “Devleti millete hizmet etmek için, ülkeye katma değer sağlayan üretici ile tüccarının önünü açmak. Onların bu ürünlerini satması içinde önlerini açarak hareket ediyoruz.” dedi.

Yazıcı, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın iş adamlarını ülke ziyaretlerinde birlikte götürdüğünü ve orada pazar edinmelerine imkan sağladığını anlattı. İleriye dönük bu çalışmanın faydalarını gördüklerini belirten Yazıcı, “Dünya da önemli kriz yaşanırken Türkiye rakamlarıyla bu krizden parlayan yıldız ile çıkmayı başardı. Örnek gösterilen ülkedir. Üreten, satan, hükümetin ve milletin büyük payı var. Bu konuların sağlıklı bir biçimde sürdürülmesinde hükümetimizin başından beri adeta kuyumcu hassasiyeti içinde sürdürdüğü çalışmanın katkısı büyük.” diye konuştu.

KAMU BORÇ İHTİYACI İYİCE AŞAĞI İNDİ
Bakan Hayati Yazıcı, kamunun borç ihtiyacını aşağı indirerek bankaların varlıklarını kredi imkanı olarak kullanmasına fırsat verdiklerini anlattı. Yazıcı, “2002 de varlıkların yüzde 23’ünü kredi olarak kullandırıyordu. 2010 yılında bu rakam yüzde 50’ye çıktı. Bu kamunun borç ihtiyacının minimize edilmesini sağlamıştır. Kamu kuruluşlarımız kendilerini yeniden yapılandırıyor. Gümrükleri beklenen yer olmaktan çıkardık. Gümrüklü yer ve sahalarda özellikle ihracatçılarımızın satacakları ürünleri en kısa zamanda maliyet artırmadan müşteriye erişimi için konuşlandık ve etkili sonuç doğurmak üzere çalışıyoruz. Rekabet çetin dünyada. Bütün bunlara paralel ürünlerimizi mutlaka marka haline getirmeliyiz. Markalaşacağız. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Türkiye’ye en az 50 marka kazandırmalıyız. Marka bir değer. Arge çalışmaları son derece önem kazanıyor. Arge için firmalar kaynak ayırıyor. Devletimizde bu konuda ciddi kaynaklar aktarıyor” dedi.

YENİ ANAYASAYA ACİLEN İHTİYAÇ VAR
Bakan Hayati Yazıcı, Türkiye’nin acilen yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizin sorunları var. Bütün sorunları çözüme kavuşturmak için diyalog ortamı var olmalıdır. İletişim kanalı açık olmalıdır. Siyasi olarak biz diyalog kapılarını kapatmadık. Proje üretmek suretiyle sorunlarımızın çözümleri noktasında çözüm üretiyoruz. Yeni bir anayasaya ihtiyaç var. Bu dönemi Türk milleti hep birlikte iktidarı ve muhalefetiyle birlikte millete ait olacak anayasa yapmalıyız. Türkiye’nin buna büyük ihtiyacı var. Bu daha müreffeh ve birey haklarının güvenceye kavuştuğu bir Türkiye’nin bölgeye ve dünyaya ihtiyacı var. Bu duruşun kıymetini bugün anlıyoruz ama gelecek nesil daha iyi anlayacaktır.”

SURİYE İLE YAŞANAN GELİŞMELERDE KAYGIYA KAPILMAYIN
Suriye ile son zamanlarda ekonomik anlamda yaşanan olumsuz gelişmelere de değinen Hayati yazıcı, “Çevre komşu ülkelerde ciddi sorunlar var. Suriye ile ilgili yaşanan olaylardan kaygıya kapılmış olabilirsiniz. Kapılmayın. Bizim ülkeyi yönetirken, nasıl bir dürüstlük sergiliyorsak bu ülkede yaşayan insanlar için neler istiyorsak komşu ülke halkları içinde aynı şeyi istiyoruz. Kendimiz için istediğimiz refahı onlarda da istiyoruz. Meselemiz bu. Bu duruş önemlidir. Para ile ölçülmez bu. Bu duruşumuz nedeniyle sıkıntı yaşıyoruz. Kesinlikle alternatif yollarımız var. İskenderun ve Hatay’dan Akabiye seferler düzenliyoruz. Bu gelişmeye paralel de Irak üzerinden Lübnan’a sevk var. Habur kapısından hemen batısında yeni kapıların açılması için çalışmalar sürüyor” dedi.

EKONOMİK BÜYÜMENİN ALTINDA YATAN GÜVEN VE İSTİKRARDIR
Bakan hayati Yazıcı, konuşmasının sonunda, ekonomik büyümenin altında yatan faktörün güven ve istikrar olduğunu söyledi. Yazıcı, “Gelişmenin altında üç anahtar var. Sosyal güvenlik, ekonomik güvenlik ve hukuksal güvenlik. İktidara geldiğimizde bu toplumda faaliyette bulunan işçisi, esnafı memuru vatandaşı farklı yerlerden sağlık hizmeti alıyordu. Bunu birleştirdik. Sağlık her şeyin başı. Sıkıntılarımız var. Ama yol doğru gidişat doğru. Ekonomik güvenlik. Üreten satan marka oluşturan insanlar güven içinde çalışmalarını sürdürmek durumunda. Bu güven şart. Yarın ne olacak kaygısı olmamalıdır. Vergilerin ne olduğunu bilmelidir. Bu anlamda da elbette emekçinin ve işvereninin haklarını telif edileceği düzenlemelerin temelini teşvik eder. İşçi, sanayici tüccar olsun herkesin gösterdiği faaliyet yanında topluma karşı sosyal sorumluluk. Hukuksal güvenlik. Hukuk herkese eşit olmalıdır. Uygulanmalıdır. Bu kanaat yoksa o toplumda kaos olur. İnşallah bunu da hakim kıldık. Türkiye gerçekten yıldız olarak artık edilgen değil etken aktör olarak tarihi geçmişine uygun bizi gururlandıracak seviyede duruşu sergiliyor. Biz gururlanıyoruz.” diye konuştu.
Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Değişik kategorilerde toplam 75 sanayiciye ödülleri verildi.


Cihan

Haber Ara