Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

AIDS'e karşı 'tek çare tek eşlilik'

Dünya genelinde çok sayıda kişinin yaşamını yitirmesine neden olan AIDS'in, küresel anlamda azaldığı, ancak özellikle Doğu ve Orta Asya'da ''alarm'' durumunda olduğu belirtildi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-12-01 14:48:58

AIDS'e karşı 'tek çare tek eşlilik'
Dünya genelinde çok sayıda kişinin yaşamını yitirmesine neden olan AIDS'in, küresel anlamda azaldığı, ancak özellikle Doğu ve Orta Asya'da ''alarm'' durumunda olduğu belirtildi.

Sağlık Bakanlığı, UNAIDS ve Hacettepe Üniversitesi (HÜ) HIV/AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi'nin katılımıyla Rixos Otel'de, 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıya, Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, HÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Temsilcisi Maria Christina Profili ve AK Parti Gümüşhane
Milletvekili Kemalettin Aydın katıldı.

Aydın, AIDS ve HIV taşıyıcılığının önemli bir sorun olduğunu ve Türkiye'de de hastalığın yayılmasının önlenmesi için koruyucu hizmetlere ve tedaviye ulaşıma yönelik çalışmalar yapıldığını söyledi. Aydın, gerek iktidar gerek muhalefet milletvekillerinin alandaki sorunların çözümünde yasal alt yapının oluşturulması için çalışmaya hazır olduklarını söyledi.

''Sünnet, hastalıktan korunma önemli bir faktör''

HÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal da AIDS'in tarihçesi, bulaşma ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.
AIDS'in, korunmasız cinsel ilişki, kan yolu ve anneden bebeğe şeklinde geçtiğini ifade eden Ünal, cinsel ilişkide mutlaka kondom kullanılması ve ''Tek Çare Tek Eşlilik'' sloganıyla çok eşlilikten kaçınılması gerektiğini kaydetti.

Ünal, kan yoluyla bulaşmanın artık 10 binde 1'lere düştüğü, asıl tehlikenin uyuşturucu alan kişilerde ortak enjeksiyon kullanımıyla olduğunu vurguladı. Ünal, bu yollarla bulaşın önlenebilmesi için kan stoklarının yüksek tutulması, tarihi belli operasyonlarda hastanın kendinden kanın alınarak zamanı geldiğinde kullanılması ve bazı ülkelerde uygulanan kirli enjeksiyonun temizle değiştirilmesi şeklinde yolların izlenmesi gerektiğini dile getirerek, ''HIV ahlakı düşük insanların ya da homoseksüel insanların bir hastalığı değildir. Tüm popülasyon risk altındadır'' dedi.

''Damgalama''nın da ciddi bir sorun olduğuna dikkati çeken Ünal, damgalanma ve sosyal çevreden dışlanma kaygısının hastaların tedaviye ulaşmasını engellediğini, kendisini saklama ihtiyacı içine girmesine yol açtığını söyledi.

Ünal, bugün 30 farklı ilaç bulunduğunu ve artık hastaların tedavi protokolü içinde günde 1-2 ilaç kullandığını anlatarak, ''sünnetin de hastalıktan korunmada çok önemli bir faktör olduğu vurguladı. Bunun, Türkiye'de hastalığın az rakamlarda olmasının nedenlerinden biri olduğunu dile getiren Ünal, ''Afrika'da yapılan yaygın çalışmalar gösterdi ki sünnetli erkeklerde hastalık hem kendilerine daha az bulaşıyor hem de erkek pozitif ise kadına daha az bulaştırıyor. Bu nedenle Afrika'da ve birçok ülkede sünnet kampanyaları düzenleniyor'' diye konuştu.

Yeşil kartın kaldırılmasıyla tedaviye ulaşımda sorun yaşanabileceği uyarısında da bulunan Ünal, yeşil kartlı hasta sayısının oldukça yüksek olduğunu belirtti.

''Türkiye'de temel bulaş yolu heteroseksüel cinsel ilişkidir'' 


Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu ise hastalığın Türkiye'de ilk olarak 1985 yılında görüldüğünü ve o zamandan itibaren Bakanlık olarak koruyucu ve tedavi edici faaliyetler için çalışmaların başladığını ifade etti.

Türkiye'de bu alanda yapılan çalışmaları anlatan Torunoğlu, 2011 Haziran itibariyle Türkiye'deki HIV pozitif ve AIDS'lı hasta sayısının toplamda 4 bin 826 olduğunu söyledi. Vakaların çoğunluğunun 25-49 yaş bandı üzerinde yoğunlaştığına dikkati çeken Torunoğlu, ''Vakaların çoğunluğu HIV taşıyıcısı, vakaların yüzde 71'i erkek, yüzde 29'u kadın. Türkiye'de temel bulaş yolu yüzde 53,85'i heteroseksüel cinsel ilişkidir'' dedi.
     
''Doğu ve Orta Asya büyük risk altında''

DSÖ Türkiye Temsilcisi Profili de dünya genelinde hastalığın bölgesel olmakla birlikte azalmaya başladığını, ancak kimi bölgelerde çok hızlı bir artış olduğunu vurguladı. ''AIDS, küresel olarak azalsa da belli bölgelerde 'alarm' düzeyinde artıyor. Özellikle Doğu ve Orta Asya büyük risk altında'' uyarısında bulundu.

AA

Haber Ara