Dolar

34,8959

Euro

36,5882

Altın

3.011,31

Bist

10.058,63

Mısır'da seçim sonrası MK ne yapacak?

'Müslüman Kardeşler seçimden sonra ne yapacak?' sorusuyla bugünkü yazısına başlayan Joost Lagendijk, Mısır'daki son durumu yorumluyor...

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-04 07:38:21

Mısır'da seçim sonrası MK ne yapacak?


Yeni Mısır parlamentosu için yapılan seçimlerin ilk turu tamamlandı ve bütün göstergeler Müslüman Kardeşler'in siyasi kanadı olan Hürriyet ve Adalet Partisi'nin (HAP) en büyük galip olduğu yönünde.

HAP oyların yaklaşık yüzde 40'ını elde etti; Selefiler diye bilinen aşırı muhafazakâr İslamcılar yüzde 25'e yakın, Mısır Bloku adlı sol/liberal koalisyon bunun biraz altında oy topladı. HAP'ın zaferi ve solcularla liberallerin kötü performansı şaşırtıcı olmadı; Selefilerin kazandığı başarı ise sürprizdi. Aralık ve ocakta büyük kentlerin dışında iki tur daha yapılacak ve gözlemcilerin çoğu HAP ile Selefilerin bu daha muhafazakâr kırsal bölgelerde ilk turdan da iyi sonuçlar almasını bekliyor.

Seçimlerin nihai sonucu ne olursa olsun, şurası gayet açık: Parlamentoda kilit rol HAP'ta olacak. 2005 ve 2006'da Mısır'a yaptığım ziyaretlerde Müslüman Kardeşler'in (MK) üyeleriyle konuşmalarımı dün gibi hatırlıyorum. İlk ziyaretimi seçim gözlemcisi olarak yapmıştım; ikincisinde ise Avrupa Parlamentosu'ndan mesaidaşım Jan Mairinus Wiersma ile AB'nin Bosna, Türkiye, Fas ve Mısır'a yönelik politikalarına dair bir kitap hazırlığı içindeydik. O kitap nihayet 2007'de Hollandaca basıldı, 2009'da da Türkçeye çevrildi.

Mısır'da bizi en fazla çarpan husus, MK içindeki görüş farklılıkları ve bazılarının genelde Türkiye, özelde de iktidardaki AKP hakkındaki gelişmelere dair sahip olduğu detaylı bilgiydi. Temelde siyasetle fazla ilgilenmeyen ve hukukun insan değil, Tanrı kaynakları olması gerektiğine yönelik geleneksel bakışa sahip yaşlı MK liderleriyle konuştuk. Fakat son derece pragmatik davranan, sahip oldukları parlamento koltuklarını İslam'ı telkin etmek için değil, seçmenlerinin hayat koşullarını iyileştirmek için kullanmaya çalışan genç MK vekilleriyle de bir araya geldik. Bu genç kuşak AKP'nin Türkiye'de ne yapmaya çalıştığının ziyadesiyle farkındaydı ve birçoğu günün birinde AKP tecrübesini Mısır'da tekrarlamak arzusunu ifade ediyordu. Örgütün temel amaçları ve araçlarına dair MK içindeki bu keskin ayrımlar, ideallerini hayata geçirecek konuma geldiklerinde dümenin başında kimin olacağı sorusunu da gündeme getiriyordu elbette. İşte o gün gelip çattı. MK seçimlerden sonra ne yapacak?

O dönemde edindiğim izlenimler ve tecrübelere, yanı sıra mevcut durumun analizine dayanarak, MK'nin karşısında çözmesi gereken üç temel mesele olduğunu düşünüyorum.

Birincisi orduyla nasıl iştigal edecekleri. MK'nin ordu ile uzlaşma ve çatışmadan müteşekkil çetrefilli ve karışık bir tarihi var. Geçmişte birçok MK lideri hapse atılmış olsa da, bu yıl kritik anlarda ordu ile MK devrim sonrası kaosu istikrara kavuşturmak için güçlerini birleştirdi. Bu pragmatik veya bazı liberallerin iddia ettiği gibi oportünist işbirliği tavrı devam edecek mi, yoksa HAP yeni hükümetin belirlenmesi ve yeni anayasanın hazırlanması noktasına ordunun rolünü geriletme sözüne bağlı kalacak mı? MK'nin cevap vermek zorunda kalacağı ikinci kilit soru, parlamentoda kiminle ittifak kurmak istedikleri. Kendisini ılımlı İslamcı bir parti olarak takdim eden HAP, seçimden zaferle çıkan tutucu Selefilerle mi, yoksa mağlup liberallerle mi yan yana gelecek? Üçüncü ve son soru da şu: MK yeni anayasada kadınların ve dinî azınlıkların haklarını savunmaya niyetli mi? Böyle yaparak ülke içinde ve dışında, MK'nin insan haklarını ve demokrasiyi savunmak konusundaki samimiyetini sorgulayan birçok kuşkucuyu ikna edebilirler.

Bunlar 80 yıllık baskı sonrası, hızla değişen ve ekonomisi yerle bir olmuş bir ülkeyle karşı karşıya olan yeni bir parti için epey zorlu sınavlar. 2002'de iktidara gelen AKP liderlerine de tanıdık geliyor olmalı. MK'nin AKP deneyiminden ders çıkarıp çıkaramayacağını ise zaman gösterecek. HAP lideri Essam el-Eryan, önüne Türkiye modelini basitçe taklit etmekten daha ileri hedefler koyuyor. Reuters'e verdiği röportajda şunları söylüyor: "Farklı bir model oluşturabileceğimizi umuyorum. Mısır'da modern bir demokratik toplum inşa ettiğimizde, bunun demokrasiyi kurmak isteyen başkaları için iyi bir örnek olacağını ümit ediyoruz." Bu niyetler karşısında inşallah demekten başka ne yapılabilir?

SON VİDEO HABER

Annenin uyuşturucu isyanı: 'Oğlumu kurtarın, artık kafayı yedim!'

Haber Ara