Hisarcıklıoğlu: Yamalı bohçayla gidilmiyor, yeni anayasa şart

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin seçimlerden önce halka vaat ettikleri yeni anayasa sözünde durmalarını istedi. Mevcut anayasanın ülkeyi belirli bir noktaya kadar getirdiğini belirten Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'nin sistemi artık iflas etti. Bizi ancak buraya kadar getirdi. Yamalı bohça ile gidemiyoruz. Yeni bir anayasa önümüzdeki dönemde Türkiye'de ki sistemin işleyişinin olmazsa olmazı." dedi.
    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından geleneksel olarak düzenlenen 'Ekonomiye Değer Katanlar' ödül töreni, Başbakan Yardımcısı ve Bülent Arınç'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
    BTSO Meclis Salonu'nda gerçekleştirilen ödül töreninde, 447 üyeye plaket ve beratları takdim edildi.
Ödül törenine katılan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Meclis'ten yeni bir anayasa beklediklerini söyledi. Siyasetçilerden yeni bir anayasa ile önlerinin açılmasını isteyen Hisarcıklıoğlu, "Bizim önümüzü açık, para pul da istemiyoruz." diye konuştu.
     Türkiye'nin önündeki dönemde en büyük engelinin, yapısal değişim ve dönüşümünü sağlamak olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "İthalatla ihracatın denk hale getirilmesi lazım. Eğe bunu denk hale getirirsek Hans'tan, Mark'tan bize bir zarar gelmez. Bizim sıkıntımız burası. Bunu çözebilirsek işimiz biter." şeklinde konuştu.
    Türkiye'nin Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılında dünyanın ilk 10 ekonomi arasına girmeyi hedef koyduğunu hatırlatan Hisarcıklıoğlu, bunun yolunun da yeni bir anayasadan geçtiğinin altını çizdi.
    Binayı sağlam temele oturtmak gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Çünkü temel bura, buraya bunlar yapılacak bu olmadan buraya ulaşmak imkânsız. Bizim Bir hedefimiz var. Diyoruz ki; dünyada ilk 10'a gireceğiz. Ben bunu Türk özel sektörün başkanı olarak Türkiye'yi gezerken bu heyecanı görüyorum. Ama bizim bunu yapabilmemiz için yapısal olarak bunu yapmamız lazım. Türkiye'nin ilerlemesinin yolu buradan geçiyor. Çok fazla bir şey istemiyoruz. Burada çok fazla bir şey istemiyoruz. İstediğimiz şey şu: bir Alman vatandaşının ne hakkı varsa devleti nezdinde ne hakkı varsa, ben de onu istiyorum. Benim bir Alman'dan hiçbir eksikliğim yok, fazlalığım da yok. 'Önümüzü açın biz koşacağız' diyoruz. Benim dil, adres bilmeyen insanım 200'den fazla ülkeye ihracat yapıyor." ifadelerini kullandı.