Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Human Rights Watch, Suriye raporunu açıkladı

Human Rights Watch, dün Suriye hakkındaki raporunu yayınladı. Raporda Suriye Rejimi’nin sivil halka saldırdığı, insanlık suçları işlediği belirtilerek onlarca saldırının örgütçe tespit edildiğine işaret edildi. Diğer taraftan Fransa dışişleri bakanı, Suriye’de durumun Libya’dan farklı olduğunu söyleyerek bu ülkeye askeri müdahalenin söz konusu olamayacağını vurguladı.

14 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-12 13:13:14

Human Rights Watch, Suriye raporunu açıkladı
Betül Akyüz / TIMETURK

İnsan Hakları Örgütü Human Rights Watch, geçtiğimiz Cuma günü Suriye Rejimi’nin insanlık karşıtı suçlar işlediğini açıklayarak rejime bağlı güçlerin geçen sekiz ay boyunca protesto gösterilerini bastırmak için sivillere karşı sınırları aştığına işaret etti.

Human Rights Watch, Arap Birliği’ni Suriye’nin üyeliğini dondurmaya çağırdı. Aynı şekilde Birleşmiş Milletler’den Suriye Rejimi’ne silah ambargosu uygulamasını, Suriye rejimi üyelerine karşı yaptırımlar uygulanmasını ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmalarını talep etmesini istedi.

Merkezi Newyork’ta bulunan insan hakları örgütü, Humus’ta Suriye hükümetine bağlı güçler tarafından gerçekleştirilen sistemli ve geniş kapsamlı ihlallerin –işkence, öldürme ve diğerleri- insanlık karşıtı suçlar olduğuna işaret etti.

Örgütün Ortadoğu sorumlusu Sarah Leah Whitson şöyle konuştu: ‘Humus, Suriye hükümetinin kasvetinin boyutunu ortaya koyan küçültülmüş bir örnektir. Arap Birliği’nin Esad’a, Arap Birliği’yle yaptığı anlaşmayı bozmasının bedelleri olacağını bildirmesi gerekir. Arap Birliği şu an Güvenlik Konseyi’nin katliamın durdurulması yolunda hareketini destekliyor.’

Onlarca saldırı belgelendi

Human Rights Watch Örgütü, Baas güçleri ve hükümet tarafından desteklenen militanlarca sivil göstericilere karşı gerçekleştirilen onlarca saldırıyı belgelediklerini açıkladı. Yayınlanan raporda şöyle dendi: ‘Güvenlik Güçleri ağır makineli tüfekler kullandı. Bunların arasında zırhlı araçlara monte edilmiş uçaksavar silahlar da yer alıyor. Askerleri taşıyan ve diğer araçlarla mahallelere girmeden önce insanları korkutmak için bu silahlarla ateş ediliyor. Güvenlik güçleri iletişimi kesti. Yerleşimin olduğu mahallelerde hareketi kısıtlamak, gıda ve ilaçların vatandaşlara ulaşmasını engellemek için teftiş noktaları kurdu.’

Örgütün raporunda daha sonra şöyle devam edildi: ‘Humus’ta binlerce insan güvenlik güçleri tarafından gelişigüzel tutuklamalara, sistematik işkencelere ve zorla kaybolmaya maruz kaldı. Tutukluların büyük kısmı 20’li ve 30’lu yaşlardaki gençler. Ancak emniyet güçlerinin tutukladıkları arasında çocuk, kadın ve yaşlılar da yer alıyor. Yüzlerce insan hala kayıp!’

İnsan hakları örgütü bağımsız bir şekilde Humus’ta tutuklu kişiler arasından 17’sinin hayatını kaybettiğini, bunlardan 12’sinin işkence sonucu öldüğünü tespit ettiğine işaret etti.

İşkence görenlerin ifadelerine yer verildi

Örgütün raporunda hapishaneden çıkan Suriyelilerin ifadelerine de yer verilerek şöyle devam edildi: ‘Güvenlik kuvvetlerinin saldığı tutuklular, vücutlarından bazı bölgelerin yakılması için ısıtılmış metal çubuklar kullanıldığını, kendilerine elektrik şok uygulandığını, her defasında saatlerce hatta günlerce acı verici ve stresli konumlar almak zorunda bırakıldıklarını ifade etti.’

Ardından işkenceye maruz kalanlardan birinin şu sözleri nakledildi: ‘Beni büyük olduğunu hissettiğim bir odaya götürdüler. Orada sürüyle insan vardı. Gözlerim bağlıydı. Ancak çevremdeki insanların çığlıklarını ve su diye yalvarışlarını duydum. Aynı şekilde elektrik şoku sesi ve müfettişlerin, insanların ellerini bağlamaları için oradaki subaylara emirler verdiğini duyuyordum.

Bana da kablolarla vurdular. Sonra beni ellerimden tavanın altındaki boruya astılar. Ayaklarım yere güçlükle değiyordu. Vakti kestirmek her ne kadar zor olsa da beni altı saat bu şekilde asılı tuttular. Bana vurdular, üzerime su döktüler. Sonra da elektrik şok uyguladılar.’

Rapor şöyle devam etti: ‘İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından ortaya konduğu üzere çoğu vaka göstericilerin silahsız olduğunu göstermektedir. Ancak güvenlik güçlerinden ayrılan bazı subayların, güvenlik güçleri tarafından göstericilere ateş edilmesi nedeniyle bazı durumlarda müdahalesi söz konusu.’

Suriye’ye askeri müdahale düşünülemez

Öte yandan Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, Suriye’ye askeri müdahalenin mevzu bahis olmadığını, Suriye’deki durumun Libya’dakinden tamamen farklı olduğunu ifade etti.

Dün basın toplantısında konuşan Juppe şöyle dedi: ‘Suriye’nin huzur içindeki halkına karşı güç kullanımı doğru olmaz. Şiddetin durdurulması ve yapılması kararlaştırılan reformların uygulanması için Suriye liderlerine baskının artırılması gerekir.’

Juppe diğer taraftan BM Güvenlik Konseyi’nin de 21. Yüzyılın gereklerine cevap verebilmek için reforma gitmesinin zorunlu olduğuna işaret ederek şöyle dedi: ‘Konsey’in, aralarında Afrika devletleri de olmak üzere yeni etkili devletler önünde kapıları açması gerekir.

Fransa’nın BM elçisi Gerard Aro, geçen Çarşamba günü, Suriye halkının yaşadığı trajedi karşısındaki ilgisizliğinden ötürü BM Güvenlik Konseyi’ni eleştirmişti.

Gerard Aro eleştirilerini yönelttiği konuşmasında şöyle dedi: ‘Suriye hükümeti halkının üzerine ateş açmayı ve halkını kuşatmayı sürdürür, binlercesini gelişigüzel tutuklar, işkence yapar, ortadan kaybolmalarına sebep olurken Güvenlik Konseyi, sivilleri koruma hususunda görevini yerine getirmemiştir. Bu, konsey adına gerek insani gerek siyasi yönden korkunç bir başarısızlıktır.’

Rusya ve Çin, geçen Ekim ayında, Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Suriye’de Mart ayından bu yana süren şiddet olaylarından ötürü Suriye rejimini kınamak için hazırladığı karar tasarısını veto etti. Brezilya, Hindistan, Güney Afrika ve Lübnan ise bu oylamada çekimser kalmayı tercih etti.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara