Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Yazarlardan bedelli değerlendirmesi

Başbakan Erdoğan'ın beklenen açıklamayı yapmasıyla birlikte bedelli askerlik tartışmaları alevlendi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-23 08:25:54

Yazarlardan bedelli değerlendirmesi
Yıllardır kamuoyunun gündeminde olan bedelli askerlikte en önemli adım atıldı. Başbakan Erdoğan, bugün yaptığı açıklamayla 30 yaşından gün alan ve 30 bin lira ödeyenlerin 21 günlük temel eğitimi de yapmadan askerlik hizmetinden muaf tutulacaklarını açıkladı.

Sabah gazetesi yazarları bedelli askerlik tasarısını ve zorunlu askerlik hizmeti Sabah.com.tr için değerlendirdi.

Bedelli bekleyenler kadar mutluyum

Mehmet Barlas

Türkiye'de bedelli askerlik bekleyen 30 yaşını geçmiş 460 bin kişiyi, aileleri, çalıştıkları, çatıştırdıkları insanlarla birlikte hesapladığınız zaman rakam milyonlara ulaşır. Başbakan Erdoğan, seçim öncesinde verdiği sözü tutarak bedelli askerliği çıkarmakla tüm siyasetçilere örnek olması gereken bir davranış sergilemiştir. Neticede bunun gerçekleşeceği anlaşıldığı zaman zorunlu askerlikle vatanseverliği eş tutan lobinin yaptığı baskıyı da düşünün. Yani Başbakan Erdoğan siyasi bir risk de almıştır. Şimdi dilerim bu bedelli askerliğin karşılığı olan 30 bin lirayı, ihtiyacı olanlara sağlayacak bankasal ve mali imkanlar da oluşturulur. Ben hayırlısı olsun diyorum, bunu bekleyen insanlardan binlerce mektup alıyordum, onlar kadar mutluyum.

Yaş 25 olmalı

Süleyman Yaşar

AK Parti sorunları çözen bir parti olarak biliniyor. Bedelli sorununu da çözdü. Yalnız benim yaş olarak düşündüğüm 30 değil de 25 olmasında fayda var. Yüksek tahsillilerin de alınması şeklinde herhalde askerlerden talep geliyor. Subaylara 21-22 yaşındaki gençlerle 25-30 yaş arasındaki insanların aynı yerde olması bile eğitimlerde sorun çıkarıyor. Aynı hareketleri o adam yapamıyor. Parlamentoda bunun 25 yaşa indirilmesi bence daha olumlu olur diye düşünüyorum. Daha fazla insan yararlanır. Böyle bir imkan çıkmışken bunun 25'e indirilmesinde fayda var.

Yurtdışında askerlik yapanlar 10 bin euro olduğuna göre onun karşılığı olarak 25 bin lira olmasında fayda var. Vadeli alıyorum diyerek 30 bin lira olarak belirlemiş olabilir. Yurtdışı ile yurtiçini paralel düşünecek olursanız yaş 25 bedel de 25 bin olması daha uygun olur. Geçmişte yaşanan bazı tecrübeler var. Birinci taksidi yatırıp daha sonra ödemeyenler var. Onun için teminatların iyi alınması gerekir. Daha önceki dönemlerde tahsil edilemediğine dair Maliye Bakanlığı'nın şikayetleri vardı. 21 gün yapılmamış olması da iyi, hiç olmazsa o insanlar işlerinden ayrılmamış olacaklar hem de devlet 21 günlük masrafından kurtulmuş olacak. bu da bütçe için kazançtır.

Gelirin şehit ailelerine, gazilere, malullere kullanmaları da olumlu. Çünkü politikacılar genellikle bedelli yaparsak şehit ailelerine ne cevap vereceğiz diyorlardı. Onların mali durumlarının iyileştirilmesi için bunun katkı olarak kullanıldığı takdirde memnun edilmesi uygun olmuş. Şehit ailelerinin, gazilerin, malullerin ücretleri düşüktü, onlara daha iyi imkan verilmesi bu fondan faydalanarak ve bunun sürdürülmesinde de fayda var. Şehit ailelerine, gazilere, malullere bu imkanların bir kerelik değil sürekli verilmesinde de fayda var. Genel bütçe dışında tutulup oradan ayrıca verilecekse o zaman profesyonel askerliğe geçildiği takdirde askerlik yapmak istemeyenlerin ödeyecekleri bedeller o fonda toplanıp, şehit ailelerine, gazilere, malullere sürekli gelir olarak verilirse adaletli olur diye düşünüyorum.

Vicdani ret konusunun dikkate alınmaması da bence eksiklik. AB İlerleme Raporları'nda bu konuda özellikle Türkiye için belirtiliyor. Bence parlamentonun bunu dikkate almasında fayda var, Avrupa Birliği hukuku çerçevesinde düzenlenmesi şart diye düşünüyorum.

Zorunlu askerliğin kalkması büyük bir devrim olacak

Haşmet Babaoğlu

Parayla alınan her hak ciddi bir adaletsizlik yaratır. İşin bu yönü vicdanımı rahatsız ediyor. Ama ille de bu uygulama yapılacaksa 30 yaş sınırını doğru buluyorum. Bir çok insanın sorununa çare olacaktır. Bedelli askerlik sadece bedelli oldu. İleride bu karar çok tartışılır. İşin özü askerliğin zorunlu olmaktan çıkarılmasıdır. Anayasa aslında zorunlu askerlik hizmetinden değil zorunlu vatan hizmetinden söz ediyor. Hepimiz vatan için zorunlu hizmette bulunabiliriz. Ama askerlik başka bir şey... Türkiye'de zorunlu askerlik kalktığında gerçekten büyük bir devrim gerçekleşmiş olacak. Ne zaman olur onu bilemiyorum.

Zorunlu askerlik vatan menfaatlerine zararlıdır

Rasim Ozan Kütahyalı

Bedelli askerlik yasa tasarısı geçici bir çözümdür. Kalıcı ve içe sinen bir çözüm değildir. Gerçek çözüm zorunlu askerlik denen Türk milletine ve ordusuna hiç bir yararı olmayan sistemin terk edilmesidir. Zorunlu askerlik bir saçmalıktır ve kaldırılmalıdır. Profesyonel orduya tam olarak geçilmelidir. Çünkü Türkiye'nin dinamik, sağlam, vurucu bir profesyonel orduya ihtiyacı vardır. Bütün üyelerinin eğitimli olduğu, hepsinin askerlik mesleğini icra ettiği, bu mesleğe tutkuyla bağlı insanlardan olduğu bir profesyonel orduya ihtiyacımız vardır. Askerlik maaşları da düzgün olmalıdır. Dolayısıyla bu geçici bir çözümdür ve Türkiye adına içimize sindiğini söyleyemem. Bedelli askerliğin bedeli de çok yüksek. Belli noktadaki insanlar için sorun olmayabilir fakat geniş kitleler için bu büyük paradır. Fakir fukaranın vermesi imkansızdır. Bu konuda bir kredi mekanizmasının devreye girmelidir. 24 aya, 36 aya hatta 5 yıla kadar yayılan banka kredi sistemleri olmalıdır. Böylece insanlar en verimli çağında tamamen içeriği boşalmış olan zorunlu askerlik millete de vatana da zararlıdır. Çünkü o insanları üretimden ve ülkeyi zenginleştirme yolundan çekiyorsun. O kitle boş boş aylarını geçiriyorlar. 720 bin asker de hantal bir ordu demektir. Türk ordusu 300 bin kadar hepsi profesyonel askerle çok daha rahat işlerini görür. Bu hantal ordu yapılanmasının Türkiye'ye hiç bir yararı yok. Zorunlu derhal kaldırılmalıdır, zorunlu askerlik sistemi bu vatan menfaatlerine zararlıdır.


ŞEREF OĞUZ: Bedelli Askerlik Fonu

Başbakan'ın bizzat açıkladığı bedelli kararı, ezberleri alt üst eden bir sürpriz oldu. Burada ezber bozan "vatani görev" tanımı... Vatana hizmetin erkekler üzerinden "askerlik" formatı artık, "kışla dışı" da mümkün hale gelmiş bulunuyor.
30 bin liralık bedel ve 30 yaş sınırıyla bakıldığında ortaya çıkan kaynak, önemli olabilir. Hele ki bu paranın "bedelli askerlik fonu" türü bir yapıda, genel bütçeye dahil olmaması, kayda değer. Bu kaynak şehit yakınlarına, gazilere özürlülere, muhtaç erbaş ve er aileleriyle TSK'ya, Jandarma Genel Komutanlığı'na ve emniyet hizmetlerine mensup vazife malullerine yönelik sosyal hizmet faaliyetlerinin finansmanına harcanacak. Taahhüdü bizzat Başbakan veriyor ve bu da bedelli askerliğin sosyal bedeli üzerinden vicdani bir tabana oturuyor.
Bedellinin ekonomisine gelince; 30 bin lirayı "fazla" bulduğu için başvurunun az olacağını düşünenler var. Eski uygulamalardan hak kazananların ancak dörtte birinin başvurduğu biliniyor. Oysa bu defa durum farklı. Zira eski katılım oranları, fert başına milli gelirin 2 bin $ olduğu zamana aitti. Bugün fert başına gelir, 10 bin $ üzerinde ve bedelliyi zorunlu kılan şartların başında zaten, bakaya durumuna düşenlerin sayısındaki patlama geliyor.
Beklenti, 200 bin civarında başvuru olacağı yönünde. Bu da kaba bir hesapla 6 milyar liralık bir kaynak oluşturur ki, denk bütçe kaygısı taşıyan, bütçe açığına önem veren yönetim için iyi bir kaynak.
Şehit yakını, gazi, engelli ve malulleri için zaten sosyal projeler peşindeki Hükümet'in, bedelli gelirini bu alanlara adreslemesi, kriz sürecinde finansal disipline özen bakımından da önemli.
Bence bu kararın özündeki radikal adım; 21 günlük temel eğitimin kaldırılması...
21 günde askerliğe dair temelleri öğrenmek, söz konusu bile olamaz. Askerlik, günümüz modern ordularında, profesyonel eğitim gerektiren, verimi yılların gerisinden alınabilen ve bir ömür adanmışlığı gerektiren kutsal bir görev. 21 günlük temel eğitim, bedelliden alınan paranın en az üçte birini, iaşe, ibate, sevkıyat ve lojistiğine israf etmekten başka işe yaramıyordu. Üstelik bedellinin gerekçesi olan "kariyer bölünmesi" de cabası...
Bana göre yasa çıkış sürecinde veya sonrasında, 30 yaş üstü ve 30 bin liralık bedelli "hakkı", bir rutine bağlanacak ve vatani görevin, kışla dışı versiyonu da hayatımıza girmiş olacak.

NAZLI ILICAK: Bedelli ve vicdani ret

Dün grup toplantısında Tayyip Erdoğan bedelli askerlik ve vicdani retle ilgili açıklamalar yaptı. Bedelli askerlikte yaş sınırı 30 oldu. 1987'de bedelli 40 yaşından, 1992'de 28 yaşından, 1999'da ise 27 yaşından gün alanlar için getirilmişti. 30 yaşın, beklentileri tam olarak karşılamadığını düşünüyorum. Belki Genel Kurul'da, yaş sınırı indirilebilir.
Vicdani ret hususunda ise, AK Parti'nin hiçbir çalışması bulunmadığı ortaya çıktı. Günler boyu, boşuna yazdık, çizdik, tartıştık. Bırakınız vicdani ret meselesini, artık toptan zorunlu askerliği kaldırmanın zamanı gelmedi mi? 27 Avrupa Birliği üyesinden sadece Avusturya, Güney Kıbrıs, Danimarka, Estonya, Finlandiya ve Yunanistan'da zorunlu askerlik mevcut. 28 üyeli NATO'da ise, zorunlu askerlik uygulamasını sürdüren ülke sayısı 5: Danimarka, Estonya, Norveç, Türkiye ve Yunanistan. Buna mukabil, zorunlu askerlik uygulamasının devam ettiği ülkelerin Türkiye hariç tamamında, vicdani sebeplerle askerlik yapmamak mümkün.
"Vicdani ret" tartışması, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in açıklamalarıyla birdenbire gündeme geldi. Meğer Sadullah Ergin'in bahsettiği, vicdani ret yüzünden askere gitmeyenlerin, birden fazla hapis cezasına çarptırılmasının önlenmesiymiş. 2006 yılında, Osman Murat Ülkü adlı vatandaş Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne dava açmıştı. Mahkeme, Türkiye'yi 11 bin Euro tazminata mahkûm ederken, "askerlik yapmayı reddeden bir kişiye karşı, insan onurunu küçük düşürücü muamelede bulunulamaz; bu durum, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3'üncü maddesi tarafından güvence altına alınan 'kötü muamele ve işkenceyi önleme' hükmünün ihlal edilmesi anlamına gelir" dedi. Anlaşılıyor ki, boşuna demokrasiyi geliştirecek önemli bir adım atılıyor diye sevinmişiz. Meğer amaç vicdani retçilerin hapishanede yatıp çıktıktan sonra, aynı taleple, askere gitmemekte gene direndikleri takdirde, yeniden yargılanıp cezaevine gönderilmelerini engellemekmiş. Hem AB, hem de NATO'ya üye ülkelerin tümünde zorunlu askerlik varsa, vicdani ret uygulanıyor. Türkiye bu haliyle, istisna teşkil ediyor.

EMRE AKÖZ: Bedeli buysa, erlere ayda 2 bin lira ödeyin!

Doğrusunu isterseniz ben bedelli askerlik yasasından faydalanacakların bu kadar çok olacağını ummuyordum. 460 bin kişi az değil.
Bu rakam Türkiye'deki zorunlu askerlik uygulamasının saçmalığını da gösteriyor. Niye saçma? Anlatmaya çalışayım:
Geçen gün Genelkurmay Başkanlığı orduda görev alanların tam sayısını açıkladı:
General/ Amiral: 365... Subay: 39.975... Astsubay: 95.824... Uzman Jandarma: 24.700... Uzman Erbaş: 40.515... Sözleşmeli Erbaş/ Er - Uzman Personel Toplamı: 201.379... Yedek Subay: 6.829... Erbaş/ Er: 458.368... Yükümlü Personel Toplamı: 465.197... Askeri Personel Toplamı 666.576... Sivil Memur/ İşçi: 53.424... Genel Toplam: 720.000...
Bu sayıyla TSK'nın dünyanın en büyük 10'uncu ordusu olduğu söyleniyor.
Düşünün... Nüfus ve yüzölçümü açısından dünyada 10'uncu sıraya çok uzaklardan bakan Türkiye... Askeri büyüklük olarak orantısız bir noktada...
Bu kadar çok insanı askere almasına rağmen yine de tüm yükümlüleri bünyesine dahil edemiyor TSK. Sonuçta 30 yaşına gelip de askere gitmemiş olan erkeklerin sayısı 460 bine ulaşıyor.
Demek ki uygulanan askerlik sisteminde bir yanlışlık var. Değiştirilmesi gerek...
***


Ama bizim devlet halka karşı fevkalade uyanıktır. Zorunlu askerliği kaldırıp profesyonel orduya doğru adım atmak yerine... İnsanların askere gitmek istememelerini, ordunun da onları artık askere almama arzusunu paraya çeviriyor.
Zorunlu askerlik zaten düpedüz bir "angarya" (asgari ücreti bile vermiyorlar)... Yani "kullanılan emeğin karşılığını vermeme" mekanizmasıyken... Bu kez de "haraç" alma yolunu seçiyor devlet.
Er statüsü üzerinden hesaplarsak... 15 ay askerlik yapmamanın bedeli 30 bin liraymış. Yani bir aya 2 bin lira düşüyor.
***


Bu bir itiraftır! Hani neredeyse bir "Merdi Kıpti şecaat arz ederken, sirkatin söyler" halidir.
Madem er olarak yapılan askerliğin bedeli bu kadar... Devletin erlere ayda net 2 bin lira ödemesi gerekiyor.
Halbuki değil 2 bin lira, değil asgari ücret... Ayda sadece 20 lira (görev tipine göre değişiyor) veriyor. Sömürü çıplak yakalandı!
Ekonomistler bu tip verilerden hareket ederek çok ilginç karşılaştırmalar yapabilir.
Bence "insan hakları" konusunda çalışan hukukçular, bizim devletin erkek vatandaşları askerlik yoluyla çok ağır biçimde sömürmesini "ulusal" ve "uluslararası" mahkemelere taşımalı.
SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara