Nazi terörü, kalifiye göçe darbe

Almanya'da kalifiye eleman sıkıntısını çözmek için kurulan Uzlaşı Grubu, çalışma raporunu basına sundu. Uzlaşı Grubu'nun Başkanları Armin Laschet ve Peter Struck, 2000-2006 yılları arasında 8'i Türk, 9 göçmenin aşırı sağ eğilimli bir terör örgütü tarafından katledildiği ortaya çıkmasının Almanya'nın kalifiye elaman çekme girişimine darbe vurduğunu belirtti. Almanya'nın kalifiye eleman açığı sorununu kendi imkânlarıyla çözemeyeceğinin altını çizen Laschet ve Struck, ülke dışındaki insanların Almanya'ya tercih etmeleri için yoğun çaba harcaması gerektiğini vurguladı.

Yüksek kalifiye eleman sıkıntısına çare arayan Almanya, bu yılın Nisan ayında siyasi parti, vakıflar, sendikalar ve ticari odalarının temsilcilerinden oluşan "Kalifiye eleman ihtiyacı ve Göç: Üst düzey Uzlaşı Grubu" olarak isimlendirilen bir akil adamlar meclisi kurmuştu. Aktif siyaset yapmayan, ama siyasi ağrılığı olan eski Federal Meclis Başkanı Rita Süssmuth gibi insanlardan bir "Kalifiye eleman ihtiyacı ve Göç-Üst düzey Uzlaşı Grubu"nun başkanlığına Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal Savunma eski Bakanı Peter Struck ile Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Entegrasyon eski Bakanı Armin Laschet getirilmişti. Uzlaşı Grubu, yaklaşık 6 ay süren çalışmasının raporunu Federal Basın evinde tanıttı. Federal Savunma eski Bakanı Struck, Nazilerin 2. Dünya Savaşı'nda yabancıları katletmesinden dolayı Almanya'nın daha önceden de göçmenleri çekmekte zorlandığına dikkat çekerek, "Günümüzde de aşırı sağ eğilimli terörün mevcut olduğu ortaya çıkması işimizi kolaylaştırmıyor. Şahsen aşırı sağcı NPD partisinin yasaklanmasından yanayım." dedi.

Grubun başkanlarından Armin Laschet ise Almanya'daki atmosferin endişe verici olduğu tespitinde bulundu. "70'li yıllarda RAF isimli terör hücresi insanları katletmişti. O zaman ülkedeki herkes terör kurbanları ve yakınlarıyla dayanışma içindeydi." diyen Laschet, şu hususa dikkat çekti: "2006 yılında aşırı sağcı terörün kurbanları Dortmund'da gösteride bulunmuştu. Ama biz o zaman onları ciddiye almamıştık. Empati göstermeliydik, göstermeliyiz. Almanya'nın zihniyet değişimine ihtiyacı var. Atmosfer değişmeli."

Laschet, yaklaşık 100 sayfadan oluşan raporda Almanya'nın kalifiye eleman çekebilmesi için bir dizi teklif ve önerilerde bulunduklarını belirtti. Özellikle şu an Almanya'da yüksek tahsilini yapan yabancı öğrencileri burada tutmak için yoğun çaba harcanması gerektiğini vurgulayan Laschet, üniversiteyi bitirenler için 1 yıllık iş arama süresinin yetersiz olduğuna, bu ve diğer konularda kolaylıklar sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Laschet ayrıca, 'Herkes Almanya'ya gelmek istiyor' efsanesinin doğru olmadığını vurgulayarak, "1 Mayıs 2011'den itibaren geçerli olan serbest dolaşım düzenlemesinden dolayı Doğu Avrupa ülkelerinden iş göçü bekleniyordu. Hâlbuki böyle bir şey olmadı, buraya gelen kalifiye elemanların sayısı beklenenden çok az." diye konuştu.

Uzlaşı Grubu'nun sözcüsü görevini üstlenen Mercator Vakfı Yöneticisi Bernhard Lorentz ise Rita Süssmuth ile ABD'ye yaptığı gezi sırasında yaşanan şu hikayeyi anlattı: "Bize 'Kalifiye eleman eğitip nasıl ülkenizde tutmak istemezsiniz' diye kafalarını sallayarak, 'Ama iyi yapıyorsunuz, bu bizim işimize geliyor, onlar bize geliyorlar.' diye alkışladılar."
Almanya, 2005 yılında Federal Meclis tarafından kabul edilen Göç Yasası çerçevesinde ülkeye gelecek kalifiye elamanlardan yıllık 60 bin Euro gelir şart koşuyor. Yasadaki bu ve diğer düzenlemeleri yetersiz bulanlar bu konuda reform yapılmasını talep ediyor. Mercator, Freudenberg, Körber ve Vodafone Vakıfları bu reformu destekliyor. Bu çerçevede vakıflar, Alman Sanayi Federasyonu (BDI), Almanya Maden Kimya ve Enerji İşçileri Sendikası (IG BCE) temsilcilerinin yanı sıra CDU, SPD, CSU, Hür Demokrat (FDP) ve Yeşiller partililerin de dâhil olduğu "Kalifiye eleman ihtiyacı ve Göç-Üst düzey Uzlaşı Grubu" bu konuda çalışmalar yapıyor.