Müslüman Kardeşler, orduya tepkili

Hareketin siyasi kanadı Hürriyet ve Adalet Partisi Genel Sekreteri Saad el Katatni, askerlerin oluşturduğu Danışma Konseyi’ndeki iki üyesini çektiklerini duyurdu.
Pazar günü resmen duyurulması planlanan Danışma Konseyi’nin, haziran yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Yüksek Askeri Konsey ile eş başkan gibi görev yapması öngörülüyor.

Askerlerin; entelektüeller, farklı kesimlerden politikacılar, devrimci gençlik ve medya temsilcilerinden oluşan bu konsey yoluyla yeni anayasa çalışmalarını yürütecek olan 100 kişilik konseyi kontrol altında tutmayı planladığı öne sürülüyor. 35 kişiden oluşması planlanan Konsey, hem bu 100 kişinin belirlenmesinde etkin rol oynayacak, hem de bu Konsey’in hazırladığı anayasa taslağını mevcut geçici hükümetle birlikte veto etme yetkisine sahip olacak.

İlk ayak seçimlerde partisi yüzde 40’tan fazla oy alan Müslüman Kardeşler ise halk iradesiyle seçilen parlamenterlerin yeni anayasayı hazırlaması gerektiğini belirtiyor.
Müslüman Kardeşlerin bu geçiş sürecinde ordu ile karşı karşıya gelmesi durumunda, Tahrir Meydanı’nda ordu yönetimine karşı gösteriler düzenleyen liberal ve sol örgütlerin tepkisinin ne olacağı merak ediliyor.

Geçtiğimiz ay ordu karşıtı düzenlenen ve 42 kişinin ölümüyle sonuçlanan ikinci dalga gösteriler, Müslüman Kardeşler ve Selefi grupların ordu ile anlaşarak katılmamasından dolayı sönük geçmiş, bu gruplar da Müslüman Kardeşleri sert bir dille eleştirmişti.
Müslüman Kardeşlerin de ordunun son çıkışını kabul etmeyerek gösteriler düzenlemesi durumunda liberal grupların sahneden çekilebileceği öne sürülüyor.

Bu durum ise ülkenin karşı karşıya gelebileceği en kötü senaryo olarak değerlendiriliyor.
Liberal ve sol gruplar askeri yönetime karşı oldukları gibi açıkça beyan etmeseler de, İslami grupların ağırlıklı olduğu bir parlamentonun yeni anayasayı hazırlamasına da şiddetle itiraz ediyor.

Askerlere göre Müslüman Kardeşler, Selefiler ve diğer din eksenli partilerin yüzde 80’ine yakınını eline geçirdikleri bir parlamentonun ülkedeki tüm kesimleri temsil etmeyeceğini, bunun da toplum dokusuna büyük bir zarar vereceğini düşünüyor.

Halkın, büyük çoğunluğu 25 Ocak devriminden sonra kurulan partilerin önemli bir kısmını tanımaması ve yıllarca sadece Müslüman Kardeşler ismini duymaları oyların dağılımı üzerinde büyük bir etki yapmış, Müslüman Kardeşler oyların yüzde 40’ından fazlasını elde etmişti.

Böyle bir parlamento aritmetiğinin ortaya çıkacağını daha önceden tahmin eden merkez, liberal ve sol partiler ısrarla seçimlerin ertelenmesini istemiş, ancak yerine daha uygun bir çözüm önerisi sunamamıştı.

Cihan