Fas, yeni bir sayfa açmak istiyor
Meşruti Krallık ile yönetilmesine rağmen Arap Baharı rüzgarından en az etkilenen Fas'ta halkın protesto gösterileri küçük kalabalıklarla devam etse de kısa vadede ülkede herhangi bir değişiklik beklemeyen çoğunluk, ilk aşamada yeni hükümetin atacağı adımları görmek istiyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-08 11:32:55
Oy kullanma mecburiyetinin olmadığı Fas'ta 25 Kasım'da yapılan erken genel seçimlere 22 milyon seçmenden 13,4 milyonu kayıtlı olurken, bunlardan sadece yüzde 45'i oy kullandı. Bu oran çok az gibi görülmesine karşın 2007'deki genel seçimlere oranla yüzde 8 daha fazla olması, seçimleri boykot çağrısı yapan gösterici grupların başarı sağlayamadığı şeklinde yorumlanıyor. 32 siyasi partinin yarıştığı seçimlerde 18 siyasi parti parlamentoya girmeyi başarırken, Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) tarihi bir zafer elde etmişti. PJD, koltuk sayısı 395'e çıkartılan parlamentoda 107 milletvekiline sahip olmuş ve Fas için bir ilki gerçekleştirmişti.
Anayasada ülkenin dini lideri olarak tanınan, orduyu tamamen kontrolü altında tutan ve çok geniş yetkilere sahip Kral 6. Muhammed, geçmişte, istediği partinin liderini hükümeti kurmak için atarken, bu kez seçimleri kazanan PJD'nin Genel Başkanı Abdililah Benkirane'yi başbakan olarak atayarak, anayasadaki değişikliğe de sadık kaldı. İlk defa ülkeyi yönetecek PJD'nin lideri Benkirane, yeni koalisyon hükümetini oluşturmak için siyasi partilerle müzakerelere devam ederken, ülkenin siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olan, 2007'deki seçimler sonrasındaki koalisyon hükümetinin en büyük ortağı olan ve şu anda 60 milletvekiliyle 2. büyük parti konumundaki İstiklal Partisi'nin (PI) de yeni koalisyonda yer alması bekleniyor.
Şimdiye kadar Kral 6. Muhammed'e karşı mesafeli gözüken PJD'nin lideri Benkirane seçimleri kazanmasının ardından verdiği demeçlerde, en azından monarşiyi koruyacağını vurgulayarak, herhangi bir rejim tartışmasına girmeyeceğinin sinyallerini verdi. Geçmiş hükümetlerden farklı olarak, her zaman Kral'ın onayı alınsa da İçişleri, Adalet ve Dışişleri Bakanları gibi önemli isimleri kendi atayacak olan Benkirane, Kral'ın adına danışman olarak görev yapan kişileri de bundan sonra görmek istemediğini birçok kez dile getirdi.
3 veya 4 partili bir koalisyon kurması beklenen PJD lideri Benkirane'nin, normal şartlarda 5 yıl sürecek iktidarında, özellikle yolsuzlukla mücadelede önemli adımlar atması, ülke ekonomisini kalkındıracak ve sağlık sorununu azaltacak reformlar yapması, çoğulcu bir yapıya sahip ülkede toplumun her kesiminin hassasiyetini gözönüne alması ve bu arada Kral ile arasını iyi tutması gerekiyor.
20 Şubat hareketi gösterilerine devam ediyor
Bu arada ''20 Şubat hareketi'' olarak adlandırılan Fas'taki gösterici gruplar, daha fazla demokrasi, iş ve yolsuzluğa karşı mücadele talebiyle gösterilerine devam ediyor. Herhangi bir ideolojiden bağımsız gençler, aşırı solcu örgütler ve kendilerini ''İslamcı, eğitim yanlısı, sivil ve siyasi'' olarak tanımlayan ''Adalet ve İhsan'' grubundan oluşan 20 Şubat hareketi, ülkede hemen bir değişim olmayacağını kabul etse de seslerini duyurmak için birçok şehirde protestolarını sürdürüyor.
20 Şubat hareketinde sokakların dolmasında en etkin rolü, Kral'ın yetkilerini tamamen parlamentoya devretmesini isteyerek, rejim karşıtı bir görüşü savunan ve bundan dolayı da dernek kurmak gibi yasal bir statüye sahip olmayan ''Adalet ve İhsan'' grubu oynuyor.
''Adalet ve İhsan'' grubunun sözcüsü ve dışilişkiler sorumlusu Muhammed Hamdaoui, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ''Mısır, Tunus ve Libya'da kimse rejimin değişeceğini düşünmüyordu. Ama sürpriz bir şekilde bu ülkelerde herşey değişti. Örneğin Libya'da bir bakıyorsunuz çoğunluk Kaddafi'nin yanındayken 1 gün sonra karşısına geçti. Ya da Mısır'da Mübarek'in yanında olanlar 1 gün sonra karşı tarafta yer aldı. Yani değişim olursa Fas'ta da aynı şey olur. O yüzden Fas'ta bizim grubumuzun zaman konusunda acelesi yok. 30 yıldır mücadele ediyoruz ve değişim istiyoruz. Arap Baharı, sözü halka verdi. Fas'ta da artık söz halkta'' dedi.
Fas'taki son anayasal değişimleri, ''sistemin bir oyunu'' olarak yorumlayan Hamdaoui, ''Hepsi bir oyun ve siyasi partiler de bunun içinde. Tüm güç Kral'ın elinde. 1 Temmuz'dan önce Fas'ta gerçek demokrasi için bir umut vardı ama siyasi partiler sistemin içinde kaldıklarından bu zamana kadar gerçek demokrasi olmadı. Ancak bu sistem zamana oynuyor. Bir şekilde öyle ya da böyle Arap Baharı havasının bitmesini bekliyor. Ama değişim için 20 Şubat hareketi gibi gerçek bir girişim var. Bu hareketin ortak noktası, yolsuzluğa karşı olmak ve daha geniş katılımlı, demokratik bir anayasa oluşturmak. Gösteriler sürecek'' ifadelerini kullandı.
Faslıların yüzde 40'ı okuma-yazma bilmiyor, en güçlü sektör tarım
Öte yandan 32 milyon nüfusa sahip Fas'ta halkın yüzde 40'ı okuma-yazma bilmezken, yüzde 40 ile tarım sektörü ülkedeki en büyük iş alanını oluşturuyor. Ülke hakkında resmi istatistik bulmak çok zor olurken, sosyal derneklerin ve Fas basınının yayınladığı verilere göre kişi başına düşen milli gelir 4 bin 590 ABD doları düzeyinde bulunuyor.
2010 yılı itibariyle dış borcu 24,09 milyar doları bulan Fas'ın, ihracat ve ithalatında Fransa ve İspanya ilk iki sırayı alıyor. Fas'ta resmi rakamlara göre yüzde 9, gayri resmi rakamlara göre de yaklaşık yüzde 18 oranında işsizlik bulunuyor.
Ülkede 1775 kişiye 1 doktor düşerken, sağlık sigortasından her 3 kişiden birinin yararlandığı belirtiliyor. Teknolojik olarak Fas toplumuna bakıldığında ise, ülke nüfusundan fazla sayıda, 33 milyon adet kullanılan cep telefonu olduğu, halkın yüzde 34'ünün de internet kullandığı görülüyor.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara