Kayıtdışı çalıştırılan gazeteciler için teklif
CHP ve BDP'ye mensup 8 milletvekili, Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'da değişiklik yapılması için ortak teklif verdi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-07 12:54:54
CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen ve CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur ile birlikte TBMM’de ortak basın toplantısı düzenledi. Teklif hakkında bilgi veren Oktay Ekşi, Türkiye’de 75-80 bin kişinin bilfiil aktif gazetecilik yaptığını, ancak bunların sadece dört binin 212 sayılı yasaya göre düzenlenmiş “iş sözleşmesi” olduğunu söyledi.
75-80 bin aktif gazetecinin hepsinin “212 sayılı yasa”ya göre yapılmış iş sözleşmesine kavuşması gerektiğine dikkat çeken Ekşi, “212 sayılı yasa bilindiği gibi 50 senedir yürürlüktedir. Ancak yasa, onu ihlal eden işverene uygulanacak yaptırım çok komik (sadece 200 TL para cezası) olduğu, bu yaptırımı da hiçbir merci uygulamadığı için ancak ‘yasaya saygılı’ veya kendini ‘zorunlu’ hisseden işverenlerin dünyasında vardır. Önerimiz hem yaptırımı yükseltmekte (sözleşmesiz çalıştırılan her gazeteci için en az 5 bin TL. para cezası) hem de sadece yazılı basını değil radyo ve TV gibi elektronik basını ve internet gazeteciliğini de kapsamaktadır” dedi.
CEZALAR ARTIRILIYOR
Teklife göre, çalıştırdığı gazeteciye yasaya uygun sözleşme yapmayan işveren beher sözleşme için 5 bin TL'den aşağı olmamak üzere ceza ödeyecek. Taslak çalışmanın CHP, BDP'ye ilaveten, AKP ile MHP'deki “gazeteci” kökenli milletvekillerine de sunulduğunu ifade eden Ekşi, “Ama bu son iki partiden yanıt gelmedi” dedi. Bir basın mensubunun, “AKP ve MHP’den hangi gazeteci kökenli milletvekillerine gönderdiniz?” sorusuna Ekşi, “Albümde göreceksiniz. İsim sayarsam eksik bırakabilirim. İnternet sitesine girerseniz tamamına, zannederim 22 ya da 23’tü. Meclis’te gazeteci kökenli olduğu kayıtlı milletvekillerinin tamamına gönderdim, hiçbir istisnası yok. Şamil Tayyar var, Mehmet Metiner var, aklıma gelenleri sayayım ama eksik bırakırım diye. Tülay Karaca var” dedi.
Şike Yasası’nın Cumhurbaşkanı tarafından geri gönderildiğinin hatırlatılması üzerine Ekşi, “Cumhurbaşkanı’nın yetkisini kullanmış olması görüntüdeki bir ciddi gerçektir ama benim görebildiğim onun altında yatan asıl başka gerçekler var” dedi. Ekşi, şöyle dedi:
“Ben görebildiğimi söyleyebilirim. Cumhurbaşkanı 4 senelik görev süresi içinde ilk defa bir yasayı geri göndermektedir. Gerekçesi, kişilere özgü yasa çıkarılmasına karşı olduğu şeklindedir ama merhum Necmettin Erbakan hakkında çıkan yasayı da Sayın Cumhurbaşkanı’nın imzalayıp yürürlüğe girmesine izin verdiği şeklindedir. İki gerçeği yan yana koyarsanız bu tablo karşısında AKP içinden yükselen seslere bakarsanız resmin tamamını görürsünüz.”
“AKP’li Şamil Tayyar’ın referandum önerisi oldu, ne diyorsunuz?” şeklindeki soruya Ekşi, “Benim bildiğim ne Anayasa hükümleri ne de İçtüzük hükümleri bir yasanın referanduma gitmesi için Şamil Tayyar’ın düşündüğü yolun açık olduğunu söylemiyor. Zannediyorum orada bir yanılgısı var. Öyle bir mekanizma benim bildiğime göre işleyebilecek bir mekanizma değil” dedi.
TÜRMEN: NE SİYASETTE NE SPORDA ŞİKE YAPMAMAK LAZIM
Geri gönderilen Şike Yasası’na yönelik soruya Rıza Türmen de, “Şike yapmamak lazım. Ne siyasette ne sporda şike yapmamak lazım. Ben o görüşteyim” dedi. Melda Onur da, “Cumhurbaşkanı ormanı değil sadece bir ağaca bakıyor. Şu anda Türkiye büyük bir cezaevine dönüşmüş durumda" dedi. Sosyal medyada yapılan bir hesaptan söz eden Onur, 13 yaşındaki bir kişiye tecavüz eden 26 kişiye toplam 130 yıl, şike soruşturmasından tutuklu kişiye 132 yıl verildiğinin ifade edildiğini belirterek, "Bu tür kıyaslara da dikkat çekerse, Cumhurbaşkanı bu konularda da hassas olursa biz bu samimiyete inanırız” dedi.
ANKA
SON VİDEO HABER
Haber Ara