'Poşu' davasında savcı 45 yıllık ceza talebini tekrarladı

Poşu davası olarak bilinen davada, terör örgütü adına eylem yapmak suçundan tutuklu bulunan üniversite öğrencisinin yargılanmasına devam edildi. Sanığın, terör örgütü adına molotoflu korsan gösteriye katılmak, mala zarar vermek, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve taşınması suçlarından cezalandırılmasının istendiğini belirten savcı, poşu giydiği için bir ceza talebinin bulunmadığını, poşu giymenin zaten suç olmadığını belirtti.
İstanbul'da 20 Şubat 2010 akşamı yüzleri poşulu bir grubun boş bir markete molotofkokteyli atması olayına katıldığı gerekçesiyle tutuklu yargılanan Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 3.sınıf öğrencisi Cihan Kırmızıgül, 7. kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada tutuklu sanık Cihan Kırmızıgül ve avukatı Sait Tanrıverdi hazır bulundu.
Bir önceki duruşmada Kırmızıgül'ün 45 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı Hikmet Usta, "Sanık hakkında PKK/KCK terör örgütü adına molotoflu korsan gösteriye katılmak, mala zarar vermek, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve taşınması suçlarından cezalandırılması için geçen celse görüşümüzü sunmuştuk. Sanık hakkında poşu giymek konusunda herhangi bir cezalandırma talebimiz olmamıştır ve zaten poşu giymek yasalarımızda kesinlikle suç olarak düzenlenmemiştir. Bu bakımdan geçen duruşmada verdiğimiz esas hakkındaki görüşümüzü aynen tekrarlıyoruz." dedi.
Avukat Sait Tanrıverdi, tutanaklarda imzası olan tüm polis memurlarının dinlenmediğini belirterek dinlenmeyen polislerin tanık olarak ifadelerinin alınmasını ve olay yeri kamera görüntülerinin getirtilmesini talep etti. Dava kapsamında toplanacak delillerin olduğunu ifade eden Tanrıverdi, dava kapsamında yapılan incelemenin genişletilmesini istedi.
Avukatın talebine karşı görüşü sorulan savcı Hikmet Usta, "Sanık hakkında yapılan yargılama ve suçlamalar konusunda yeteri kadar araştırma yapıldığı, dava konusunun aydınlandığı, bu aşamada yapılan taleplerin davaya herhangi bir yenilik katmayacağını düşündüğümüzden talebin reddine karar verilsin." dedi.
Mahkeme de, avukatın talebini aynı gerekçeyle reddetti.
Bunun üzerine mahkeme, avukata savcının mütalaasına karşı savunma yapması için söz verdi. Avukat Tanrıverdi, "Esas hakkındaki savunma için yeniden süre talep ediyoruz." dedi. Mahkeme başkanı ise yeterince süre verildiği gerekçesiyle bu talebi reddetti. Bunun üzerine de avukat Tanrıverdi, "Ben esas hakkındaki savunmamı hazırlamadım. Yeniden süre verilmediği için görevimden istifa ediyorum." açıklamasında bulundu.
Mütalaaya karşı savunması sorulan Kırmızıgül de, "Ben yeniden avukat tutacağım. Süre verilsin." dedi.
Kırmızıgül'ün tutukluluk durumu ile ilgili de görüş bildiren savcı Hikmet Usta, "Kuvvetli suç şüphesinin varlığı devam ettiği kanaatinde olduğumuzdan tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep olunur." diye konuştu.
Mahkeme de, tutuklu sanık Cihan Kırmızıgül'ün "Kaçma şüphesi, kuvvetli suç şüphesini gösteren olgu kriterinin devam etmesi, delilleri karartma ihtimalinin bulunması" nedenleriyle tutukluluk halinin devamına karar verdi. Kırmızıgül'e avukat tutması için ve mütalaaya karşı savunmasını hazırlaması için süre veren mahkeme, duruşmayı 23 Mart'a erteledi.
Kendilerine "Tutuklu öğrencilerle dayanışma inisiyatifi" adını veren bir grup da duruşma öncesi ve sonrasında basın açıklaması yaparak Kırmızıgül'e destek verdi.