Cameron'ın, 'Merkozy' ile imtihanı (Yorum)
Brüksel'de bugün başlayacak AB liderleri zirvesinde İngiltere Başbakanı David Cameron'ı iki günlük zorlu bir imtihan daha bekliyor.
Göreve geldiği 1.5 yıllık süre zarfında, ülkeyi savaş meydanına çeviren isyanlar, kamu kesintisi protestoları
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-08 13:22:47
Göreve geldiği 1.5 yıllık süre zarfında, ülkeyi savaş meydanına çeviren isyanlar, kamu kesintisi protestoları, 'Murdoch'ın yöneticileriyle gizli görüşmeler yaptığına' yönelik iddialar, Libya müdahalesi, ekonomik kriz gibi bir çok problemle mücadele etmek zorunda kalan Cameron'ın şimdi de, Euro krizi sebebiyle AB'yi farklı bir yapılanmaya sokmak isteyen Merkel-Sarkozy (Merkozy) ikilisine karşı ülkesinin çıkarlarını savunma mücadelesi verecek.
Daha önce karşılaştığı problemlerin öyle veya böyle üstesinden gelmeyi başaran -veya en azından hafif sıyrıklarla atlatan- İngiliz liderin Merkozy imtihanı ise oldukça çetin geçecek gibi duruyor. Çünkü bu sefer kendi partisinin önde gelen isimleri de Cameron'a sesini yükselterek, "Brüksel'deki toplantıdan kazanımlar elde ederek gelmezsen AB üyeliğini 'referanduma götürelim' çağrısında bulunuyor. Bu çağrının anlamı kısaca şu: "AB'de yapılacak yapısal bir reformu ya veto etmelisin, ya da halkın görüşünü almak için konuyu referanduma götürmelisin."
Diğer yandan, dış ticaretinin yüzde 40'ını AB ile oluşturmasından dolayı, Euro para birimine üye olmasa bile, Euro'nun başına gelecek herhangi bir problem İngiltere ekonomisini çok derinden etkiliyor. Merkozy, bu Cameron'ın elini kolunu bağlayan bu konuyu çok iyi bir koz olarak kullanıyor.
Dün gerek Times gazetesindeki makalesinde gerekse mecliste yaptığı açıklamalarda Cameron, Merkozy'ye çağrıda bulunarak AB'deki yapısal reformlarda ülkesinin çıkarlarını sonuna kadar koruyacağını ve ekonomisine zarar verecek en ufak durumda bile bu yeni yapılanmanın altına imza atmayacağını açıklamıştı.
Dün ayrıntıları ortaya çıkan yeni AB reform planında Merkozy, 'iki-vitesli' AB'den bahsederek, Euro para birimini kullanan 17 üye ülkenin (Euro bölgesi) AB'nin siyasi merkezi olacağını ve bu ülkelerin adeta 'bir ülkenin eyaletleri' gibi olacağını belirtti.
Alman ve Fransız liderler, Euro bölgesi dışındaki ülkelerin AB'nin 'iki-vitesli' yeni yapısına direnmeleri durumunda, zaman kaybına tahammülleri olmadığı için, 17 ülkeyle yeni bir anlaşma yapıp yollarına devam edeceklerini ima etti. Kısacası Merkozy İngiltere'ye şu mesajı veriyordu: "Sen bize muhtaçsın. Bizim istediğimiz şartlarda imza atmazsan paşa gönlün bilir."
İngiliz basını ise konuyu, Cameron'ın dünkü sert söylemlerde bulunma taktiğinin tutmadığını ve Merkozy'nin yoluna İngiltere'siz de devam edeceğini açıkça ortaya koyduğu şeklinde yorumluyor.
İngiliz Başbakan, geçtiğimiz ay yapılan görüşmelerde Merkozy'nin Euro krizine çözüm olarak koymak istediği 'AB ticari işlem vergisi' konusuna kesinlikle sıcak bakmıyordu. Merkozy'nin 'resti' sonrası Cameron'ın zirvede bu konuda da geri adım atıp atmayacağı bilinmiyor. Bilinen bir gerçek var ki, Cameron için 'aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık' durumu söz konusu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara