Uzman Özel Gıda Laboratuarı: Pek çok gıdada domuz etine rastlandı
Beşiktaş'ta faaliyet gösteren Özel Uzman Gıda Kontrol Laboratuarı, yaptığı ürün analizlerinde ürkütücü sonuçlara ulaştığını açıkladı. Hijyen kontrollerini ve analizlerini uzman kadrolardan oluşan mobil ekiplerle gerçekleştirdiklerini belirten laborat
14 Yıl Önce Güncellendi
2011-11-17 13:26:13
Uzman Özel Gıda Kontrol Laboratuarı Genel Müdürü Seyfettin Parıldar, vatandaşları merdiven altı olarak tabir edilen ürünlerden almamaları konusunda uyararak, mutlaka ürünlerin etiketlerini okumalarını istedi. Hızla artan nüfus ve buna paralel olarak gelişen gıda sanayi ve gıda üretimlerinin kontrolü gün geçtikçe önem kazanıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın rutin piyasa denetimleri, ithal denetimleri, ALO 174 Hattı ile taleplere cevap vermesiyle kontrol hizmetleri gerçekleştiriliyor. Bazı gıda firmaları güvenilirliklerinin devamlılığını sağlamak amacıyla tüketiciye sundukları ürünleri oto kontrol sistemiyle denetliyor.
Türkiye'nin, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) analizlerinde Uluslararası Akreditasyon belgesine sahip tek özel laboratuarı Uzman Gıda Kontrol Laboratuarı vatandaşları uyararak bilgilendirdi. Yetkililer, gıda sektörünün tüm alt gruplarında karışım ve orijinallik sorunlarına dikkat çekerek ekonomik açıdan değeri yüksek olan ürünlerde bu oranın çok daha fazla olduğunu, bu nedenle et ve et ürünleri sektöründe bu problemlerle sıklıkla karşılaştıklarını dile getiriyor. Pahalı etlerin ucuz etlerle karıştırılması olaylarının sıkça gündemde yer aldığına belirten yetkililer, dana ve koyun etlerine yapı benzerliğinden dolayı tek tırnaklı denilen (at, domuz, eşek v.b) hayvanların eti karıştırıldığını, bu tür karışımların insan sağlığında önemli sorunlara yol açarken, Müslümanlar için de 'helal gıda' konusunda dini sakıncalar doğurduğunu ifade ediyor.
Et mamüllerinden olan sucuk, salam, sosisin yapıları nedeniyle taklit ve karışıma son derece uygun et ürünleri olduğu belirten uzmanlar, "Bu ürünlerin imalinde, gıda mevzuatına göre yenilmesi sakıncalı görülen hayvansal etler kullanılıyor. Yönetmelikler 'at ve diğer hayvan etleri fermente, haşlanmış ve pişirilmiş sucukların yapımında kullanılamaz' dese de, sakatat denilen iç organ ve doku parçaları ile et ürünleri atıklarının yeni ürün hamurunda kullanıldığı gerçeği sık sık kamuoyuna yansıyor. Köfte, sucuk, salam, sosis gibi et ürünlerinde, daha pahalı olan hayvansal proteinler yerine daha ucuz olan soya proteini, yağsız süt tozu ve tahıl unu gibi bitkisel proteinlerin kullanılması yapı ve tat farklılıkları oluşturuyor. Bu durum gizlendiğinde, Türk Gıda Kodeksi Mevzuatı'nda yer alan 2002/58 nolu Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği'ne aykırı olması nedeniyle cezai işlem uygulanıyor." dedi.
UZMAN GÖZÜYLE ÇARPICI ANALİZLER
Yapılan denetimlere ve cezai işlemlere rağmen ülkemizde gıda ürünlerinde her türlü hileye başvurulduğu gerçeğinin altını çizen Uzman Özel Gıda Kontrol Laboratuarı Genel Müdürü Seyfettin Parıldar, son günlerde kamuoyunda da sıklıkla yer alan Türk mutfağının en önemli ürünlerinden et ürünlerinde mevzuat dışı bulgular elde edildiğini söyledi. Bazı et ürünleri üzerinde yapılan analizlerde 'tek tırnaklı' olarak bilinen at, eşek ve domuz etine rastlandığını belirten Parıldar'ın tespitleri şöyle:
"SALÇALARDA KORUYUCU MADDE
Yemeklere tadını, rengiyle de görsellik kazandıran mutfağın olmazsa olmazı salçalarda yapılan analizler sonucunda salçalarda kullanılmaması gereken ancak raf ömrünü uzattığı için İnsan sağlığına son derece zararlı koruyucu maddelerin konulduğunu tespit ettik.
Uzman Labaratuvar'ın pek çok ürün üzerinde yaptığı analizlerden en dikkat çekici olanı kuşkusuz en çok çocuklar tarafından tüketilen süt ürünleri. Süt hayvanlarının yem yoluyla aldıkları Aflatoksin B1'in hayvanların sütüne geçtiği, sütte ve dolayısıyla süt ürünlerinde 'Aflatoksin M1'e rastlandığı ortaya çıktı. Düşük düzeylerde Aflatoksinin uzun süre alımı sonucunda karaciğer kanseri, sarılık ve siroz riski bulunuyor. Aflatoksinlerin ayrıca reye sendromu, çocukluk dönemi sirozu ve bazı solunum yolu hastalıklarına da sebep olduğu uzmanlarca açıklanıyor.
ZEYTİNYAĞININ TADI KAÇTI
Yapılan analizlerde zeytinyağına rafine ayçiçek, kanola, Fındık ve pamuk karıştırıldığı tespit edildi. Yağ asitleri analizleri ve tebliğinde geçen analizler ile yağda yapılan tağşişler (karışımlar) zeytinyağının da tadının kaçtığını gösteriyor.
Sağlık açısından doktorlar tarafından her yaşta insanın yemesi öngörülen kalsiyum deposu yoğurtlar üzerinde yapılan analizlerde de ilginç yöntemlere başvurulduğu ortaya çıktı. Bazı imalatçıların yoğurdu daha katı hale getirmek için büyükbaş hayvanların yağından elde edilen toz halindeki jelatin kullandığı bulgusuna rastlandı. Ayrıca süt hayvanlarının tedavisinde bilinçsizce kullanılan antibiyotiklerin sütlere geçmesi sonucunda süt ve süt ürünlerinde antibiyotik kalıntılar bulundu.
Balda hileler daha farklı. Bal, arının mutlaka polen üzerinden, çiçek üzerinden elde etmesi gereken bir üründür. Zaman zaman kovanların yanına şeker koyup şekerden direk bal ürettikleri gözlenmekte. Bunun haricinde bal esansı ile direk şekere firiktoz karıştırarak piyasada bal satışları yapılmakta."
Vatandaşların yapmaları gereken hususlara da dikkat çeken Parıldar, şöyle konuştu: "Benim önerim vatandaş markete gittiği zaman ilk planda alınacak gıdanın sevki, ithalatı, ihracatı, izinleri konusunda , mutlaka etiket bilgilerini çok iyi bir şekilde irdelemeleri gerekir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan üretim izni almış işletmelerin ürünlerini almaları gerekir. Mutlaka son kullanma tarihlerine dikkat etmeleri gerekir. Görsel olarak alınacak ürünlerde küflenme, böceklenme veya etiket bozukluğu varsa mutlaka ilgili bölümleri uyarmaları gerekir. Ayrıca duyarlı vatandaşların bu tür eksiklikleri gördüğü zaman Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın son bir yıldır hizmete soktuğu Alo 174 hattını arayıp ihbarda bulunarak bu işletmenin denetimini sağlaması gerekir."
SON VİDEO HABER
Haber Ara