Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kan şekerindeki ani hareketlilik göz sinirlerini vuruyor

Türkiye'de 10 milyon kişinin mücadele ettiği diyabet hastalığı, göz sağlığını da tehdit ediyor. Kan şekerinde yaşanan ani yükseliş ve düşüşler gözün sinir tabakasını etkileyerek diyabetik retinopati hastalığına sebep olabiliyor. Retinopati ise erken

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-17 13:20:54

Kan şekerindeki ani hareketlilik göz sinirlerini vuruyor
Türkiye'de 10 milyon kişinin mücadele ettiği diyabet hastalığı, göz sağlığını da tehdit ediyor. Kan şekerinde yaşanan ani yükseliş ve düşüşler gözün sinir tabakasını etkileyerek diyabetik retinopati hastalığına sebep olabiliyor. Retinopati ise erken tedavi edilmezse ciddi görme kayıplarına yol açıyor.
Dünyagöz Adana Hastanesi'nden Prof. Dr. İlter Varinli, özellikle 10 yıldan fazla diyabet hastası olan kişilerde diyabetik retinopati görülme sıklığının arttığını belirterek, "Tip 1 diyabet veya insüline bağımlı genç diyabetiklerde ergenlik çağından sonra diyabetik retinopati görülme sıklığı yaşla doğru orantılı olarak artıyor. Kan şekerinin düzensiz seyretmesi, kan şekerinde ani düşüş ve yükselişler retinanın bozulmasını ve retinopati hastalığının oluşmasına ve ilerlemesine neden oluyor" dedi.
Diyabet hastalarında kan şekeri kontrolünün göz sağlığı açısından da büyük önem taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Varinli, şeker hastalığının kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi görme kayıplarına ve ağrılı göz tansiyonu yükselmelerine neden olabileceğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Varinli, şu bilgileri verdi: "Şeker hastalığı retinadaki kılcal damarların yapısının ve hücre kaybına yol açarak damar geçirgenliğinin bozulmasına neden oluyor. Bunun yanı sıra sarı nokta bölgesinde sıvı ve yağlı maddelerin birikmesine ve beraberinde kılcal damarların tıkanarak beslenmeyen alanların ortaya çıkmasına yol açıyor. Bu durumda ise retinada kendiliğinden kanayabilen yeni damarlar oluşuyor, retinanın önünde ve içinde oluşan kanamalar gözün arka boşluğuna sızabiliyor. Sonuçta ciddi görme kayıpları, ağrılı göz tansiyonu yükselmelerine neden oluyor. Gebelik, hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği, böbrek hastalığı diyabetik retinopatiyi ağırlaştıran diğer faktörlerdir."

GÖZ DİBİ MUAYENESİ İLE ERKEN TEŞHİS
Diyabetik retinopati hastalığında erken teşhisini önemini vurgulayan Prof. Dr. Varinli, diyabet teşhisinin hemen ardından hastanın göz muayenesi olması gerektiğini belirtti.
Diyabet hastalarının 1 yıllık aralarla diyabet kontrollerinin bir parçası olarak rutin göz muayenelerine devam etmeleri konusunda uyaran Prof. Dr. Varinli, "Özellikle göz dibi muayenesi, retinada meydana gelen değişikliklerin erken safhada tespit edilmesini sağlar ve hastaya başarılı şekilde tedavi olma şansı sunar. Diyabet tanısı sonrası 1 yıllık aralarla 5 yılı geçen diyabet hastalarının 6 ayda bir, göz dibi problemi tespit edilen diyabetlilerin 3 ayda bir göz muayenesi olması gerekmektedir" diye konuştu.
Diyabetik retinopatiyi tedavi eden tek yöntemin lazerfotokoagulasyon olduğunu ifade eden Prof. Dr. Varinli tedaviye ilişkin şu bilgileri verdi: "Argon laser ışığı kan damarlarındaki sızıntıyı engeller ve kan gitmeyen iskemik retinanın kapatılmasını sağlar. Bu tedavi uygun zamanda ve uygun şekilde uygulandığı takdirde şeker hastalığına bağlı ciddi görme kayıplarını önlemenin tek yoludur. Retinopati bulgularının erken dönemde tespit edilmesi, tedavi başarısının anahtarıdır."

Haber Ara