Türkiye-ABD ilişkilerinde 'bahar dönemi'
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Türkiye-ABD ilişkilerinin ''bahar dönemini'' yaşadığını ve tarihinde ilk defa bir ABD Başkanı ve Başkan Yardımcısı aynı dönem içinde Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirterek, ''ABD Başkanı Yardımcısı (Joe) Biden, geleneksel olarak, Türkiye ile ilgili konularda her zaman destekçimiz olmamıştır ama bu kez her konuda oldukça pozitif ve güçlü destekçiydi'' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-08 08:19:07
Tan, Rumi Forum'un düzenlediği ''Türkiye, Ortadoğu'daki Gelişmiler ve Türk-Amerikan İlişkileri'' başlıklı konferansta konuştu.
Türkiye-ABD ilişkilerinin geldiği noktayı anlatan Tan, Ermeni tasarıları, İran'ın nükleer programı konusundaki taktiksel farklılıklar, İsrail'in Mavi Marmara gemisine baskını ve füze savunma sistemi gibi zorlu konuların hakim olduğu 2010 yılını ''çok kötü bir yıl'' olarak tanımladı.
Tan, bu yıl ise her şeyin olumlu anlamda ''ters yüz'' olduğunu belirterek, ''Şimdi ise ilişkilerimizde bahar dönemini yaşıyoruz'' dedi.
Bunda, Ortadoğu'daki Arap ayaklanmalarının çok önemli rol oynadığını dile getiren Tan, ayaklanmalarla birlikte Türk ve ABD'li liderler arasında çok özel bir diyaloğun oluştuğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Barack Obama'nın defalarca telefon görüşmesi yaptığını ve bu durumun ortak kaygıların konuşulmasında da kolaylaştırıcı rol oynadığını dile getirdi.
Tan, ikinci olarak, Türkiye'nin bölgesindeki yaşanan tüm süreçte doğru tarafta yer almasının da bunda etkili olduğunu ve bu durumun ABD tarafından takdir gördüğünü kaydetti. Büyükelçi Tan, ilişkilere Türkiye'nin NATO füze savunma sistemi içindeki erken uyarı radarına ev sahipliği yapmasının da olumlu etki yarattığını dile getirdi.
-''Mükemmel bir ziyretti''-
Türkiye ile ABD ilişkilerindeki zorluklardan biri olan İsrail konusunda ise Tükiye'nin sorunun çözümü için çok çabaladığını ve bu süreçte şeffaf şekilde ABD tarafının da tüm detaylardan haberdar olmasını sağladığını belirten Tan, dolayısıyla İsrail ile sorunlar çözülmemiş olsa bile ABD'nin Türkiye'nin çabalarını bilmesi dolayısıyla ikili ilişkileri çok da etkilemediğini anlattı.
Tan, ''Bugün görüyoruz ki iki ülke ilişkilerinin tarihinde ilk defa bir ABD Başkanı ve Başkan Yardımcısı aynı dönem içinde Türkiye'yi ziyaret etti'' dedi.
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in Türkiye'deki mesajlarının net olduğuna dikkati çeken Tan, Biden'ın, Türkiye ile en üst düzeydeki stratejik ilişkinin ABD için çok önemli olduğunun altını çizdiğini kaydetti. Tan, ''Başkan Yardımcısı bunu her yerde, katıldığı her toplantıda, yaptığı konuşmalarda söyledi. Bir büyükelçi olarak ilişkilerdeki bu anı görmek çok güzel. Biden, geleneksel olarak, Türkiye ile ilgili konularda her zaman Türkiye'nin destekçisi olmamıştır ama bu kez kendisi her konuda oldukça pozitif ve güçlü destekçiydi. Örneğin, terör örgütü PKK, Irak, Arap Baharı. Gerçekten mükemmel bir ziyaretti. Türk tarafında Biden ile görüşen yetkililer de çok memnun oldular'' dedi.
-''Deneyimleri gözardı edilmemeli''-
Arap ayaklanmalarına yönelik soru üzerine, Türkiye'nin değişim sürecindeki ülkelere modelden ziyade İlham kaynağı olabileceğini belirten Tan, aslında Türkiye'nin de sadece ''Arap Baharı'' bağlamında değil her anlamda ''çok önemli bir ülke'' olduğunu söyledi.
Tan, hem siyasi hem de ekonomik istikrarının Türkiye'yi ''akıllı güç'' haline getirdiğini kaydederek, bölgedeki hemen hepsi çok karmaşık tüm problemlerle ilgilenmenin kolay olmadığını ama Türkiye'nin bu kendine güveniyle tüm zorlukları ele alma potansiyele sahip olduğunu aktardı. Büyükelçi Tan, ''İşte Türkiye'yi çok aktif, proaktif yapan ana neden de bu'' dedi.
Bu noktada ikinci unsurun, Türkiye'nin ayaklanmaları başından bu yana doğru tarafta, halkın yanında yer aldığını ifade eden Tan, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin deneyimleri gözardı edilmemeli. Türkiye, demokrasi ve modernizmin İslam'la birlikte yürüyebilmesini sağlayan sağlayan, NATO, OECD, AB, Avrupa Konseyi de dahil olduğu tüm batılı kurumlarla doğrudan ve güçlü bağı olan dünyadaki tek ülke. Türkiye'nin eşsiz bir rolü var. Türkiye, tüm batılı değerlere sahip İslami bir ülke. Tüm bunlara baktığınızda, Türkiye'nin neden bu süreçte eşsiz olduğunu anlarsınız.''
-''Türkiye'yi AB'ye almak büyük stratejik düşünce gerektirir''-
Salonda Somalili bir dinleyici söz alarak, Türkiye'nin Somali'ye yardımlarından dolayı minnettarlıklarını dile getirdi ve ''Bizimle dayanışmanızı hiçbir zaman unutmayacağız, liderliğiniz için teşekkürler'' dedi.
Tan da Türkiye'nin bölge ülkeleriyle sadece coğrafi değil kültürel, tarihsel ve dinsel bağlarının bulunduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin ''yeni Osmanlıcılık'' gibi bir hırsı bulunmadığını ama bu mirasın Türkiye'yi, çevre ve bölgesindeki sorunlarla uğraşmaya ve bu ülkelerdeki insanlara yardım etmeye zorladığını dile getiren Tan, bunlardan birinin de Somali olduğunu kaydetti. Tan, Türkiye olarak, istikrar için herkesin kendi avantajlarını diğerleriyle paylaşması gerektiğine inandıklarını belirtti.
ABD'nin Ortadoğu ve Türkiye'deki olumsuz imajına yönelik bir soru üzerine, Türk ve bölge halkının gözündeki ''ABD'' imajının Amerikan halkıyla değil, ABD politikalarıyla alakalı olduğunu gözlemini dile getiren Tan, ''İnsan ilişkileri bağlamında, kimsenin, özellikle de Türk halkının Amerikan halkıyla hiçbir problemi yok. Amerikalılar Türkiye'ye gelince o kadar misafirperverlik, sıcaklık görüyorlar ki inanın döndüklerinde bazıları Türkten fazla Türk haline geliyor'' dedi.
Tan, ABD'nin İslam dünyası ile diyaloğa girmesini doğru bir karar olarak değerlendirdi.
Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik soru üzerine, geçmişte Avrupa'nın ''hasta adamı'' olarak nitelendirilen Türkiye'nin şimdi ''en sağlıklı adamı'' olduğunu belirten Tan, AB'ye üyelikten çok, AB'nin temsil ettiği değerlerin peşinde olduklarını söyledi.
AB standartlarını oluşturmaya çalıştıklarını, bunu Türk halkının herkesten çok hak ettiğini anlatan Tan, ancak Türkiye'nin AB'ye üyeliğine kabul etmenin de ''büyük stratejik düşünme'' gerektirdiğini söyledi.
Büyükelçi Tan, ABD'nin bu özelliğe sahip bir ülke olarak Türkiye'nin AB üyeliğini güçlü biçimde destekleyen ilk ülke olduğunu ama benzer bir ''büyük stratejik düşünceyi'' şu an Atlantik'in öbür tarafında olan AB ülkelerinde göremediğini kaydetti.
Tan, Türkiye'nin 10 yıl içinde hayat standartlarından siyasi ve ekonomik istikrara, çok büyük değişimler geçirdiğini ve gelişimini sadece kendilerinin değil herkesin ifade ettiğini dile getirdi.
Türkiye'nin bugün önündeki en büyük zorluğun ise terörizm olduğunu belirten Tan, bu sorunun çözülmesi gerektiğini ve bu noktada yoğun çalıştıklarını kaydetti. Tan, bu nedenle terörizmin, ABD ile ilgili gündemlerinde de en önemli konulardan biri olduğunu kaydetti.
Tan, Türkiye'nin gelecekte karşı karşıya olabileceği en önemli zorluğuna yönelik soruyu da yanıtladı. Ekonomik ve siyasi istikrarın Türkiye'nin ''Akıllı gücü'' olduğunu hatırlatan Tan, ''Avrupa'daki ekonomik zorluklara bakıldığımızda, siyasi ve ekonomik istikrarı koruma ve sürdürülebilir kılma önümüzdeki en büyük zorluk ama bunu korumaya dönek hem siyesi irademiz hem de insani kararlılığımız mevcut'' dedi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara