Dolar

34,8715

Euro

36,6851

Altın

3.020,07

Bist

10.108,10

Flautre: Arap ülkelerinde ortaya çıkan Türk modeli çok anlamlı

Abant Platformu ve Zirve Üniversitesi'nin işbirliğinde düzenlenen konferansta 'Arap Baharı' masaya yatırıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Avrupa Parlamentosu Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre, Arap ülkelerinde Türk modeli d

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-02 21:56:57

Flautre: Arap ülkelerinde ortaya çıkan Türk modeli çok anlamlı
Abant Platformu ve Zirve Üniversitesi'nin işbirliğinde düzenlenen konferansta 'Arap Baharı' masaya yatırıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Avrupa Parlamentosu Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre, Arap ülkelerinde Türk modeli diye ortaya çıkan modelin çok anlamlı görüldüğünü söyledi. Bu modelinde AK Parti ile birlikte daha net şekilde oluştuğunu aktaran Flautre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ülkesini bölgesel bir güç haline getirdiğini belirtti.
Abant Platformu uluslararası Ortadoğu Konferansına; ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika, Tunus, Mısır, Fas, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya, Japonya ve Türkiye'den 100'ün üzerinde akademisyen, gazeteci ve uzman katılıyor. Abant Platformu ve Zirve Üniversitesi'nin işbirliği ile düzenlenen "Arap Baharı'ndan sonra Ortadoğu'nun Geleceği ve Türkiye" konulu konferansın ilk oturumu Çırağan Sarayı'nda gerçekleşti. İlk oturumun başlığı, "Arap Baharı: İsyan mı, devrim mi?" oldu.
Avrupa Parlamentosu Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre, oturumun açılış konuşmasını yaptı. Helene Flautre, platformun önemli analizlere ve farklı fikirlere verdiği önemden dolayı kendisinin davet edildiğini söyledi. Avrupa Parlamentosu Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı görevinden dolayı bu tartışmalarda Avrupa'yı işlediğini aktaran Flautre, Arap baharının Avrupa'da nasıl algılandığından bahsetti.
Arap dünyasında yaşanan olaylardan sonra Avrupalı yöneticilerin önlem almada biraz geciktiklerini söyleyen Helene Flautre, İtalya ve Fransa'nın bütün bu yaşananları dikkate almadıklarını söyledi. Bu ülkelerin bir güvenlik gündemi oluşturmaya çalıştıklarını kaydeden Flautre, "Libya'da olaylar çıktı. Avrupa'ya 500 bin mülteci geliyordu. Avrupalı yöneticiler şunu söylüyordu: 'Ne yapacağız biz bu Tunuslu göçmenlerle?' Kafaları karıştırlar konular vardı. 'Bu devrimleri yapan kişiler nereye kadar gidebilirlerdi?', 'Nereye kadar neyi değiştirebilirlerdi?', 'Biz bu ülkelerle nereye kadar gidebiliriz?', 'Devrimde olan ülkeler nereye kadar gidebilir?' gibi sorular soruluyordu. Burada Türk modeli ortaya çıktı. Despotluğa dayanan İran modelini bir kenara atıyorlardı." diye konuştu.

"AK PARTİ KENDİ ÜLKESİNİ BÖLGESEL GÜÇ HALİNE GETİRDİ"
AK Parti ve politikalarını da değerlendiren Helene Flautre, Türk modelinin AK Parti ile birlikte daha net şekilde oluştuğunu söyledi. AK Parti'nin çok derin bir ekonomik krizden sonra hiçbir şekilde yolsuzluğa bulaşmamış bir parti olarak ortaya çıktığını hatırlatan Flautre, "Şuan Türkiye modeli diye ortaya çıkan modelde çok anlamlı bir model olarak görülüyor. Türkiye'nin İsrail'in Gazze'deki durumundan dolayı çok kapalı bir tutumu olan bir Türkiye'den bahsediyoruz. Bütün bunlar bile olmuş olsa da bu durumlarda Türkiye'nin sesinin ne kadar nitelikli olduğu ortaya çıktı. Türkiye yeni bir dış politika ortaya koydu. Kendi ülkesini bölgesel bir güç haline getirdi. İsrail hükümetinin tüm tepkilerine rağmen Türk politikasının etkin oldu." ifadesini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır, Tunus ve Libya'ya ziyaretlerde bulunduğunu hatırlatan Helene Flautre, "Erdoğan, bu ülkelerde laik devlet taahhüdünde kişisel haklara karşı olan tutumunu aktardı. Erdoğan'ın beyanları çok önemliydi. Gerçekten saygı duyulması gereken beyanlardı. Kendi ülkesindeki politikalara çok iyi bir yol çizdiğini düşünüyorum. Arap baharında çıkan yoldan dolayı çok iyi bir mesaj verdiğini düşünüyorum. Bir yandan özgürlükler var. Diğer tarafta despot bir rejim var. Bu anlamdaki seçimde yol gösterici olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Avrupa'nın yabancı düşmanlığıyla ırkçılıkla savaştığını belirten Flautre sözlerini şöyle tamamladı: "Avrupa Yahudi ve İslam düşmanlığıyla savaşıyor. Aynı zamanda sosyal ve ekonomik krizlerden geçiyor. Tabi ilham kaynağı olan bir Türkiye'den faydalanmak gerektiğini düşünüyorum. Arap baharında ve onların demokratik geçiş sürecinde Türkiye AB onlara yardım edebilir. Onlara eşlik edebilir. Aynı zamanda onlara karar vermede yardımcı olabilir." yorumunu yaptı.

"TÜRKİYE AB İÇERİSİNDE OLMADAN BİZ BU SORUNLARI AŞAMAYIZ"
Avrupa politika dünyasına ait olduğunu söyleyen Flautre sözlerini şöyle tamamladı: "Avrupa'da Türkiye'nin AB giriş müzakerelerini yürütüyoruz. Türkiye'nin inancı AB'ye çok şey katabilir. Kesinlikle Türkiye'nin çekiciliği, kapasitesi için bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de AB için bir ilham kaynağı olabilir. Türkiye'nin bir gün AB'ye üye olacağını düşünüyorum. Bütün bu fırtınalar, politik engeller kalktığında üye olacaktır. Türkiye AB'ye kesinlikle çok önemli bir bölgeye geçiş kapısı sunmaktadır. Kültürel, ekonomik, sosyal anlamda önemli bir kapı açmaktadır. Hristiyan Avrupa'sında sonraki gelecekler için bazen AB'nin kenara atan bir modelle karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye'nin AB içerisinde olması gerekiyor. Türkiye AB içerisinde olmadan biz bu sorunları aşamayız. Türkiye'nin bu anlamda ilham verici bir rolü vardır."
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise, Ortadoğu'nun geleceğinin nasıl olacağının tartışılacağını ifade etti. Bütün geleceklerin dünya için barış dolu olmasını istediğini söyleyen Mutlu, "Güvenlik, huzur ve ekonomik kalkınma bu gelecek bizi bunlara taşıyacak diye ümit ediyorum. Tabi demokrasi ve insan hakları İnşallah Ortadoğu'nun geleceğini biçimlendirecek şeyin daha çok hak toplumsal refah, demokrasi olacağını düşünüyorum. Küreselleşen dünyada insanlığın çok daha birbiriyle işbirliği içerisine gireceği bir gelecek diliyorum. Ümit ediyorum ki, Ortadoğu'nun da geleceği bu çerçevede gelişecektir. Bütün dünyanın geleceğinin bu şekilde olmasını temenni ediyorum. Biz arzu ediyoruz ki acısız, sancısız bir şekilde neticelensin. İnsanlığın ayakların altına alınmadığı bir biçimde sonuçlansın. Bunu diliyoruz." dedi.

Haber Ara