Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Akdağ istedi, Rektör 182 nolu randevu sistemini denedi

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 182 nolu Merkezi Hastane Randevu Sistemi'nin 2-3 ay içinde tüm Türkiye'de yaygınlaştırılacağını söyledi. Akdağ'ın isteği üzerine, hat kameralar önünde de test edildi. Salonda bulunan Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-08 13:34:26

Akdağ istedi, Rektör 182 nolu randevu sistemini denedi
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 182 nolu Merkezi Hastane Randevu Sistemi'nin 2-3 ay içinde tüm Türkiye'de yaygınlaştırılacağını söyledi. Akdağ'ın isteği üzerine, hat kameralar önünde de test edildi. Salonda bulunan Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, 182 nolu telefonu arayarak, Yüksek İhtisas Hastanesi'nden kendisi için randevu aldı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Kamu Yönetimi Kongresi'nin 1. Oturumunda yaptığı konuşmada 2002'nin Türkiye tarihinde bir milat olduğunu söyledi. Akdağ, "2002'de AK Parti'nin iktidara gelmesi ile zaman zaman konuşulan insan odaklı yönetim anlayışı gerçekten iktidara geldi. Zihniyet büyük ölçüde değişti ama hala değiştireceğimiz tarafları var." dedi.
Konuşmasında sağlıkta yaşanan gelişmelerle ilgili örnekler veren Bakan Akdağ, "Biz sağlıkta da tamamen insanı öne alan, sağlığın herkesin hakkı olduğunu kabul eden bir anlayış ile yola çıktık." diye konuştu. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrine değinen Bakan Akdağ, şöyle devam etti: "Bütün hastanelerin devrini yaptık. İdari yargı taraflı davranır diye korktuğumuz için, 10 küsur maddelik bir kanunla o devasa dönüşümü gerçekleştirdik. Bir yönetmelik bile yazmadık. Bir yönerge bile yazmadık, çünkü başına gelecekleri biliyorduk. Ana muhalefet partisi işi Anayasa Mahkemesine götürdü. Anayasa mahkemesi, yasanın yürürlüğe gireceği tarihten 3 gün öncesine kadar karar vermedi. Biz Sağlık Bakanlığı olarak SSK hastanelerinin içine giremedik. O gün SSK bürokrasisi ve yönetimi bize hastanelere sokmadı. Ben bakan olarak gidip girebiliyordum. Girdiğim zaman felaketi de görebiliyordum. Ama bizim teknisyenlerimiz birlikte çalışamadılar. 3 gün kala Anayasa Mahkemesi 6'ya 5 lehimize karar verdi. Biz üç gün içerisinde 150 üstünde hastane, çok sayıda dispanseri devraldık."
Anadolu'daki kız kaçırma tabirini hatırlatan Akdağ, "Biz aslında kız kaçırdık. Yani vermiyorlardı. Çok zorluk çektik. O zihniyetten bugün geldiğimiz zihniyet bize çok şey kazandırdı." dedi. Yapılan değişikliklerle hastanelerde rehin kalma dönemine de son verdiklerini hatırlattı.

"SON 1 YILDA 10'A YAKIN ÖZEL HASTANEYE, 10'AR GÜN KAPATMA CEZASI VERDİK"
112 sisteminde yaşanan iyileşmelere dikkat çeken Akdağ, "Acil hastayı getirdiniz, bir özel hastanede yoğun bakımda yer var. Bugünkü kamu yönetimi anlayışımızda ortaya koyduğumuz prensibe göre, böyle bir hasta özel hastaneye bile gitse ondan beş kuruş para tahsil edilemez. Yoğun bakımlık bir hastaysanız, kanser hastasıysanız, yanık, yeni doğan, kalp hastalığı gibi bir hastalığınız varsa sizden hiçbir fark alınamaz. Türkiye'de özel hastanecilik yapmanın kamu yönetimi anlayışında şu anda gereği budur. Bu mecburiyete uymadıklarından dolayı son bir yıl içinde 10'a yakın hastaneye 10'ar gün kapatma cezası verdik." şeklinde konuştu.

"REKTÖR ÖZDEMİR, 182 MERKEZİ HASTANE RANDEVU SİSTEMİNİ KAMERALAR ÖNÜNDE DENEDİ"
Akdağ konuşmasında Merkezi Hastane Randevu Sistemine de değindi. Türkiye'de 60'a yakın şehirde, 182 nolu telefondan Sağlık Bakanlığı hastanelerinde istenilen hekime randevu verildiğini hatırlatan Akdağ, "Önümüzdeki 2-3 ay içinde tüm illerde bu sistem yürürlüğe girmiş olacak. Yanı başımızdaki hastaneden yararlanamamak bir tarafa, Türkiye'deki tüm kamu hastanelerinden evimizden randevu alarak, istediğimiz hekimi seçerek, yararlanabileceğimiz bir noktaya geldik." ifadelerini kullandı.
Ardından sistem canlı olarak denendi. Salonda bulunan Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, 182 nolu hattı arayarak Yüksek İhtisas Hastanesi Kardiyoloji bölümünden kendisi için bir randevu aldı.

"SOĞUK SUDA BULAŞIK YIKAMAYI SEVMEM"
Bakan Akdağ, oturumun soru cevap bölümünde ise Türkiye'de eşlerin birlikte çalıştığı ailelerde evin tüm iş yükünün yine kadının üzerinde kaldığını söyledi. Bu kültürü değişmesi gerektiğini söyleyen Akdağ, "Erkekler yetişirken bulaşık yıkamayı, çamaşır yıkamayı, ütü yapmayı öğrenmeden yetişebiliyorlar. Ben şanslı erkeklerden biriyim, eşim çalışmıyor ama günlük mesaisine bakıyorum 6 çocuğumuz var. Onun mesaisi benden az değil. Varsayalım ki beraber çalışıyorduk, akşam eve dönüldü. Ben televizyonun başına kurulayım. Hanım gitsin yemek hazırlasın, bulaşıkları yıkasın. Kabul edilemez bir şey." dedi.
Kadınlara yapılan bu haksızlığı ifade etmenin bir borç olduğunu söyleyen Akdağ, "Evde sıcak sudan soğuk suya elimi sokmam. Soğuk suda bulaşık yıkamayı sevmem çünkü." diyerek espiri yaptı.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara