Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Hukukçular: Avukatların terör örgütüne destek vermesi kabul edilemez

KCK operasyonlarında suç işleme şüphesiyle gözaltına alınan avukat sayısının fazlalığının kendilerini endişeye sevk ettiklerini belirten hukukçular, kanunların kendilerine verdiği bir takım dokunulmazlıklardan faydalanan bazı avukatların terör örgütü

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-22 13:23:58

Hukukçular: Avukatların terör örgütüne destek vermesi kabul edilemez
KCK operasyonlarında suç işleme şüphesiyle gözaltına alınan avukat sayısının fazlalığının kendilerini endişeye sevk ettiklerini belirten hukukçular, kanunların kendilerine verdiği bir takım dokunulmazlıklardan faydalanan bazı avukatların terör örgütüne destek sağlamasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Yargıda Reform Grubu adına açıklama yapan Avukat Lütfü Alacaoğlu, son KCK operasyonlarında suç işleme şüphesiyle gözaltına alınan avukat sayısının fazlalığının endişe verici olduğu belirtti. Suç isleyen insanların savunma hakkının kutsal olduğu vurgulanan açıklamada, "Herkes bu haktan sonuna kadar faydalanmalıdır. Ancak yargının 3'lü saç ayağının birini oluşturan savunmanın bir terör örgütüyle bu kadar içli dışlı olması, örgüte lojistik destek sağlaması, bunu yaparken de kanunun avukatlara tanıdığı bir takım dokunulmazlıklardan faydalanması kabul edilemez." İfadesini kullandı.
Avukatlık mesleğinin saygınlığını, itibarını, kalite ve marka standartlarını yükseltmek için mücadele verildiği bir dönemde bazı avukatların askerleri öldüren, masum insanların ölümüne sebep olan saldırıları gerçekleştirenlere perde arkasından destek vermesinin kabul edilemeyeceğini aktaran Alacaoğlu, "Böylesine saygın bir mesleğin böylesine kötü eylemler için kullanılması üzüntü vericidir.
KCK operasyonları göstermiştir ki terörün bir de şehir boyutu söz konusudur. Terör sadece dağda değil artık şehirlerde de örgütlenmiş ve taban bulmuştur. Kandilden gelen talimatlara göre hareket edip, kandilin emirlerini harfiyen uygulayan, farklı meslek gruplarından oluşan yapı oluşmuştur. Burada akla gelen soru da bazı saygın meslek grupları mensupları suç isleyebilirler mi sorusudur... İfade edelim ki suç teorisine göre suç islemeyecek bir sınıf bulunmamaktadır, Saygınlığı, mevkisi, makamı ne olursa olsun herkes suç un öznesi olabilir." diye konuştu.
Bunun herkesin suç işleyeceği anlamına gelmeyeceğini belirten Alacaoğlu şöyle konuştu: "Ama öte yandan suç isleme gibi bir imtiyazın kimsede olmadığım da ifade eder, kanun önünde herkes eşitse ayni şekilde benzer fiilleri işlediğinde herkes mevkisi unvanı ne olursa olsun kanuni takibattan kaçamaz. İtalya örneğinde olduğu gibi Gladio terör örgütü davasında 6 bin civarı insan gözaltına alınmış bunlardan 30 general, 4 bakan ve 58 profesör, 100'e yakın avukat ceza almıştır. O dönemde yapılan 3 bin civarı terör eylemini tabi ki bu generaller, bakanlar, avukatlar, profesörler bizzat yapmamışlardır, lakin yapılmasının bazen emrini vermişler, bazen de nüfuzlarını kullanarak yapılmasını sağlamışlar veya yapılmasına göz yummuşlardır. Dolayısıyla tanırım iyi çocuktur, iyi insandır, müşfik bir babadır tarzında sübjektif beyanlardan ziyade mahkeme safhasına bakmak daha rasyonel bir davranış olacaktır."
Terör örgütü başı Abdullah Öcalan'ın örgütü avukatları vasıtasıyla yönettiğinin unutulmaması gerektiğini belirten Alacaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Zaman zaman devlet ile terör örgütü arasında yapılan müzakerelerden dolayı göz yumulan bu durum artik gizlenemez bir durumdadır. Öyle ki örgüte ateşkesin bittiği kararını dahi Öcalan'ın avukatının tebliğ ettiği artik değişik mahfillerde konuşulmaktadır. Bu noktada bizler meslektaşlarımızın yargıdan aklanıp gelmelerini temenni ediyoruz. Bununla birlikte mesleki saygınlığımıza leke getirecek bu tip davranışlarda bulunanlara prim vermeyeceğimizi ifade ediyoruz."

Haber Ara