CIA'in gizli işkencehanesi görüntülendi
AP haber ajansı, CIA'in Romanya'daki hapishanesi hakkında uzun yıllar gizli kalan bilgileri ortaya çıkardı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-08 14:14:58
CIA, yıllar boyunca “Parlak Işık” adını verdiği bir hükümet binasını, aralarında 11 Eylül’ü planlayan El Kaide mensubu Halid Şeyh Muhammed’in de bulunduğu önemli mahkumların tutulması için kullandı.
Parlak Işık binasının yeri ve içindeki faaliyetler hakkında bilgisi olan ABD’li eski bir istihbarat yetkilisine göre, mahkumlar 2006 yılında Guantanamo Körfezi’ndeki hapishaneye aktarılmadan önce burada kaldılar.
Romanya’daki hapishanenin varlığı uzun zamandan beri biliniyor olmasına rağmen, hiçbir zaman kamuya açıklanmadı. AP ve Alman televizyon kanalı ARD, gizli hapishanenin yerini tespit ederek burada uygulanan sert soruşturma taktikleri hakkında bilgi edindi.
Romanya’daki hapishane, CIA’in Tayland, Litvanya ve Polonya’da kontrol ettiği ve işlettiği sözde “kara mekan” ağının bir parçasıydı. Tüm hapishaneler Mayıs 2006’da kapatılırken, CIA’in gözaltına alma ve sorgulama programı da 2009’da sona erdi.
Litvanya’daki kırsal bölgede bulunan veya Polonya’daki askeri bir tesisin içinde yer alan hapishanelerin aksine, CIA’in Romanya’daki hapishanesi yerleşim birimlerinden uzak değil. Tersine, büyük bir bulvardan birkaç sokak ötede.
AJANLAR ARKA KAPIDAN GİRİYORDU
Hapishane binası, ORNISS olarak bilinen Gizli Bilgi Ulusal Kayıt Bürosu olarak kullanılıyor. NATO ve Avrupa Birliği’nden (AB) gelen gizli bilgiler burada toplanıyor. Eski istihbarat yetkilileri, binanın yerini belirttikleri gibi fotoğraflarını da doğruladı.
ORNISS yetkililerinden Adrian Camarasan ile Kasım ayında yapılan röportajda, Camasaran binadaki bodrum katının “Romanya’daki en güvenli odalara sahip olduğunu” söyledi. Ama ABD’nin burada bir hapishane işletmediğini belirtti.
Adını açıklamak istemeyen ABD’li yetkililerin verdiği bilgiye göre, Romanya’daki hapishane, CIA’in Polonya'daki “kara mekanı” boşaltmaya karar vermesinin ardından 2003’ün sonbaharında açıldı.
Gözaltına alınan kişiler, gözlerden uzak bir şekilde kolayca hapishaneye getiriliyordu. Bükreş’e uçakla ulaşıp minibüsle hapishaneye aktarılıyordu. CIA ajanları ise hapishaneye arkadaki bir kapıdan giriyordu.
PREFABRİK HÜCRELER
Mahkumlar, her birinde saat ve kıbleyi gösteren ok içeren altı prefabrik hücre içeren bodrum katına indiriliyordu. CIA, hapishane hakkında yorum yapmayı reddetti.
Mahkumlar, hapishaneye getirildikleri ilk ay içinde uykudan mahrum bırakıldı, kafaları suya sokuldu, tokat atıldı veya acı verici pozisyonlarda durmaya zorlandılar. Bu bilgiyi veren eski yetkililer, sorgulanan kişinin boğulma hissi yaşadığı “waterboarding” işkencesinin uygulanmadığını belirtti.
İlk ayın sona ermesiyle, mahkumlar rutin diş bakımı ve tıbbi tetkiklerden geçirilmeye başlandı. CIA’in Avrupa’daki operasyonlarının merkezi olan Frankfurt’tan mahkumlar için helal gıda gönderildi.
ABD’li eski yetkililer, hapishanenin devlet binası olmasından dolayı mükemmel bir gizliliğe sahip olduğunu belirtti. Binanın devlet binası olduğunun bilinmesi, yüksek güvenlik önlemlerini de gereksiz kıldı.
“BU KONUDA BİLGİMİZ YOK”
İnsan hakları savunucuları, sorgulama için işkenceye başvurulan hapishanelere ev sahipliği yapan Doğu Avrupa ülkelerine, bu konuyu araştırmaları çağrısı yapıyor.
AP’ye Eylül ayında demeç veren Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu, “Eleştirilerin farkındayız, ancak bu konuda bir bilgimiz yok” dedi.
ABD Başkanı Barack Obama, göreve geldikten sonra gözaltı programını sona erdirmek için kolları sıvamıştı. CIA’in en üst düzey avukatı Stephen Preston ise “tartışmaların fazlasıyla durulduğunu” belirtti.
Ancak uluslararası kurumlar, gazeteciler ve insan hakları grupları bu konuyu araştırmaya devam ediyor. Avrupa Konseyi’ne CIA hapishaneleri hakkında rapor sunan İsviçre parlamentosu üyesi Dick Marty, “En azından Bükreş’te neler olduğunu biraz öğreniyoruz” dedi.
AP
SON VİDEO HABER
Haber Ara