Derviş Eroğlu: BM Kıbrıs'ta insanlık ayıbına alet oluyor
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs sorununda barış istiyorlarsa siyasi ve iktisadi olarak güçlenmek zorunda olduklarını söyledi. Eroğlu, "Bunun için önce kafalara yerleşen izolasyonların aşılması; beyinlerdeki zincirlerin kırılması gerekiyor."
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-24 13:13:25
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ)ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin Derviş Eroğlu'nun yönetiminde düzenlediği "Uluslararası İzolasyonlar Sempozyumu" Lefkoşa Golden Tulip Otel'de başladı. Üç gün sürecek sempozyumda izolasyonlar konusu çeşitli boyutlarıyla tartışılacak. Sempozyumda KKTC, Türkiye, Azerbaycan, Rusya, Japonya ve Hollanda'dan akademisyenler ve sivil toplum örgütü temsilcileri bildiriler sunacak.
Derviş Eroğlu, Uluslararası İzolasyonlar Sempozyumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, izolasyonların çok önemli bir mesele olduğunu kaydederek, Kıbrıslı Türkler üzerindeki haksız ambargoların yarım yüzyıldır sürdüğünü; yıllardır haksız bir şekilde kendisini bütün dünyadan tecrit etmek isteyen bir zihniyetle mücadele ettiklerini söyledi. İzolasyonların 1990'larda değil, 1963-64 olaylarının ardından başladığını kaydeden Eroğlu, "Oysa Kıbrıs Türklerine 'ambargo' konulmasına yönelik tek bir Birleşmiş Milletler kararı dahi yoktur. Bilakis; kaderin bir cilvesi olarak Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün Kıbrıs'a gelmesinin asli sebeplerinin başında Kıbrıs Türklerinin tecrit edilmiş durumuna çare bulmak gelmekteydi" dedi.
"ZORLUKLARI BENDEN DAHA İYİ KİMSE BİLEMEZ"
Cumhurbaşkanı Eroğlu, yıllarca Başbakanlık yaptığını ve ambargolar altında bir ülke yönetmenin zorluklarını kendisinden daha iyi kimsenin bilemeyeceğini ifade ederek birçok vatandaştaki "Kıbrıs sorunu bitmeden, hiçbir şey düzelmez" düşüncesinin bu ambargoların sonucunda oluştuğunu; toplumu kemiren bu ruh halini, karşı karşıya oldukları en büyük sorun diye niteledi. Eroğlu, halkı öğrenilmiş çaresizlik psikolojisinin pençesine atmamak için halka umutsuzluk pompalayan zihniyete karşı önemli politik mücadele gerçekleştirdiklerini vurguladı.
"BM İNSANLIK AYIBINA ALET OLUYOR"
Sözlerini "İşte bu nedenle izolasyondan, ambargolardan ve tecrit edilmişlikten şikâyet etmek yerine çözümler üretmemizin önemine vurgu yapmak istiyorum" şeklinde sürdüren Eroğlu, ambargoların insanlık ayıbı olduğunu vurguladı. BM'nin de buna alet olduğunu savunan Derviş Eroğlu, AB'nin de gerekeni yapamadığını; geçtiğimiz günlerdeki ziyaretinde bunları AB yetkililerine yeniden anlattığını kaydetti.
KKTC Cumhurbaşkanı şöyle devam etti: "Artık Avrupa Birliği'nin Türk tarafına 'haklısınız' demekten daha öteye geçmesinin zamanı gelmiştir. Sözden ötesini bekliyoruz. Haklı olduğumuzu biliyoruz, Kıbrıs Türklerinin haklı olduğu ortadadır; Avrupa bu haklılığın gereğini yapmalı ve en azından 26 Nisan 2004 tarihinde verdiği sözleri tutmalıdır. Haklılığımız eylemle desteklenmelidir. Futbol kulüplerimizin yabancı takımlarla maç yapamadıkları da bir gerçektir. Bu konuda da büyük bir çaba içinde olduğumuz rahatlıkla söyleyebilirim."
AMBARGOLARA RAĞMEN
Ambargolara rağmen KKTC'nin geçen yıl 136 milyon 594 bin liralık mal ihraç ettiğini, bu yıl 400 milyon lira turizm geliri beklendiğini ifade eden KKTC Cumhurbaşkanı, üniversitelerdeki öğrenci sayısının da arttığını, birçok sporcunun dünya müsabakalarına katıldığını anlattı. "İşte bu gerçekler ışığında vurgulamak isterim ki azimle çalıştığımız her konuda ambargoları yıkmak mümkündür." diyen Eroğlu, önce kafalara yerleşen izolasyonların aşılması; beyinlerdeki zincirlerin kırılması gerektiğini vurguladı. Eroğlu, mazeret üretmekle değil, çalışarak ambargoların yıkılabileceğini ifade etti.
"DİMDİK AYAKTA DURACAĞIMIZI GÖSTERMELİYİZ"
Cumhurbaşkanı Eroğlu, çözmek için büyük gayret gösterdikleri Kıbrıs sorunundan bağımsız olarak izolasyonları aşmak için gayret göstermek gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'nin desteğiyle, kendi devletlerini yaşattıklarını, müzakere sürecinden olumlu bir sonuç çıkarabilmeyi amaçladıklarını; ancak bunu başaramazlarsa dimdik ayakta duracaklarını göstermeleri gerektiğini belirtti. "Kendi kendine yeterli olmayanları kimse ciddiye almaz. Barış istiyorsak, siyasi ve iktisadi olarak güçlü olmak zorundayız." diyen Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türklerinin ne kadar güçlü olursa, barışa o kadar yakın olacağını; aciz, siyasi veya iktisadi açılardan bağımlı olursalar da barışın, romantik bir hayalden öteye geçemeyeceğini söyledi.
HİDROKARBON ARAMALARI
Eroğlu, Kıbrıs'ta çözümün iki demokrasili yeni bir ortaklık anlayışı içinde kurulacak federal cumhuriyetle geleceğini belirterek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Doğu Akdeniz'deki tek taraflı hidrokarbon araştırmalarıyla ilgili hassasiyetlere değindi. Eroğlu, "Türk tarafı olarak Türkiye Cumhuriyeti ile imzalamış olduğumuz anlaşma ile hukuki olarak gereken adımı atmış olduk. Biz, Türk tarafı olarak Kıbrıs'ın üzerindeki ve çevresindeki bütün zenginliklerin Kıbrıs'ı paylaşan iki halkın ortak kullanımında olması gerektiğini savunuyoruz" dedi.
"DOĞAL ZENGİNLİKLER İZOLASYONLARIN DEVAMI ADINA KULLANILAMAZ"
Cumhurbaşkanı Eroğlu, doğal zenginliklerin çözüm sürecine katkısını arzuladıklarını; Kıbrıslı Türklere koz hatta silah yapılmasının endişe yarattığını kaydederek, "Doğu Akdeniz'de doğal zenginliklerin bulunması asla ve katiyen Türk tarafına karşı uygulanan izolasyonların devamı adına kullanılamaz... Buna izin vermiyoruz, vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı. Konuşmasında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin AB dönem başkanlığı konusunu da değerlendiren Derviş Eroğlu, bunun da koz görülüp Kıbrıs Türklerinin tecrit edilmişliğini perçinleyecek bir alet olarak kullanma planı içinde olunmaması dileğinde bulundu.
AB üyesi ülkelerdeki ekonomik sorunlara işaret eden ve bu ortamda Türkiye'deki ekonomik gelişmeleri gururla izlediklerini; ekonomik olarak Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyaç duyduğunu kaydeden Eroğlu, AB üyeliğinin ekonomik açıdan mutlak kurtuluşun garantisi olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı'nın konuşmasının ardından ÇOMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Acer, Cumhurbaşkanı Eroğlu'na, Ekonomi ve Enerji Bakanı Atun'a, YÖDAK Başkanı Bıçak'a ve Eski Eğitim Bakanı Güzel'e hediye takdim etti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara