Yeşiller üyesi Kılıç: Dönerci cinayetleri, buzdağının görünen yüzü
Aşırı sağcı terör ile sarsılan Almanya'da 2000-2006 yılları arasında sekiz Türk ve bir Yunan işletmecinin öldürüldüğü 'dönerci cinayetleri'nin arka planı araştırılıyor. Yeşiller Partisi Federal Meclis Üyesi Memet Kılıç, "Bana öyle geliyor ki biz sade
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-17 10:28:56
Almanya'da 8 Türk ve 1 Yunanlıyı katlettiği ortaya çıkan Neonazi örgütünün, istihbarat teşkilatınca korunduğu iddiaları Almanya'yı karıştırdı. Yeşiller Milletvekili Kılıç, olayın neresinden bakılırsa bakılsın büyük bir skandal olduğunu söyledi. Kılıç, "Güvenlik birimleri ve Anayasayı Koruma Dairesi bu kadar olayı görememişse bu bir skandaldır. Şayet görmüşler de görmemiş gibi yaptılarsa daha büyük bir skandaldır, bu işin bir korkunç boyutu." dedi. Anayasa Koruma Dairesi'nin aşırı sağcı örgütlerde muhbir istihdam etmesi konusuna da değinen Kılıç, "Hukuk devletinde bu tür muhbirlerin yaptıkları işten pişman olup o çerçeveden çıkmak isteyen kişiler arasından seçilmesi doğru olur. Ama pratik onu gösteriyor ki Alman devleti hâlâ o çerçevede aşırı sağcı olarak çalışan kişileri aynı zamanda muhbir gibi kullanmış. Bunlara ödemelerde bulunmuş ve hatta serbest ve rahat hareket edebilmeleri için dokümanlar düzenlemiş. Bana göre bir hukuk devletinin yapamayacağı, atamayacağı adımlar atılmış. Bu işin iyice gözden geçirilmesi ve yanlışların düzeltilmesi gerekiyor." diye devam etti.
SAVCI, ALMANYA'NIN İMAJINI KURTARMA DERDİNE DÜŞEBİLİR
Yeşiller partisi olarak Anayasa Koruma Dairesi'nin gözden geçirilmesi için Federal Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep ettiklerini ifade eden Kılıç, olayın sadece Federal Savcı'nın takip etmesinin yanlış olacağına dikkat çekti. "Olayın araştırmasını da mümkün olduğu kadar eyaletlere dağınık bir şekilde yapılması gerektiğini düşünüyoruz, tek elde toplanması, yani sadece olayın Federal Savcıya devredilmesine uygun görmüyorum. Benim kaygım, Federal Savcı olayı eline aldığında Almanya'nın imajını kurtarma çabası ön plana geçebilir. Bu işin kamuoyu önünde bütün ayrıntıların açıklığa kavuşturulması gerekiyor." diyen Kılıç, Almanya'nın ırkçılığa karşı mücadele etmekten daha çok dünyadaki kendi imajını kurtarma hedefli çalışmalar yaptığına dikkat çekti.
SÖYLEM YETMEZ, EYLEM ÖNEMLİ
Başbakan Angela Merkel'in 'Almanya için bu utanç verici' açıklamasını ve olayı ağır eleştirmesini doğru bir açıklama olduğunu söyleyen Kılıç, şöyle devam etti: "Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) şu an attıkları adımlar var. Ama söylem yetmez iş önemli. Aşırı sağcı NPD partisinin kapatılmasını gündeme getirerek sis bombası atmaya gerek yok. Mesele NPD'nin kapatılıp kapatılmaması değildir, Almanya NPD'nin seçimlerde düşük oy almalarıyla övünüyor dünyada. Ama bu ırkçıların sayısının az olduğu anlamına gelmiyor. Daha yakın zamanda Federal Aile Bakanı Kristina Schröder ırkçılığa karşı mücadele veren dernek ve kuruluşlarına yapılan devlet desteği kısıtlamıştı. Bu da gösteriyor ki, şu anki hükümet ırkçı karşı mücadele vermekten çok, sağ gözünü kapatıp İslam'la uğraşmayı kendisine spor edindi. Bu yanlış bir istikamet, sağcı radikaller Almanya'daki en önemli tehdittir anayasal düzene karşı. Bunlara karşı efektif mücadele edilmeli."
Kılıç ayrıca Yeşiller partisi olarak hükümete olayla ilgili soru önergesi vereceklerini belirtti.
Haber Ara