Otizm Uzmanı Cohen: Bu kadar akıllıca planı yapan biri nasıl deli olur?

Cambridge Üniversitesi Otizm Araştırma Merkezi Başkanı Simon Baron Cohen, Norveç'te 77 kişiyi katleden aşırı sağcı Anders Behring Breivik'e deli raporu verilmesini ağır bir şekilde eleştirerek, "Bu kadar akıllıca planı yapan ve 1500 sayfalık manifesto yazan birisi nasıl deli olabilir ki?" diye sordu. Cohen, Breivik'in kendine Hitler'i örnek aldığına dikkat çekerek, birinin Avrupa'yı Yahudilerden, diğerinin ise Müslümanlardan temizlemek istediğini belirtti.

Otizm uzmanı Baron Cohen Guardian'da yayınlanan "Anders Breivik: Soğukkanlı ve hesaplı birisi, deli olabilir mi?" başlıklı makalesinde, Breivik hakkında rapor hazırlayan psikiyatrlara seslenerek, "Burada asıl sorulması gereken soru şu: Oldukça soğukkanlılıkla ve hesaplı bir şekilde akıllıca düşünülmüş planını uygulayan birisi aklı başında mıdır, yoksa psikiyatrların iddia ettiği gibi bu kişi deli midir?" sözlerine yer verdi.

Mahkeme psikiyatrların Breivik'in paranoid şizofren olduğu için masum insanları öldürdüğü sonucuna vardıklarını belirten Cohen, "Eğer bu teşhis bağımsız uzmanlar tarafından da kabul edilecek olursa, birçok insan bu duruma çok şaşıracak. Çünkü 1518 sayfalık manifesto, hiç de 'düşünce bozukluğu' rahatsızlığına sahip bir kişinin ürünü gibi görünmüyor. Tam aksine ustalıkla hazırlanmış bir kitap olarak duruyor." yorumunda bulundu.

"Bu manifesto, tek bir vizyon ve inanca sahip bir kişinin kendini tüm dünyaya etraflıca ve mantıklı bir modayla ispat etme çalışmasıdır." diyen İngiliz otizm uzmanı, Breivik'in bu cinayeti işlerken zihinsel engelli davranışı sergilediği düşünülerek deli olduğu onaylanması halinde Norveçli saldırganın hapis yerine hastanede tedavi göreceğine işaret etti.

Empati yeteneğinin 'zihinsel' ve 'duygusal' olmak üzere en az iki bileşeni bulunduğunu belirten Otizm uzmanı Cohen, 'zihinsel empatinin' kendini başkasının yerine koyarak düşünmek, 'duygusal empatinin' ise karşıdaki kişinin duygu ve düşüncelerine uygun bir duygusal davranış ile karşılık verilmesi anlamına geldiğini kaydetti. Cohen, otizm rahatsızlığı bulunan kişilerde zihinsel empati eksikliği olduğunu, ancak bu kişilerin başkalarının acı çekmesiyle çok müteessir etki oluşturan duygusal empatiye tam sahip olduklarını hatırlatarak, "Bu yüzden Breivik'in büyük olasılıkla otistik bir rahatsızlığı bulunmuyor." dedi.

Cohen, Norveç'in Morgenbladet gazetesinde 29 Temmuz tarihinde bir yazı kaleme aldığını ve burada 32 yaşındaki Breivik'in Adolf Hitler'in gençliğiyle birçok benzerliğe sahip olduğunu yazdığına dikkat çekti. 8 Kasım 1923 tarihinde Hitler 34 yaşındayken Münih'in en büyük barlarından birinin içine dalıp havaya silah sıkarak, "Ulusal devrim başlamıştır" şeklinde bağırdığını hatırlatan Cohen, "Breivik de bu saldırıyı devrimin başlangıcı olarak görüyor. Hitler de tutuklandığında, Breivik'in yapmak istediği gibi, mahkemede yaptığı konuşmalarda siyasi davasını anlatmaya çalışmıştı." sözlerine yer verdi.

Hitler'in 5 yıllığına hapse gönderildiğini ve burada ırkçı davranışlarının gerekçesini açıklayan 'Mein Kampf' adını verdiği uzun bir ideolojik manifesto yazdığını da sözlerine ekleyen Cohen, "Breivik'in manifestosu Hitler'inkiyle büyük paralellik arz ediyor. Hitler 'Avrupa'nın Yahudileşmesini' davasına gerekçe olarak gösterirken, Breivik de 'Avrupa'nın İslamlaşmasını' sebep olarak gösteriyor. Her ikisi de kendi hedeflerine ulaşmak için insanların kurban edilmesini normal görüyordu." dedi.