"Alman okullarında başarı sosyal ve etnik kökene bağlı"

Avrupa'nın lokomotifi konumundaki Almanya'da kalifiye eleman sıkıntısı hat safhaya ulaşırken, kalifiye eleman yetirştirecek eğitim sisteminde ise patlak veren sorunlar yumak haline gelmeye başladı. Konuyu 'Paralel Sınıf' başlığında ve 'Ahmed, ben ve diğerleri- Fırsat eşitliği yalanı' altbaşlıklı kitabında mercek altına alan gazeteci Patrick Bauer, eğitim sistemine ve sistemden geçen kişilerin hayat şartlarına kişisel gözlemleri eşliğinde ayna tutmaya çalıştı.

Bauer, Berlin'in Kreuzberg ve Neukölln sınırındaki bir ilkokuldan mezun olduğu göçmen kökenli ve Alman arkadaşlarını ziyaret edip, eğitim sisteminde fırsat eşitliği yerine, eğitimde başarının sosyal ve etnik kökene bağlı olduğunu ortaya koydu. Arkadaşlarının da kendisi gibi 80'li yıllarında başlarında doğduğunu ifade eden Bauer, kendi döneminde hep birlikte öğrencilerin ders gördüğünü, ilkokulun sonunda Alman öğrencilerinin hepsinin bir şekilde Gymnasium okullarına gönderilirken, çok az sayıda göçmen kökenli arkadaşının iyi bir okula geçmeyi başardığına dikkat çekti. Aynı şekilde Alman arkadaşlarının meslekte başarılı olrken, çok az göçmen kökenli öğrencinin başarı sağladığına dikkat çekti.

Öğretmen olan arkadaşını yıllar sonra Berlin'de ziyaret eden Bauer, bu okulda iki sınıf oluşturulduğunu; iyi sınıfa Alman öğrencilerin, kötü sınıfa ise göçmen kökenli öğrencilerin konduğunu tespit etti. Bu durumu eleştiren gazeteci, öğrencilerin homojen şekilde dağıtılmamasından, çocuğunun göçmenlerin ağırlıkta olduğu sınıfa gönderilen velilerin de rahatsız olduğunu kaydetti.

Bir tanıdığının eşi ile birlikte bir ilkokula gidip koridorlardaki sınıf resimlerinden göçmen kökenli öğrencileri sayıp, rakamı yüksek buldukları için okul çağındaki çocuğuna başka okul aradığını anlatan Bauer, bu kişilerin toplumun birlikteliği için en büyük tehlike olabileceğine dikkat çekti.

Bauer, göçmenleri zenginlik olarak gören kişilerin, çocuklarının okul çağına girmesi ile onları tehlike olarak görmeye başladığını öne sürdü. Alman gazeteci; özellikle çoklu toplum taraftarı sol siyasilerin dahi kendi çocukları söz konusu olunca farklı hareket ettiklerine, kendisinin göçmen kökenli ailelerin olduğu bir ortamda büyümesine rağmen kendi çocuğunu en iyi okullara göndermek istediğini ve kendi çocuğunun kaybedenler arasında olmasını istemediğini yazdı.

Araştırmaların eğitim sistemindeki başarının sosyal kökene Almanya'da diğer ülkelerle kıyasla daha fazla bağlı olduğunun tespit edildiğini yazan Bauer, öğretmenlerin çocuklar için verdikleri okul tavsiyelerinde de hatalar olabileceğini ve bunun çocuk için çok ağır sonuçlar doğuracağını belirtti.