Depresyon, erken doğum riskini iki kat artırıyor
Uzmanlar, modern çağın yaygın ve önemli bir sorunu olan depresyon hamilelik döneminde asla göz ardı edilmemesi gereken bir hastalık olduğunu belirtiyor. Depresyonunun anne sağlığını tehdit etmesinin yanı sıra bebekte ciddi tablolara yol açabilen erke
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-05 11:25:58
Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Perinatolog Doç Dr İbrahim Bildirici, hamilelik döneminde depresyonun mutlaka tedavi edilmesi gerektiği uyarısında bulunarak, "Çünkü depresyon anne sağlığını olumsuz etkilemesinin yanı sıra bebekte ciddi tablolar oluşturabilen erken doğum riskini de iki kat artırıyor. " dedi.
Depresyon hakkında bilgi veren Bildirici, "Depresyon modern dünyanın yaygın bir sorunu. Öyle ki günümüzde kadınların yüzde 40'ının yaşamlarının bir döneminde depresif bir süreç yaşadıkları tahmin ediliyor. Hamilelerin yüzde 15'inin de depresif olduğu kabul ediliyor. Bir grup araştırmacının 2009 yılında dünyada saygın tıp dergilerinden biri olan Human Reproduction da yayınladıkları çalışmalarında; depresyon açısından değerlendirdikleri 791 kadından, depresif bulguları olanların normal popülasyona göre 1.9 kat daha fazla erken doğum yaptıklarını ortaya koyduklarını belirttiler. Ayrıca depresyonun şiddeti arttıkça erken doğum riskinin buna ek olarak 2 kat daha arttığını ifade ettiler. Lİ ve arkadaşları araştırma sonucunda; depresif bulguları olup erken doğum yapan kadınlarda aynı zamanda eğitim düzeyinin düşüklüğü, infertilite öyküsü, şişmanlık ve stresli olaylara daha yaygın rastlandığı vurguladı." ifadelerini kullandı.
'HANGİ MEKANİZMA İLE TETİKLEDİĞİ BİLİNMİYOR'
Depresyonun erken doğum riskini hangi mekanizma ile artırdığının pek bilinmediğini kaydeden Bildirici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Araştırmacılar stresin hormonlar, bağışıklık sistemi ve diğer faktörler üzerindeki etkileri nedeniyle erken doğuma yol açabileceğini belirtiyorlar. Diğer taraftan depresif hamileleri erken doğum riskine iten kötü beslenme ve daha sık sigara içimi gibi eşlik eden faktörleri de hafife almamak gerekiyor."
DOĞUM EYLEMİ NEDEN ERKEN BAŞLIYOR?
"Erken doğum her hamilenin başına gelebiliyor." diyen Bildirici, kadının risk faktörlerini taşımasının mutlaka erken doğum yapacağı anlamına gelmediğini belirterek, "Risk faktörleri sadece bu olasılığın arttığına işaret ediyor. Ancak yine de erken doğum riskine karşı tedbiri hiçbir zaman elden bırakmamak gerekiyor. " dedi.
Daha önce erken doğum yapanlar, ikizler, üçüzler gibi çoğul hamileliği olanlar ve rahim veya rahim ağzı ile ilgili bazı anormallikleri bulunanların en fazla erken doğum riski taşıyan gruplar olduğunu söyleyen Bildirici, ayrıca sigara, alkol, cinsel yolla bulaşan alışkanlıklar gibi yaşam alışkanlıkları ve tıbbi risk faktörlerinin de erken doğum nedeni olabildiğini kaydetti.
TEDAVİ İLE SAĞLIKLI SONUÇ ALMA ŞANSI ARTIYOR
Bildirici, tedavi yöntemleriyle ilgili de şu bilgileri verdi: "Bebeğin yaşama şansını artırmak için 24-34. haftalar arasında başvuran anne adayına 48 saat süre ile steroid uygulamaları yapılıyor. Bu dönemde gerekirse steroid uygulamaları tamamlanıncaya kadar sancıları durdurmaya yönelik tedaviler uygulanıyor. Eğer sorun idrar yolu enfeksiyonu uygun bir antibiyotik tedavisine başvuruluyor. Bu tedaviler sayesinde de yenidoğan bebeğin yaşama şansı yarı yarıya artıyor. Erken doğumların yüzde 50'sinden fazlası hiçbir risk faktörü olmayan anne adaylarında ortaya çıkıyor. Bu nedenle erken doğumların tamamen ortadan kaldırılması pek mümkün gözükmese de riskler azaltılabiliyor."
SON VİDEO HABER
Haber Ara