Cezaevindeki 'rüşvet' davasında tutuklu kalmadı
Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda rüşvet aldığı iddiasıyla tutuklanan cezaevi müdürünün de aralarında bulunduğu 6 kişi tahliye edildi. Davanın ilk duruşmasında kendini savunan cezaevi müdürü Abdulkadir Tüfekçi, 23 yıllık devlet memuru olduğun
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-12-02 09:00:09
Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından geçen Temmuz ayında düzenlenen operasyon kapsamında Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda, bazı tutukluları menfaat karşılığı yakınlarıyla görüştürdükleri ve haberleşme aracı temin ettikleri iddiasıyla aralarında cezaevi müdürünün de bulunduğu 6 zanlı çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.
Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "Rüşvet almak ve vermek, görevi kötüye kullanmak, cezaevine haberleşme aracı sokmak, taşıt kanununa aykırılık' suçlarından dava açılan sanıklar eski Bursa E Tipi Cezaevi Müdürü Abdulkadir Öztüfekçi, Tekstil Atölyesi Başgardiyanı Ali Özdamar, infaz koruma memuru Kemal Önder ile başka bir suçtan cezaevi hükümlüsü İbrahim Halil Maraş ile kardeşleri olan tutuklu sanıklar Mehmet Ali Maraş ve Mahmut Maraş ile davanın tutuksuz sanıkları infaz koruma baş memuru Mustafa İrven ile infaz koruma memuru Murat Yavaşcan ilk kez hâkim karşısına çıktı. Salondaki aşırı yoğunluk sebebiyle bazı sanık yakınları duruşmayı ayakta izledi.
Hakkında 41 yıla kadar hapsi istenen cezaevi eski müdürü Abdulkadir Öztüfekçi, 23 yıldır yaptığı görevinin sorumluluğunu bildiğini söyledi.
Tüfekçi kendini şöyle savundu: "Ben flash bellek kullanmasını dahi bilmiyorum. Cezaevine sokulması hususundan da bir bilgim yok. Ayrıca bakanlık tarafından da flash bellek kullanmanın suç olduğuna dair herhangi bir yasak yoktur. Diğer tutuklu sanıklardan mahkum İbrahim Halil Maraş'ı Mersin Cezaevi müdürünün vasıtası ile tanıdım. Kardeşleri yanıma geldiler. Kendisi iyi halden yararlanmış ve tekstil atölyesinde çalışmaya başlamıştı. Bunda bir ayrım yapmam söz konusu değil. Üzerime atılı suçların hiç birisini kabul etmiyorum."
"27 AYDIR TUTUKLUYUM, NASIL RÜŞVET VEREYİM?"
Rüşvet vermekle suçlanan hükümlü İbrahim Halil Maraş ise "27 aydır tutukluyum. Rüşvet vermekle suçlanıyorum. Ben kimseye rüşvet vermedim verilmesine de aracılık etmedim. 20 metrekarede 45 kişinin kaldığı bir koğuştayım. Bana ayrıcalık tanınsaydı, 5–6 kişilik koğuşlarda kalır, tekstil atölyesinde işçi olarak değil müdürün postası olarak görev yapardım. Ama gece 00.00'lara kadar ücretsiz bir şekilde mesaiye kaldığım oluyor. Cezaevinde her yerde kameralar var. Cezaevi müdürü içeride 10 kişilik ekiple gezmektedir. Bana hiç bir zaman kirve diye hitap etmemiştir. Eğer müdürle bir kez yan yana geldiysem vereceğiniz en ağır cezaya razıyım." diye konuştu.
Diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları yalanlayarak suçsuz olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti, cezaevi müdürünün kendi özel aracı için yakıt aldığı iddia edilen akaryakıt istasyonu çalışanlarını da şahit olarak dinledi.
Şahitler müdür için 'kirve' dediklerini doğrularken, müdürün veresiye aldığı tüm yakıtların parasını ödediğini dile getirdiler. Sanık avukatları ise müvekkillerinin suçsuz olmalarına rağmen 140 gündür tutuklu olduklarını, iddianamedeki suçların ise abartıldığını ileri sürdü.
Kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, tüm tutuklu sanıkların tahliyesine karar verdi. Tahliye kararı sanık yakınları arasında sevinçle karşılandı. İbrahim Halil Maraş, bu davadan tahliye olmasına rağmen başka bir suçtan hükümlü olduğu için tahliye edilmedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara