Neonazilerin ölüm listesinde olduğunu basından öğrenen Oğuz Üçüncü tepkili
İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü, Neonazilerin ölüm listesinde olduğunu basından öğrenmesine tepki gösterdi.
Oğuz Üçüncü, basına yansıyan ve ırkçı teröristlerin ölüm listesinde kendi isminin de yer aldığına dair
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-23 13:31:12
Oğuz Üçüncü, basına yansıyan ve ırkçı teröristlerin ölüm listesinde kendi isminin de yer aldığına dair haberler konusunda, "İsmimin ırkçı teröristlerin 88 kişilik ölüm listesinde yer aldığını basından öğrenmek kaygı verici. Milletvekilleri Hans Peter Uhl ve Jerzey Montag'ın bu konuda bilgilendirilmelerinin üzerinden bir haftadan fazla geçti. Güvenlik birimlerinin benim gibi bu konuyla doğrudan ilgili kişileri hangi sebeple
Üçüncü, "IGMG'nin konuyla ilgili bilgi istediği Federal Kriminal Dairesi ve Eyalet Kriminal Dairesi şimdiye kadar medya haberlerini ne doğruladı ne de yalanladılar. Ancak yerel bir polis müdürlüğü IGMG'nin belirtilen terör listesinde kurum olarak bulunduğunu doğruladı. Basında terör grubu ile bağlantılı, onun üzerinde destekçi ve bilgi sahibi kişinin serbestçe dolaştığından bahsedilmesi ve resmi rakamlara göre dokuz binin üzerinde şiddete hazır ırkçının kontrolsüz bir şekilde rahatça hareket ettiği haberlerinin yer alması durumu göz önünde bulundurulduğunda güvenlik birimlerinin bu tavrı ve seçmeci bilgilendirme politikası endişe vericidir." ifadelerini kullandı.
Irkçı teröristlerin işledikleri cinayetler ve diğer suçlar konusunda her gün ortaya çıkan yeni bilgilerin, güvenlik birimlerinin var olan görmezlikten gelme zihniyetini değiştirip değiştirmeyeceği sorusu akla getirdiğini belirten Oğuz Üçüncü, "Tıpkı, Zwickau ırkçı terörünün kurbanlarında olduğu gibi Türk kökenlilere ya da Müslümanların kurumlarına ve camilere yönelik sürekli artan saldırılarda, ırkçılık ya da İslam düşmanlığı motiflerinin kategorik olarak en baştan yadsınması ise kabul edilemez." dedi.
Öte yandan önemli bir çelişkiye da dikkat çeken Üçüncü, şu ifadeleri kullandı: "NPD'nin yönetici kadrosunun neredeyse üçte biri casuslardan ve dolayısıyla Anayasa Koruma Örgütleri'nden geçimlerini temin eden insanlardan oluşurken, söz konusu partinin kapatılmasına dair yüzeysel bir tartışmanın yeniden başlatılması anlamsızdır. Kanaatimizce, daha çok ırkçı popülizm ve ırkçı terör arasındaki geçişkenlik üzerinde durulmalıdır. Bu olaylar yaşanırken sadece NPD'ye odaklanmak hazırlıksızlık ve ne yapacağını bilememe durumundan kaynaklanmaktadır. Çünkü, İslam ve yabancı düşmanlığı düşüncesinin yaygınlaşması ve giderek toplumda yayılmasının sorumlusu sadece NPD değil, aksine ilk planda çok kültürlülük eleştirisi perdesi altında İslam ve yabancı düşmanlığına götüren zihni karmaşayı besleyen siyaset anlayışıdır."
SON VİDEO HABER
Haber Ara